English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Bir arkadaşım vardı

Bir arkadaşım vardı tradutor Francês

617 parallel translation
Bir zamanlar, genellikle neşeli bir tip olan Georges isimli bir arkadaşım vardı.
"Autrefois, j'avais un copain nommé Georges, un bon vivant"
Bir arkadaşım vardı.
J'avais un ami, dans le temps.
Posta pulu biriktiren bir arkadaşım vardı.
Dans le temps, j'avais un ami qui collectionnait les timbres.
Opera sanatçısı bir arkadaşım vardı, çimento işine girmişti!
Autrefois, j'avais un ami qui était chanteur d'opéra. Il s'est reconverti dans le ciment, et il est tombé dedans.
Buna benzer bir arkadaşım vardı Louisiana'da.
- J'avais un ami comme ça en Louisiane.
Bir arkadaşım vardı...
- J'avais un ami, dans le temps...
Bir zamanlar opalleri benim gibi seven bir arkadaşım vardı.
J'avais une amie qui les aimait autant que moi.
Bir arkadaşım vardı. Bir kız. 24 yaşında.
J'avais une amie, une femme de 24 ans.
Deniz kuvvetleri tarafından reddedilmiş bir arkadaşım vardı. Dizinde bir sorun mu ne vardı.
Un de mes amis venait d'être réformé pour un problème de genou.
Yakın tek bir arkadaşım vardı ; Anastasia.
J'avais un ami proche, Anastasia.
Rommel'in personelinden bir arkadaşım vardı.
Les choses peuvent changer.
1913'te, daha 15 yaşındayken, İtalya'nın ilk izcilerindendim! Ve o zamanlar bir arkadaşım vardı, çok yakın bir arkadaşım, geçen sene Uzak Doğu'da...
En 1913, j'avais quinze ans, j'étais un des premiers scouts d'Italie, un des premiers, et j'avais alors un ami, un ami très cher, disparu l'an dernier en Orient, dans le Bang lointain...
Friuli'li bir arkadaşım vardı.
J'avais une amie qui était du Frioul.
Bir zamanlar, Pearl adında bir arkadaşım vardı.
J'avais une amie qui s'appelait Pearl.
Bir arkadaşım vardı...
J'avais un ami...
Askerde bir arkadaşım vardı.
J'avais un ami, dans l'armée.
" Elsie adında bir arkadaşım vardı.
J'ai eu une amie du nom d'Elsie
Eskiden çatı katında bir arkadaşım vardı.
J'en ai eu une au penthouse.
Bir zamanlar bir arkadaşım vardı.
J'avais un copain, dans le temps.
Yıllar önce bir arkadaşım vardı, hem de sıkı bir arkadaş.
Il y a bien des années, j'avais un ami... un grand ami.
Oxford'da dansa götürdüğüm bir arkadaşım vardı.
J'avais une amie que j'emmenais aux danses d'Oxford.
Gür sesli bir arkadaşım vardı.
J'ai un copain qui avait une grande voix
Bir ara dolgulu mobilyalarla uğraşan bir arkadaşım vardı.
J'ai eu un ami dans la décoration intérieure.
Yetenek ajansında bir arkadaşım vardı.
J'ai un ami qui a une agence.
1634 Racine... biliyor musun, bir aralar bu adreste oturan bir arkadaşım vardı.
1634 avenue Racine. J'avais un ami qui habitait là.
Bir arkadaşım vardı.. ve o da sadece bir çocuktu.
J'avais un seul ami et ce n'était qu'un gosse.
CIA'de kekeleyen bir arkadaşım vardı.
J'avais un ami bêgue à la CIA.
Maurice adında bir arkadaşım vardı.
J'avais un ami qui s'appelait Maurizio.
Bir arkadaşım vardı. Götürdüler.
J'avais une amie, ils l'ont embarquée...
Bay morg bekçisi belki arkadaşım için de fazladan bir yeriniz vardır.
Monsieur le gardien de la morgue, auriez-vous un étal supplémentaire, pour mon ami?
İçeride birisi vardı. Bir arkadaşım.
Quelqu'un est venu, un ami...
Colombia Tıp Fakültesi'ne gittim, kıkır kıkır gülen bir kız arkadaşım vardı daha sonra oda arkadaşım Kim'le evlendi.
Je suis allé à l'école de médecine de Columbia, j'ai rencontré une fille rieuse qui heureusement a épousé Ken, mon colocataire.
Bahse varım senin gibi bir kızın bir sürü erkek arkadaşı vardır.
Vous devez en avoir, des soupirants?
Vi, beni şu filme götürmüştü, kızın küçük kardeşinin bir arkadaşı vardı. Sence kime benziyordu?
A qui ressemblait l'acteur dans un film que Vi m'a emmenée voir?
Şimdi iyi durumda. Bir oda arkadaşım vardı.
Avant, on y vivait à deux.
- Ben ablanın bir arkadaşıyım. Bir iş anlaşmamız vardı. Sana söyledi mi?
Je suis en relation d'affaires... avec votre sœur...
Umarım, köleleri olan bir arkadaşın vardır, ve ondan birisinin onları alacağını varsayalım.
Et supposons que tu aies un ami qui a des esclaves... et que quelqu'un vienne les lui prendre.
Yanımda iki arkadaşım vardı, başka bir zaman diliminde kaldılar.
J'avais deux amis avec moi qui se sont perdus dans une autre période.
Koridorun karşısında oturan bir kız vardı. Karımın arkadaşıydı. Kapım açık dururdu ve onun çıktığını görürdüm.
Et il y avait une voisine, ma porte était toujours ouverte et je la voyais passer et je l'invitais à boire avec moi.
Yahudilerin birbirine zencilerden daha yakın... olduğunu söyleyen bir kız arkadaşım vardı.
J'avais une copine noire... elle disait que les Juifs... étaient les plus proches des noirs.
Hadi ama, iddiaya varım bir erkek arkadaşın vardır.
Allez. Je parie que tu as un petit ami.
Senin yaşındayken benim bir sürü kız arkadaşım vardı.
Quand j'avais ton âge, j'avais des tas de petites amies.
Son zamanlarda bir ev arkadaşım vardı.
J'ai un colocataire depuis peu.
Eski bir arkadaşımın 8 yıl boyunca bir Alman çoban köpeği vardı.
Un bon ami a eu un berger allemand pendant 8 ans.
Yayım dünyasında bir sürü yakın arkadaşın vardır eminim. Birkaç tane.
Vous devez avoir beaucoup de bons amis dans l'édition.
Evet, bir çekişme vardı, çünkü... eee erkek arkadaşım...
Oui, il y a eu une dispute, car mon petit ami est arrivé et...
- Bir arkadaşımız vardı... Hopworth, Denys'ten bir kitap aldı ve geri vermedi. Denys çok kızdı.
- On avait un ami, Hopworth... il n'avait pas rendu à Dennis un livre qu'il lui avait prêté.
Berberlik yapan bir arkadaşım vardı.
Debout...
Uzun zaman önce okulda bir iş arkadaşı vardı. Çok iyi anlaştık ama aileme söylemeye cesaret edemedim.
Quand j'enseignais encore, j'avais un collègue avec lequel je m'entendais bien.
Bir zamanlar bir arkadaşım vardı.
J'avais un ami.
Bu yüzden bir arkadaşımın... Şey, kavga etmeden önce... ondan kurtulableceğime dağir aptal bir fikrim vardı.
je voulais... { \ fs72 \ b0 \ cHFFFFFF } faire exclure Buddy avant le combat.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]