Baban burada tradutor Francês
845 parallel translation
Eminim, Baban burada kalmama çok sevinmiştir.
Ton père dirait que c'est trop bien pour moi.
Ama baban burada!
Mais ton père est là!
Annen baban burada olmamızdan çok hoşnutlar, biliyorsun.
Tu sais comme tes parents sont heureux de nous recevoir.
- Baban burada kalıp para yapmalı. - Merak etme.
Papa reste dans cette étuve pour gagner de l'argent.
Baban burada olduğunu biliyor mu?
- Votre pere sait que vous etes la?
Boşver. Baban burada olduğunu biliyor mu?
Votre papa sait que vous etes la?
Marcello, baban burada.
Ton père est là.
Baban burada olduğunu biliyor mu?
- Ton paternel sait que tu es là?
Keşke baban burada olsaydı...
Si seulement ton père... était là!
Baban burada.
Ton père est ici.
Baban burada olsaydı gözyaşlarına boğulurdu.
Ton père aurait pleuré.
Baban burada olduğunu biliyor mu?
Ton père sait-il que tu es ici?
Baban burada mı Jacob?
Ton père est lâ, Jacob? Je suis là.
Baban burada.
Papa est là.
Ama baban burada.
Mais ton père est là?
Eğer oğlum, baban burada değilken gelirse içeri almaman daha doğru olur.
Si mon fils revenait et que ton père n'était pas là, ce serait mieux de ne pas le laisser entrer.
- Baban burada mı?
Papa est là? Non.
Baban burada.
Ton père est là.
Keşke baban da burada olsaydı!
... si seulement papa était là!
Baban yakında burada olur.
Ton père va venir.
Bütün dünya kaynıyor, millet birbirine girmiş ve baban birazdan burada olacak.
Le monde entier est en ébullition! Des nations sont au bord du désastre et "il ne va pas tarder".
Anne babanı burada istemiyorum.
Je n'en veux pas ici. - Oui, si je le pouvais.
Baban Kaliforniya için yola çıkana kadar burada kalmak istiyorum.
Je voudrais attendre que ton père parte en Californie.
Sen de 36 yaşına gireceksin. Keşke baban da burada olsaydı da bu mutluluğu bizimle paylaşsaydı.
Si ton père pouvait partager notre bonheur...
Babanı burada beklemek daha mantıklı.
Mieux vaut l'attendre.
Babanın seni burada bulduğuna sevinmedin mi?
Fiston, tu dois être content! Tu as retrouvé ton père.
Babanız hala yaşıyormuş gibi burada yaşayan sen ve Adam'sınız.
Adam et toi, vous vivez ici comme si votre père était vivant.
Burada babanın önünde...
Devant ton père, je veux...
Eğer babanın bir çiftliği varsa ne demeye burada oturuyorsunuz?
Si ton père a un ranch, pourquoi vous vivez ici?
Bak, Tom burada, baban da burada.
Tom et ton père sont là.
Neden gidip yatmıyorsunuz? Ben burada babanızın başını beklerim.
Allez vous reposer, je veillerai sur votre père.
Baban burada!
Gaylord!
Babanın ruhu sana burada yardım ediyor olmalı.
Oser se montrer un tel jour... Ils devraient avoir honte.
Baban burada değl galiba?
Quel beau bateau.
Babanın burada olmaması çok kötü oğlunun ölümünü görmeliydi!
Je regrette seulement que ton père ne soit pas là. Pour voir mourir lui aussi son propre fils.
- Babanı görmek için geldi. Ragusa'daki kuzenlerin de burada.
Il y a aussi les cousines de Raguse.
Babanın ajanlarından çoğu burada.
Nous tenons la plupart des agents de ton père.
Babanız burada demirlediği için onun yerine gönüllü oldum.
J'ai accepté de m'en occuper pour lui.
- Baban da burada mı?
Votre père n'est pas là?
Baban saat 10'da burada olacak.
Papa sera ici à dix heures.
Ben burada oturmuş kafayı çekiyorum, siz de gelmiş bana babanızın çarpık dinsel deneyimlerinden bahsediyorsunuz.
Je picole ici tranquillement et vous venez me raconter l'histoire hallucinante de la conversion de votre père.
Babanız burada çok mutluydu.
Votre père, il s'épanouissait ici.
İsterseniz babanızın bütün elbiseleri burada. Bunları mı giyiyordu?
Si vous voulez vous changer, voici la garde-robe de votre père.
Babanız bir kadını burada size sunmak için karar almış : Angela la barbera,
D'où sa décision de prendre comme femme Angela Barbera, ici présente
Burada babanızın ölümü henüz gerçekleşmedi, sizin ülkenizde ise,
La mort qui a frappé votre père dans votre pays,
Baban da o akşam burada mıydı?
Ton père était ici ce soir là?
O, babanın burada kalmasını savaşa katılmamasını istiyordu.
Selon lui, ton père aurait... dû rester ici à l'abri.
Baban hâlâ burada olsaydı böyle davranmazdın.
Tu n'agirais pas ainsi si ton père était là.
Usta Wong baban bile olsa burada böyle bela çıkarmaya hakkın yok.
Bien que tu sois le fils de notre Maître, tu dois respecter l'ordre.
- Annenle baban burada mı?
Tes parents sont là?
Babanız Efendi Shingen, işte burada.
Mais le seigneur Shingen, votre père, est ici.
buradayım 1669
buradasın 260
burada 4271
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
buradan 750
burada kimse yok 180
burada mısın 154
buradasın 260
burada 4271
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
buradan 750
burada kimse yok 180
burada mısın 154
burada ne yapıyorsun 1049
burada neler oluyor 706
buradan gitmek istiyorum 41
burada ne işim var 33
burada ne var 74
buradan git 21
buradaydı 142
burada dur 141
buradasınız 63
buradan gidiyorum 95
burada neler oluyor 706
buradan gitmek istiyorum 41
burada ne işim var 33
burada ne var 74
buradan git 21
buradaydı 142
burada dur 141
buradasınız 63
buradan gidiyorum 95