Burada dur tradutor Francês
1,257 parallel translation
Burada dur.
Ici. Attends
Şimdi burada dur ve acısını yaşa.
Alors, reste là... et vis ta vie avec ça.
Tam burada dur.
Arrêtez-vous ici.
Burada dur.
Arrête-toi là.
Burada dur.
Attends ici.
Sen burada dur, olur mu?
Toi, tu restes ici, d'accord?
Burada dur.
Par ici.
Ata binene kadar burada dur sonra gidersin tamam mı?
Une fois que je serai montée, tu peux t'en aller.
- Burada dur.
- Arrête le camion.
Burada dur. Dur, dur.
Attends, attends.
Burada dur!
Reste là!
Peki, burada dur, bayım. Sen ikinizin evli olmasını dilemiştin.
Tu souhaitais être marié avec elle.
Burada dur küçük.
Reste ici, petit.
Burada dur.
Arrête-toi.
Burada dur.
- Arretez-vous Ia.
Hadi, buraya gel, burada dur.
Viens, viens ici, mets-toi ici.
Yani burada dur ve gözünü dik buna tamam mı?
Alors tu restes là et tu le fixes, d'accord?
İşte. Burada dur.
Je pense qu'on devrait en parler
Onu burada korumak zor olacak.
Ce sera dur de le protéger ici. Voire impossible.
- Burada yanlış olan ne, biliyor musun?
- Tu sais ce qui cloche, ici? - Dur à dire, on n'est pas entrés.
- Biz burada kıçımızı yırtıyoruz.
- On travaille super dur.
Dur bakayım burada.
Mets-toi là.
Burada bir kadın, biliyorum anlaması zor, ama, bir kadın kendi potansiyelini kullanabilir. Um...
Ici, une femme peut, je sais que c'est dur de comprendre, mais, une femme peut vraiment s'accomplir.
- Dur burada!
Gare-toi.
Burada halinden memnun olmamalısın demiyorum, sadece bundan kuşkulandım.
Je dis seulement que ça doit être dur de se sentir bien ici.
18 yaşımda iken, burada yaz tatilimi geçirmiştim. Dur tahmin edeyim.
J'ai passé tout un été à Sainte-Claire.
İçeride bir iş arkadaşım var. Anne, dur. Burada kal.
Attends-moi, l'ai-je suppliée Mais elle s'en est allée
Dur, ciddiyim, beni öldürüyorsun burada. Çocuklar, size kötü bir haberim var.
Les enfants, j'ai une mauvaise nouvelle.
Burada dur, kıpırdama.
Reste ici
Burada fırtınaya yakalanırız.
Si on reste ici, ça va cogner dur.
Dur, burada çalıştığını mı sanıyorsun?
Tu penses travailler ici?
İşte burada, yine çalışıyor.
La voilà qui travaille dur.
- Burada doktor tutmak zor.
- C'est dur de garder un docteur.
Bak, bunu senin kafana sokmamın zor olduğunu anladım ama yanılıyorsun, gördüğünden daha fazlası var burada.
Je sais que c'est dur à concevoir pour toi, Opie, mais tu oublies le côté positif.
- Burada, dur...
Vous avez de la soupe, ici.
Ayıldıklarında burada olmak istemiyorum.
Le réveil sera dur.
Kendi başınıza yapabileceğinizden çok iş var burada.
C'est trop dur pour une femme seule...
Dur bir dakika. Başkanın burada Vegan'da esir mi tutulduğunu söylüyorsun?
Atendez une minute, vous dites que le Président est prisonnier sur Vegan?
Burada rüzgar çok sert.
Ca souffle dur. .
Burada olmak için çok uğraşmış köpeklerin bakışları da üzgün olacak.
Certains chiens ont travaillé dur et seront tristes.
Burada uslu dur yoksa...
Si tu te tiens bien, t'as rien à craindre
Warden in kurallarını kırman durumunda burada zor günler geçirirsin.
C'est dur de passer un jour sans violer une des règles du Surveillant.
Dur, bak burada olmalı.
Attends. Voilà.
Tamam belki aslında burada 50 eyalet olmadığı için zordur.
C'est peut-être si dur parce qu'il n'y a pas 50 Etats!
Dur. Neler oluyor burada?
C'est quoi, cette histoire?
Burada neler oluyor? Dur. Ne yapıyor...
Que se passe-t-il?
İtiraf etmesi zor ama diğer çocuklar gibi onun da burada bisikletle gezdiğini bilmek isterdim.
C'est dur à admettre, mais je voulais Ia voir faire du vélo comme tous Ies autres enfants.
dur burada. kılıcımı alacağım. saldırıya başlayabiliriz.
Je vais chercher mon épée et on pourra attaquer.
Hey, eğer burada o kadar kötü zaman geçiriyorsan, geçirmeyebilirsin.
Si c'est si dur de vivre ici, - alors va voir ailleurs!
Dur bir saniye, burada her zamanki gibi "Master Direksiyon Şirketi" yerine "Nibbler" yazıyor.
Minute, d'habitude il y a... le nom de l'équipement du vaisseau, et là, c'est écrit "Nibbler".
Yedinci turda burada olacağım. Brandenburg'u kollayıp, dışarı hamle yapacağım. Sekizde geçmek zor olacak.
J'arrive au 7ème tour... dans sa roue, je feinte vers l'extérieur... au 8ème, dur de passer... je reviens à l'intérieur... j'aborde la ligne droite plein pot... ça peut pas rater.
burada durun 41
burada durup 24
burada duralım 24
burada duramayız 17
burada duramazsın 16
duran 19
dürüst 86
durham 21
durum 69
duras 38
burada durup 24
burada duralım 24
burada duramayız 17
burada duramazsın 16
duran 19
dürüst 86
durham 21
durum 69
duras 38
durango 26
durumu 30
durma 704
durun 4322
dürüstçe 72
duruyor 34
dur bekle 38
dürüstlük 41
dur bi dakika 17
dur bakalım 715
durumu 30
durma 704
durun 4322
dürüstçe 72
duruyor 34
dur bekle 38
dürüstlük 41
dur bi dakika 17
dur bakalım 715
durdu 87
durdur 139
dur bi 18
durum nedir 160
dürüst ol 95
durumlar nasıl 26
durumu ne 21
dürüst olmak gerekirse 240
durduk 23
durumu iyi 83
durdur 139
dur bi 18
durum nedir 160
dürüst ol 95
durumlar nasıl 26
durumu ne 21
dürüst olmak gerekirse 240
durduk 23
durumu iyi 83