English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Bir arkadaşım

Bir arkadaşım tradutor Francês

14,942 parallel translation
Bir arkadaşım New York'tan yeni taşındı. - Beraber büyüdüğüm bir adam.
Un des mes amis d'enfance vient de revenir de New York.
Bir arkadaşım zor bir vakaya göz atmamı istedi.
Un ami m'a demandé de jeter un œil sur un cas difficile.
Bir arkadaşım.
Une amie.
Bir arkadaşım...
J'ai...
Quinn adında bir arkadaşım var onunla tanışmadın ve ilgilenmem gerektiği gibi onunla ilgilenmedim.
J'ai un ami, Quinn, que... tu n'as pas rencontré, et... Je n'ai pas pris soin de lui, pas comme j'aurai dû.
- Bir arkadaşımı arıyorum.
Je cherche un de mes amis.
Bir arkadaşımı korumam gerekiyor.
Je dois protéger un ami.
Bir arkadaşım geçen gün Crowley ile görüşmüş.
J'ai une amie qui a fait un marché avec Crowley hier.
Bir arkadaşımızın diş meselesi var da.
Notre amie a ce, problème de dent.
- Ortak bir arkadaşımız var.
Nous avons un ami en commun.
Eski bir arkadaşım şehre gelmiş.
Un vieil ami est en ville.
Bir arkadaşım, Vitya Çmilenko, burada öldü.
Un de mes amis est mort ici, Vitya Chmilenko.
Yakın şeyleri yaşamış bir arkadaşım vardı.
J'ai un ami proche qui a fait une chose similaire.
Bu hastalığı hatırlamazsınız ama ben küçükken bir arkadaşım çocuk felci olmuştu.
Vous n'en avez pas de souvenir, mais mon meilleur ami a attrapé la polio quand nous étions enfants.
Bir arkadaşım buraya gelmişti.
Parce que j'avais une amie ici...
Aynı Rina Potts'a benziyordu. Memleketten eski bir arkadaşım.
Elle ressemble à Rina Potts, une amie de chez moi.
Hayır, bir arkadaşım orada oturuyordu.
Non. Un ami habite là-bas.
Kısa süre önce bir arkadaşımın ölümünü izledim.
Il y longtemps. J'ai vu un de mes amis mourir.
Arkadaşımı öldürerek iyi bir izlenim bırakacağınızı mı düşünüyorsunuz?
Et tu penses qu'en tuant mon ami, tu vas faire la meilleure impression?
O kadar iyi bir takım arkadaşıyım ki diğer takım arkadaşlarımı rezil gibi gösteririm.
J'ai tellement l'esprit d'équipe que tous les autres sont ridiculisés.
Ben hep kendimi... neredeyse bir arkadaşınmış gibi popohladım.
Et je me suis toujours flatté en me considérant comme... presque un ami.
Çünkü sanırım arkadaşım bana ulaşmaya çalışıyor ama gelip giden bir şey yok.
Car j'ai l'impression que mon ami essaie de me joindre mais que ça ne passe pas.
Arkadaşım hakkında bir daha böyle konuşma.
Ne parle plus jamais de mon amie comme ça.
Kız arkadaşım bana kızgın çünkü bir şeyler çevirdiğimi biliyor.
Ma petite amie est furieuse parce qu'elle sait que je trempe dans quelque chose.
Jonas benim arkadaşım ve o iyi bir adam ama...
Tu sais, Jonas est mon ami et c'est un homme bien, mais...
Ama gurbetçilerin arasında yaşayan eski bir iş arkadaşım var.
Mais j'ai un ancien collègue dans la communauté des expatriés.
- Yeni bir kız arkadaş mı bu?
Serait-ce une nouvelle petite amie?
Arkadaşımın gidebileceği başka bir yer var mı?
Quelque part où mon ami aurait pu aller?
Ya arkadaşımızın kafası hala güzel ya da bu aşırı açlık dirilmenin bir yan etkisidir.
Soit notre ami a toujours les crocs, ou cette grosse faim est un effet secondaire de la résurrection.
Caroline, Valerie'nin tek var olma sebebinin ilişkimizi sabote etmek olduğunu düşünüyor. Ama kafamın içindekileri bir görebilse benimle kız arkadaşımın arasında duran tek şeyin o lanet büyü olduğunu görebilir. Ki sen de kaldırabilirsin.
Caroline pense que la simple existence de Valerie sabote en quelque sorte notre relation, mais si elle pouvait entrer dans ma tête, elle verrait que la seule chose se tenant entre ma copine et moi est ce maudit sort... que tu peux défaire.
Hayır! Güven problemi olan kıskanç bir kız arkadaş olmadığımı bilmeni istiyorum.
J'ai besoin de savoir que je ne suis pas une copine peu sûre d'elle et jalouse.
"Bencil bir arkadaş mı?"
" Un ami égoïste...
Önceki gün bu karttaki numarayı aradım. Böylece bir kız arkadaşım oldu.
L'autre jour, j'ai appelé un numéro sur cette carte, et juste comme ça, j'ai eu une petite amie.
Bir daha asla kız arkadaşımı aşağılama.
N'embarrasse plus jamais ma copine.
Sabahın köründe kız arkadaşımın yurt odasına dalmanın bir nedeni var mı?
Une raison pour que tu débarques dans la chambre de ma copine au petit matin?
Tanrım berbat bir oda arkadaşıyım.
Mon Dieu, je suis la pire coloc.
Sanırım zaten kız arkadaşının sihirle başka bir adamın bebeklerine hamile olduğunu öğrendiğinde söylenecek pek doğru bir şey kalmıyor.
J'imagine qu'il n'y a pas de bonnes choses à dire quand on découvre que sa petite amie est magiquement enceinte des bébés d'un autre homme.
- Bir erkek arkadaşım olduğunu ve babalarının o olmadığını...
- Que j'ai un petit ami, et qu'il n'est peut-être pas le père...
Muhakeme yetini kaybetmişsin arkadaşım ve nedeni de ölümlü bir kız.
Votre jugement est éteint, mon ami, et à cause de cette fille mortelle.
Jamal'in bir arkadaşında saklandım.
Planquée avec un ami de Jamal.
Sanırım bir arkadaş edindiniz.
Vous vous êtes fait une amie.
Bir arkadaşı için opera bileti ayarladım.
J'ai obtenu des billets d'opéra pour un de ses amis.
Senin arkadaşın olmak gerçekten çok kafa karıştırıcı bir şey. Bu yüzden aptalca bir şey yapmak yerine bunu yaptım.
C'est très troublant d'être votre ami, alors au lieu de faire quelque chose de stupide, j'ai fait cela.
- Bazı eroinmanlar arabanı tanımış, ve bir arkadaşı arayan bir arkadaşı aramışlar.
Des junkies ont repéré ta voiture, ils ont appelé un pote qui a appelé un pote. C'est la vie dans la rue.
Eşinizin şiddet sorunu olan bir eski erkek arkadaşı ya da bir tanıdığı var mıydı?
Votre femme n'avait qu'aucun ex ou de gens de son passé avec des antécédents de violence?
Yaralı arkadaşına yardım etmeye çalışan birini hedef alan bir adamı nasıl bir anne yetiştirmiş olabilir?
Quel genre de mère forme un homme à viser délibérément une personne qui essaie juste d'aider son ami blessé?
- Sırlarını paylaşabileceği bir arkadaşı var mıydı?
Avait-elle un ami à qui se confier?
Annenin eski bir arkadaşıyım.
Je suis juste une amie de ta mère.
Hem bir posta kutum hem de arkadaşım oldu!
J'ai une boîte aux lettres et une amie!
Danışmanımı arayıp yeni bir oda arkadaşı isteyeceğim.
J'appelle mon conseiller et je vais avoir une nouvelle coloc.
Ben de oda arkadaşımla benzer bir durum yaşamıştım.
J'ai eu une expérience similaire avec une colocataire.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]