English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Baban nasıl

Baban nasıl tradutor Francês

892 parallel translation
Baban nasıl?
Comment va-t-il?
Baban nasıl?
Comment est ton pere?
- Baban nasıl yaptığımı anlattı mı sana?
- Ton père t'a dit comment j'ai fait? - Non.
Baban nasıl?
Comment va ton père?
Kimbilir baban nasıl bir insandı!
Qui sait qui était votre père?
Büyük bir atılım göstereceksin, Kimbilir baban nasıl biriydi!
Vous ne finirez pas ici! Qui sait qui était votre père?
- Baban nasıl?
- Comment va ton père?
Baban nasıl oldu?
Comment va ton père?
- Baban nasıl birine benziyordu?
- Il ressemble à quoi?
Baban nasıl? İyi mi?
Il est en bonne santé, ton Père?
- Baban nasıl? İyi. Teşekkür ederim.
Comment va ton père?
- Arabella, baban nasıl? - Çok iyi!
Ah, Arabella, comment va votre papa?
- Annen, Baban nasıl?
- Comment vont tes parents?
Senin baban nasıl biri?
La tenue de votre femme n'a rien de choquante.
Baban nasıl öldü?
De quoi est mort ton père?
Peki baban nasıl?
Et comment va ton père?
- Baban nasıl öldü?
Comment il est mort?
- Baban nasıl?
- Et ton père?
- Baban nasıl?
- Comment va votre père?
Baban bir bilim adamı. Besinleri nasıl koruyacağını herkesten iyi bilir.
Votre père est le plus grand chercheur en matière de conservateurs.
- Evet. Baban birini sırtında taşımak nasıl olur hiç bilmiyormuş.
Votre père ne savait absolument pas ce que c'était.
Baban nasıl?
Comment va votre père?
Babanızın ya da onun babasının nasıl yaşadığını bilmek istemez misiniz?
Comment vivait votre père? Et son propre père?
10 Kolay Ders ile Nasıl Dedektif Olunur sayfa 47'de şemalarla gösteriliyor ve babanız bana içki ikram etti.
Celle expliquée... à la page 47 du "Manuel du parfait détective en 10 leçons". Votre père m'a offert à boire.
Noel Babanın var olduğuna nasıl bu kadar eminsin?
Dis-moi, Tommy... comment sais-tu que c'est le père Noël?
Bir babanın nasıl zorluklar geçirdiğini görüyor musun?
Hein Kayan, voyez ce qu'endurent les parents! Pas étonnant qu'elle grossisse!
Baban senin Hitler Gençliği'ne katılmanı engellemek için o sahte sertifikayı getirdiğinde nasıl da azarladığımı hatırlıyor musun?
Tu te souviens du faux certificat de ton père?
Nasıl bir baban var böyle!
Pauvre petite Berit qui a un tel père. Pauvre petite Berit.
Ama bu nasıl olur? Anneniz ve babanız amcamı teşvik- -
Vos parents ont affirmé à mon oncle
Bunda doğruluk payı var. Senin baban da nasıl para kazanılacağını bilir.
Votre père a su trouver la formule pour gagner de l'argent.
Hem de nasıl bir tesadüf. Ben eczanede çalışıyorum ve babanın yüzlerce eczanesi var.
Je travaille dans une pharmacie... et votre père en possède une centaine.
Nori-chan, şu Bayan Miwa,.. ... baban için nasıl olur?
Penses-tu que Mme Miwa, que tu viens de rencontrer, plaira à ton père?
Babanın başının dertte olması nasıl bir his bilmiyorsun.
Vous ne savez pas ce que c'est, de voir son père accusé...
Nasıl onun izinden ilerlediğini görse... baban seninle gurur duyardı.
Il aurait été fier de vous voir suivre son exemple.
Baban nasıl?
Et Père?
Babanın doğum gününü nasıl kutladığını bilirsin.
Ton père adore cette façon de fêter son anniversaire.
Babanı ne kadar sevdiğimi, mutlu olmasını nasıl istediğimi bilirsin.
Tu sais combien j'aime ton père et combien je tiens à son bonheur.
Babanız nasıl?
Comment va le père?
Ben babanı vurdum. İtiraf ediyorum. Ama bunun nasıl olduğunu bilmeni istiyorum.
J'ai tué ton père, mais laisse-moi te dire comment ça s'est passé.
Bu günlerde babanız nasıl?
Votre père va bien malgré son dos?
Bir kamp dolusu hödük madencinin ve senden nefret eden bir babanın arasında yalnız kalmak nasıl bir şeydir, biliyor musun? Çünkü sen onun hep beklediği oğlu değilsin.
Vous savez ce que c'est que d'être seule dans un camp plein de mineurs, un père qui vous hait en silence, parce que vous n'êtes pas le fils qu'il a toujours voulu?
Yakışıklı babanız nasıl?
Comment va votre père?
Git fırından al. Enayi baban öder parasını, nasıl olsa.
Tu te fais plaindre, puis ton père passe et paie.
Babanız nasıl?
Faudrait faire du ciné.
- Babanı nasıl öldürmüş?
Comment cela?
Babanın eli nasıl olmuş, biliyor musun?
Encore la main de papa?
İyi görünmüyorsun. Şu iyi Yunan nasıl, baban?
Comment va ce bon Grec, ton père?
Baban nasıl?
Et ton père?
Şimdi babanın nasıl kısa süre içinde eşini ve kız kardeşini alıp Madrid'e bir gezi düzenlediğini anlat bize.
Reprends au moment où ton père dut partir à Madrid emmenant sa femme et sa belle-sœur.
Jason, Saul'u ya da babanı etrafta istemeyecektir. Suyu nasıl aldığı konusunda ifade vermesinler diye.
Jason ne veut pas que Saul ou votre père puissent témoigner en ce qui concerne I'eau.
Babanın pilav kasesinin nasıl çatladığıyla ilgilenmiyorum!
Je me fiche de savoir que son bol est fêlé!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]