Ama ne tradutor Francês
187,885 parallel translation
Hukuk fakültesinden beri kullanmadım aslında ama neden olmasın?
Je ne l'ai pas utilisé depuis la fac, mais bon.
Ama nedense araları iyi değilmiş. Onunla sen konuşur musun?
Mais ils ne s'entendent pas, vous pourriez lui parler?
Ama ne yazıkki, sana hayatının en harika gecesini yasatamam.
Mais malheureusement, je n'ai pas le temps de vous donner la nuit la plus incroyable de votre vie.
Ama ne derler bilirsiniz, sıradısı cocuk, yorgun anneler demek.
Mais vous savez ce qu'on dit : Enfants exceptionnels, maman épuisée.
Bir şey istiyorsun. Ama ne olduğunu bilmiyorum.
Tu dois vouloir quelque chose, je ne vois pas quoi.
Bu düğün salonları harika Doc ama... bilemiyorum.
Ces lieux pour le mariage sont supers, mais... je ne sais pas.
Ben... kumar oynamayı bıraktım ama bu bir kaç kişiye borçlanmayı bıraktığım anlamına gelmiyor.
J'ai, euh... J'ai arrêté les paris, mais ça ne veut pas dire que j'ai arrêté de devoir de l'argent à certaines personnes. C'est...
Ama gel bir otoparkta evlenmeyelim.
Mais ne nous marions pas dans un parking.
Ama artık öğrenecekler.
Ils ne le savaient pas...
Artık bunu biliyorlar, yani buya öylece dalıp giremezler... -... ama aynı zamanda... - Biraz da topun ağzındayız.
Ils sont au courant maintenant, donc ils ne vont pas débarquer ici comme ça... mais en même temps...
Projelerinden birine yardım etmeyi hiçbir zaman sevmedim dokuz yaşındayken de öyleydi, şimdi de kesinlikle öyle ama arkadaşlarımın tehlikede olmasını istemem ve şüphesiz Ralph'ın da yani paranı almana yardım edeceğim ama bu sefer patron benim.
j'ai jamais aimé t'aider dans un de tes plans. Pas quand javais 9 ans et certainement pas maintenant, Mais je... ne veux pas que mes amis soient en danger,
Evet, uyarı aldım ama herhangi bir sızıntı görmüyorum.
J'ai un signal, mais je ne vois pas de fuite.
Hortum tanka geldi ama bağlantı parçası uymuyor. Gevşemişler.
Le tuyau est sur le réservoir, mais les connecteurs ne vont pas ensemble.
Dayanıyor, ama kim bilir ne kadar sürer?
Ça tient, mais qui sait pour combien de temps?
Ama sakıncası yoksa şu anda yalnız kalmak istiyorum.
Mais si ça ne vous dérange pas, j'aimerai être seule maintenant.
Yardımcı olur mu bilmiyorum ama Kresteva'nın patronu ki kendisi bakan yardımcısıdır bu soruşturmanın ırkçılıkla ilgili olduğunu görüyor.
Je ne sais pas si ça aide, mais... Le patron de Kresteva, le procureur général adjoint, était inquiet que l'enquête puisse paraître... raciste.
Hiçbir mahkemenin davamı kabul etmeyeceği konusunda haklı olabilirsin ama bana bunu telefonda söyleyebilirdin.
Vous avez peut-être raison sur le fait qu'aucun tribunal ne permettra à mon procès de continuer, mais vous auriez pu me le dire au téléphone.
Lütfen küfür etme ama tamam mı?
Ne jurez pas, d'accord?
- Ama ben sana bir şey almadım.
Je ne vous ai rien acheté.
- Tam zamanını hatırlayamıyorsun ama.
Mais vous ne vous rappelez pas de l'heure.
Evet ama annesinin ajandasında yazıyor olması da doğru olduğu anlamına gelmiyor.
Le simple fait que ce soit dans le calendrier de sa mère ne rend pas ça vrai.
Sayın ortak, ben burada sadece teori üretiyorum. Ama Arlington Heighst'te bir chemseks partisine doğru gidiyorduk.
Eh bien, associée, je ne fais que théoriser, mais nous étions en chemin pour une fête "chemsex"
Yapmayın ama! Neden önceki gece arama yapmadı sayın yargıç?
Pourquoi ne pas avoir fouillé la nuit dernière?
Söylemiş gibi davrandım ama asla babama söylemedim.
J'ai fait comme si, mais... je ne lui ai jamais dit.
Theroux's teşkilattan atıldı ama elimizde 6 milyon dolarlık bir dava var.
Theroux a été éjecté de la police, mais on prépare un procès au civil pour 6 millions. Non, je ne vais pas faire ça.
Orangutan yaşını hesaplamayı bilmiyorum ama penisim sekiz yaşında olacak!
Je ne sais pas compter en années d'orang-outan, mais mon pénis aura 8 ans!
Seni tanımıyorum, anlamıyorum ama o canavar seni incitemeyecek.
Je ne comprends pas, mais je veux vous protéger.
Seni tanımıyorum, seni anlamıyorum ama o canavar seni incitemeyecek.
Je ne vous comprends pas, mais je veux vous protéger contre ce monstre.
Bunu yapmayacaktım ama ilk şiirlerinden biri çok kırıcı bir haiku idi. Seninle ilgili.
J'avais promis de ne pas le faire, mais il a écrit un haïku cinglant sur vous.
Ama Dedektif, arabulucu sizinle izin olmadan konuşmayacak.
Mais, Inspectrice, le médiateur ne parlera pas sans mandat.
Ama, ne?
Mais...
Konuşuyorsun ama ben hiç birşey anlamıyorum.
Tu parles et je ne comprends pas un seul mot.
- Ama o bunu bilmiyor.
Mais elle ne le sait pas.
Ama senin için en iyisi ne olacaksa onu yapmaya çalışıyordu.
Elle a fait ce qu'elle croyait être le mieux pour toi.
Bırakması için yalvardım ama benim kocacım tam bir işkolik.
Je l'ai supplié de démissionner, mais non. Mon mari ne pense qu'à son travail.
Beni ilgilendirmez ama ben olsam bunu mahvetmezdim.
Ce ne sont pas mes affaires, Mais à votre place, je ne gâcherais pas tout.
Ama bircok insana problemlerini cözmelerinde yardımcı oldu, benim problemlerim icin endiselenmesini istemiyorum.
Mais elle a aidé tant d'autres personnes avec leurs problèmes, je ne veux pas qu'elle s'inquiète du mien.
Ama kızımı düsman bölgesine yalnız göndermemem gerektigini biliyorum.
Mais je sais qu'on ne laisse pas son amie aller dans un territoire hostile toute seule.
Debbie hakkında ne dersen de ama bu kadın parti yapmayı biliyor.
Dites ce que vous voulez sur Debbie, mais cette femme savait organiser une fête.
O her zaman... kurnaz olmuştur, ama şimdi...
Il a toujours été... étrange, mais là, il... Je ne sais pas.
Lucifer kesinlikle ilginç bir durum. Ama tanısının detaylarını gerçekten tartışamam.
Lucifer est un cas tout à fait intéressant, mais je ne peux pas donner les détails de son diagnostic.
Bunun ne olduğundan emin değildim, ama evet, tamamen Noel Baba diye bağırıyor.
J'étais pas sûre mais, ça sonne Père Noël à fond.
Seninle tekrar seks yapmayı planlamıyordum, ama...
Je ne prévoyais pas de recoucher avec toi, mais...
Hey, benim üzerimdede çalışmamalılar ama, şey...
Les médicaments ne devraient pas marcher sur moi, non plus, mais...
Artık değeri ne bilmiyorum ama...
Pour ce que ça vaut...
Demek istediğim, bunun saçmalık olduğunu düşündüm, ama... Bu yüzden kılıç çalışmıyordu.
Je pensais que ça n'avait aucun sens, mais... ça explique pourquoi l'épée ne fonctionnait pas.
Ama anem dünyaya düşündüğün kadar, adapte olmuş biri değil.
Mais maman ne s'est pas adaptée à ce monde aussi bien que tu crois.
- Ama şey ne olacak...
- Et...
Evet. Telefon Chet'in odada olduğunu kanıtlıyor. ama kesinlikle onu katil konumuna sokmuyor.
Malheureusement, le téléphone prouve que Chet était dans la pièce mais ça ne relie pas vraiment au meurtre.
Hadi ama dostum, gülmeyeceğine söz vermiştin.
Allez quoi, tu avais promis de ne pas te moquer.
Ama, ne olursa olsun seni kardeşini sevdiğimden daha çok seviyorum.
Mais, pour ce que ça vaut, je t'apprécie beaucoup plus que j'apprécie ton frère.
ama neden ben 22
ama ne zaman 32
ama neden 695
ama neyse 22
ama ne oldu 16
ama nereye 53
ama ne olursa olsun 24
ama new york 23
ama ne için 23
ama nerede 60
ama ne zaman 32
ama neden 695
ama neyse 22
ama ne oldu 16
ama nereye 53
ama ne olursa olsun 24
ama new york 23
ama ne için 23
ama nerede 60
ama ne yazık ki 61
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neon 28
neyi var 56
new york times 63
nero 36
new york 2524
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neon 28
neyi var 56
new york times 63
nero 36
new york 2524
nepal 33
newt 42
newman 169
nellie 86
newsweek 23
neşter 48
nerede yaşıyorsun 103
nelly 65
new york city 26
ne iş yapıyorsun 139
newt 42
newman 169
nellie 86
newsweek 23
neşter 48
nerede yaşıyorsun 103
nelly 65
new york city 26
ne iş yapıyorsun 139