English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Biliyorsunuz

Biliyorsunuz tradutor Francês

12,066 parallel translation
Başınız büyük belada bunu biliyorsunuz, değil mi?
Vous êtes dans un sérieux pétrin. Vous le réalisez?
Siz ilk değilsiniz, biliyorsunuz.
Vous n'êtes pas la première vous savez?
Hawaii'de yasak, biliyorsunuz.
Ils sont interdits à Hawaï.
Evet, kanka, her şeyi biliyorsunuz vallahi.
Yeah, man, les gars, vous savez quoi est quoi.
Bunun bir suç olduğunu biliyorsunuz.
C'est un crime, vous savez.
Her ikimiz de böyle bir şey olmayacağını biliyorsunuz.
Mais nous savons tous les deux que ça n'arrivera pas.
Burada ne ile karşı karşıya olduğumuzu hepiniz biliyorsunuz.
Vous savez tous ce que nous sommes confrontés ici.
- Hepiniz bu oyunu biliyorsunuz değil mi? - Bayılırım.
- vous savez tous ce jeu, droite?
- Lütfen, ateşi sevmediğimi biliyorsunuz.
S'il te plait, tu sais que je n'aime pas le feu.
Mottomu biliyorsunuz, efendim.
Vous connaissez ma devise, monsieur.
Siz bir şey yerken kimsenin sizi izlemeye tahammül edemediğini biliyorsunuz.
Personne ne supporte de vous voir manger.
Değilim! Kim olduğumu biliyorsunuz!
Vous savez qui je suis!
O zaman tamamen bir çingen kavgası olduğunu biliyorsunuz.
Alors vous savez que c'était une bagarre de fou.
Sıkıntı çektiğimizi hepiniz biliyorsunuz.
Le restaurant va mal, vous le savez.
Sıkıntı yaşadığımızı biliyorsunuz.
Le restaurant va mal. C'est la faillite.
Düşünüyordum da, biliyorsunuz Oleg ile aramdaki şey epey özel bir şey olduğu için, eşyalarını alıp nehire atmayı düşünüyorum.
ben, j'ai pensé, vous savez, vu qu'Oleg et moi vivions vraiment quelque chose de spécial, Je pensais que je prendrais simplement ses affaires et que je les balancerais dans la rivière.
Tek yaptığımın fotoğraf çekmek olduğunu biliyorsunuz.
Vous savez que je n'ai pris que des photos.
Bu işkenceyi sonuna kadar götüremezsiniz, ikiniz de bunu biliyorsunuz.
Tu ne peux pas allez plus loin et vous le savez tous les deux.
Ama birisi, biliyorsunuz tüm arkadaşları öldürmeye çalışıyor.
Sauf que quelqu'un... essaye d'assassiner tous les personnages.
- Bunun ne anlama geldiğini biliyorsunuz.
Très bon point.
Bunu herkes yapabilir biliyorsunuz değil mi?
Vous savez que quelqu'un peut le tourner?
Bunu yapmadığımı biliyorsunuz.
Vous savez que je n'ai rien fait.
Defterin nerede olduğunu siz biliyorsunuz, ben değil.
Vous savez où est le livret, pas moi.
Misafirlerinizi nasıl etkileyeceğinizi biliyorsunuz, Bay Ingmar.
Vous savez impressionner vos invités, M. Ingmar.
- Sonrasını da biliyorsunuz.
Et ensuite... Bien, vous connaissez la suite. C'est la vérité?
Ah, bakıyorum artık adımı da biliyorsunuz.
Je vois que vous connaissez mon nom maintenant.
Onun hakkında çok şey biliyorsunuz.
Vous en savez tellement à propos d'elle.
Şu ajan hakkında başka ne biliyorsunuz?
Dîtes m'en plus à propos de cette espionne.
Elinizdeki en iyi dansçı benim, biliyorsunuz.
Je suis le meilleur danseur de la troupe.
Saat 10 oldu. Bunun anlamını biliyorsunuz, ışıklar sönecek.
Il est 22 h, l'heure de l'extinction des feux.
- Bunu nereden biliyorsunuz?
Comment le savez-vous?
Evet. ismimi nerden biliyorsunuz?
Comment vous connaissez mon nom?
Biliyorsunuz, Lucy beni buraya ilk getirmeye çalıştığında, sizi bir tarikat sanmıştım. I thought you guys were a cult.
Tu sais, quand Lucy a d'abord essayé de me faire venir ici, je croyais les gars que vous étiez une secte.
Doğruyu söylediğimizi biliyorsunuz.
Monsieur, vous savez que nous disons la verité.
Hepiniz bir şey duymadığımı biliyorsunuz. Ve orada oturduğunuz için de dudaklarınızı da okuyamam.
Vous savez que je suis sourd, je ne lis pas sur les lèvres si vous êtes assis derrière.
Önce bir yudum içtim, siz de biliyorsunuz..
J'ai déjà essayé avant, vous savez...
Demek Japonca biliyorsunuz.
Vous parlez japonais?
Bu Cuma ne var biliyorsunuz, değil mi?
Tu sais ce qui se passe ce vendredi, n'est ce pas?
Tekrar tekrar. Çünkü bazıları beynine işleyebilir. Biliyorsunuz son sınavlardan önce uyanırsa diye.
A plusieurs reprises, parce qu'elle pourrait l'oublier avant son dernier examen et qu'elle se réveille.
Hakettiğini biliyorsunuz.
Vous le savez.
Nedenini çok iyi biliyorsunuz.
Vous le savez très bien.
- Bence biliyorsunuz.
- Je crois que si.
Bay Deeks, Bayan Biye, sanırım ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Deeks, Melle Blye, je pense que vous connaissez votre mission.
Ne arayacağınızı biliyorsunuz.
Tu sais quoi chercher.
- Abaq hakkında ne biliyorsunuz?
Que savez-vous à propos de Abaq?
Sean'ın siz olmadan New Orleans'a gitmeyeceğini nereden biliyorsunuz?
Comment être que Sean n'ira pas à la Nouvelle-Orléans sans vous?
- Nereden biliyorsunuz?
- Comment le savez-vous?
Hepiniz Grimm olduğunu biliyorsunuz.
Vous savez tous que c'est un Grimm.
Nereden biliyorsunuz peki?
Et comment savez-vous ça?
Bunu nerden biliyorsunuz?
Comment vous-êtes au courant?
Celia'nın geçen gün az daha öldüğünü biliyorsunuz.
Celia a failli mourir ce jour-là.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]