English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Bak bakalım

Bak bakalım tradutor Francês

2,464 parallel translation
Her neyse. Bak bakalım onlar ne yapıyormuş.
Voir ce qu'ils valent.
Rachel, bak bakalım kullanabileceğimiz bir şey var mı?
Rachel, vois s'il y a quelque chose d'utile.
Lexington Taktik Ekibi hakkında bak bakalım neler bulabiliyorsun.
- quand tu parles, quand tu chies... - Trouve quelque chose... -... tu les fais chier en restant en vie.
Bak bakalım... Her yeri aradığına emin ol.
Et surtout, n'oublie rien.
Bak bakalım bu hastalar ameliyat saatleriyle uyuşuyor mu?
Ces patients correspondent aux horaires des opérations?
Bak bakalım hikâyesi değişmiş mi?
Vois si sa vision a changé.
Bak bakalım, bak.
Oui, vas-y.
Bak bakalım.
Va voir ça.
- Al. Bak bakalım bir.
- Jette un oeil dessus.
Otel odama bak bakalım geriye neler kalmış.
Tu trouveras ce qui reste d'eux dans ma chambre d'hôtel.
Bak bakalım gözüne kestirdiğin bir şey var mı.
Regarde autour de toi, et vois s'il y a un truc qui te tente.
Haul, kıçının dibinde. Gerçekten bir şey biliyor mu, bak bakalım.
Secoue-le, vois s'il sait quelque chose.
Carter'ı nereye götürdüklerine dair bir şey bulabilecek misin, bak bakalım. Tamam.
Essaye d'y trouver où ils ont pu emmener Carter.
Sean'ın favorisi. Bilgisayardan bak bakalım hiç bilet ayırtmış mı?
C'est son préféré, regarde s'il a réservé un vol.
Bak bakalım kimmiş.
Va voir qui c'est.
Bak bakalım son zamanlarda kullanılmış mı.
Et regarde s'il y a des activités récentes.
Ve bak bakalım kaçıranların tarifini verebilecek mi.
- Laisse la faire. Et vois si elle peut te décrire ses ravisseurs.
Ateşliymiş. Bak bakalım onun ölmesini isteyen kim.
Normal qu'on veuille la tuer.
San Francisco havaalanına bir bak. Bak bakalım son beş saat içinde özel uçak kalkmış mı.
Vois aussi à l'aéroport, si des avions privés sont partis ces cinq dernières heures.
Onların peşinden koş. Bak bakalım buradan canlı çıkmana izin verecekler mi?
On va voir s'ils te laissent sortir vivant.
Danny ve Nick onu öldürmeden önce infaz emrini kim vermiş, öğrenebilecek misin, bak bakalım.
Essaye de trouver qui les visait, avant qu'ils ne tuent quelqu'un.
Bak bakalım olağandışı bir şeyler bulabilecek misin. Bana rapor verirsin.
Si vous trouvez un truc inhabituel, faites-moi un rapport.
Ayrıca teknenin bağlı olduğunu sanmıyorum. Bak bakalım çekebilecek misin?
En plus, le bateau n'est pas amarré, rembobine.
Bak bakalım var mıymış? - Bir tur koş.
Tu sais ce que tu vas faire?
Bak bakalım.
- Regarde un peu.
Cuma geceni nerede harcadığına bir bak bakalım, Romeo.
Regarde où tu passes ton vendredi soir, Roméo.
Hayatını mahvettiği kişilerden biri koşuya kayıtlı mı bak bakalım.
Regarde si l'un d'eux est inscrit dans la course.
Maraton kayıtlarını incele. Bak bakalım o da koşuyor mu.
Cherche-le dans la base de données du marathon.
Bak bakalım.
Utilisez les flèches.
Ama madem eşyaları geri çalma konusunda bu kadar iyisin, bir daha Rosie teyzenin evine gittiğimizde altın küpelerime bir bak bakalım.
Puisque tu es douée pour récupérer les choses, quand on ira chez tata Rosie, retrouve mes boucles en or.
McAuley'i bul, bak bakalım maç yapıyor mu?
Trouve McAuley et convaincs-le de coopérer.
Jai, bak bakalım kız hala binada mı?
- Jai, va la retrouver.
Bak bakalım şu siteyi kapattırabilecek misin?
Faites fermer ce site.
Bak bakalım zanlılardan Bronx'ta yaşayanları biliyor muyuz?
Renseigne-toi sur le gang.
İlişkimizi mi kurcalamak istiyorsun incele, bak bakalım neden ölmüş.
Tu veux analyser notre relation. La passer en revue, savoir ce qui l'a tuée.
Bak bakalım az önce bu soytarı neyi fırlatıp attı?
Regarde ce qu'il a jeté.
Buta-Buta'nın tadına bak bakalım, botanikçi!
Goûte au palétuvier, le botanus-te.
Bak bakalım Dana ve Craig'le ilgili bir bağlantı bulabilecek miyiz.
Vois s'il y a des liens avec Dana et Craig.
Durduğu yerde bir güvenlik kamerası bulabilecek misin, bak bakalım.
Cherche une vidéo de cet arrêt.
Chin, bak bakalım adam herhangi bir ilaç kullanıyor muymuş.
Chin, va voir s'il prenait des médicaments.
Maktulün üzerinde kimlik yok. Bak bakalım diğer tanıklardan onu tanıyan var mıymış...
On n'a pas d'identité pour lui.
Tamam, bak bakalım, otelde neler bulacaksın.
Allez voir à l'hôtel.
Dur bakalım, bana bak.
Regarde-moi.
Tamam, bildiğince yap. Bak bakalım ne başarabiliyorsun.
On verra le résultat.
Haydi bakalım. Eğlenmene bak.
Allez-y.
Bak bakalım.
Allons voir.
Bir kere daha perdeli de, bak bakalım ne oluyor.
Encore une fois et tu vas voir.
Bak bakalım bu ne kadar hasar veriyor?
C'est carrément dommage.
Al bakalım. Bak.
Tenez.
Bakın bakalım hangisinde dün gece yüksek miktarda tek kullanımlık kredi kartı kullanılmış.
Repérez les grosses transactions par carte de crédit.
Bak bakalım Danny'in elinde öldürülen ikinci kamyoncu hakkında neler var.
Vois ce qu'on a sur le 2e routier.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]