Bir an önce tradutor Francês
5,739 parallel translation
Hareket etmeyen hastalar iyileşemezler Alex. O yüzden ya ameliyat sonrası komplikasyonları saymaya başlarım ya da bir an önce söylediğimi yaparsın.
Alex, les patients qui ne sont pas mobiles pendant leur rétablissement ne vont pas bien, je peux te débiter une liste des complications postopératoires, ou tu peux arrêtez de te plaindre et faire ce que je te dis.
Tamam, umarım bir an önce halledersin.
Ok. Bonne chance avec ça.
Hiç havamda değilim Mel. Ne söyleyeceksen bir an önce söylesen iyi olur.
Je ne suis pas une nana, Mel, donc dis moi ce que tu veux me dire, dis le vite.
Hayvan Kontrol Merkezi'ni arayalım. Bir an önce gelip şu şeyi almalarını istiyorum.
Ok, bon, appelons le service de contrôle des animaux et faites les venir pour l'emmener, le plus tôt sera le mieux, d'accord?
Bir an önce sönmesi gereken bir alevi canlandırmaya çalışan iki kişiyiz biz.
And we ll sweep out the ashes in the morning we re two people caught up in the flame that has to die down soon
Umarım Guy ve yüksek algılama yeteneği iyileşip bir an önce hayatımızdan çıkar.
Bien.. plus qu'à espérer que ce gars et ses supers pouvoirs de perception n'auront plus à s'occuper de moi très bientôt.
Bir an önce bulsan iyi olacak.
Va-la trouver.
David Ortiz bir an önce sayı yapmaya başlamazsa takas için Zach'e önereceğim.
Si "grand papi" ne commence pas à produire, je l'offrirais à Zach pour incarnation.
Şu işi bir an önce halledelim de dönüp dart oynamaya vaktimiz kalsın.
Qu'on en finisse, je veux retourner à mes fléchettes.
Onunla anlaşmalısın. Bir an önce.
Tu dois t'occuper de lui, et vite.
Burada olmamızın sebebi Kaida'ın bir an önce evine gitmek istemesi.
Tout ça parce que Madame voulait rentrer chez elle.
Bir an önce çıkmalıyız buradan.
Faut reculer chacun son tour.
Bay De Groot, bir an önce lütfen.
M. De Groot, faites vite.
Bunu yüksek kalitede taşa çevirebilecek birine ihtiyacım var. ve bir an önce bulmam gerekiyor.
Je cherche quelqu'un qui peut cuisiner de la meth de premier choix, et je dois le trouver vite.
- Bu kasabadan bir an önce çıkmak istiyorum.
Je suis impatiente de sortir de cette ville.
Bir an önce bulsak iyi olur.
Et vite.
Yarım akıllıca yaptığın şeyi farketmişsindir. Bir daha yapmaman gerektiğini anlaman için bir an önce.
Et tu sais que si tu te donnes pas à fond, tu devras recommencer.
Tamam, bir an önce oraya geleceğim.
D'accord, j'arrive au plus vite.
Anlamana gerek yok, bir an önce hazırla yeter.
Vous n'avez pas à comprendre ; contentez-vous de me le rédiger, - au plus tôt.
Aslında bir an önce bakıcıdan oğlumu almaya gitmeliyim.
Au fait, je dois bientôt récupérer mon fils chez la baby-sitter.
Ben de bir an önce benimkini atlatmak istedim sanırım.
Et juste.. J'ai voulu Avoir le mien, j'imagine.
İşini bir an önce bitirmemen de benim sinirlerim için iyi olmaz.
Ça n'ira pas pour mes nerfs si vous ne terminez pas.
İnan bana kızım, seni bir an önce götürmek istiyorum.
Crois-moi, je veux y arriver aussi vite que possible.
Bir an önce gidip iletin.
Allez le lui dire.
Maura yapma, bir an önce- - Gerçekten önemli- -
- Maura, vient. C'est vraiment important que je.. c'est vraiment..
- Bir an önce gir çünkü- -
Tu ferais mieux de te dépêcher
Gün batana kadar varmak istiyorsanız bir an önce gitmeniz gerek.
Vous voulez y être arrivé avant le coucher du soleil, vous devez continuer.
Siz kızlar bir an önce birbirinizi parmaklasanız da...
Vous voulez bien vous doigter les filles, au fait,
Ne yapman gerekiyorsa yap, bir an önce partiye geri dönmeliyim! Tamam.
Fais ce que t'as à faire, je dois y retourner.
18 yaşındayım. Bir buçuk sene önce kemik tümörüm vardı.
J'ai 18 ans, et j'ai eu un peu d'ostéosarcome il y a environ un an et demi.
Bir yıl önce banyomu tekrardan yaptırmıştım. Küçük cam kiremitlerden sipariş etmiştim.
J'ai fait refaire ma chambre il y a un an, et j'ai commandé des petits carreaux en verre.
Bunu bir sene önce aldım.
Je lui ai acheté ça, il y a un an.
Kızın eşyalarının yer aldığı bir kutusu vardı. İçinde kızın son yıllığı vardı, onuncu sınıf. Yaşlı adamda duyguyu anımsatan hiçbir şey yoktu.
Il avait gardé une petite boîte contenant des affaires à elle, il avait son album de promo de l'année de ses 16 ans, pas une once de sentiment de la part du vieux, du genre insensible,
Bir yıl önce ölen babamla, iletişim kuracağının sözünü verdi.
Mais non, rien. Elle a promis d'entrer en contact avec mon père, mort l'an dernier.
Tek bildiğimiz Baltimore'daki özel bir mülk. Winter'ın ölmeden bir yıl önce satın aldığı bir yer.
La seule donnée pertinente à Baltimore est une propriété achetée par Winter un an avant sa mort.
Bir yıl önce bazı belgelere denk geldim inandırıldığın şeylerin aksini ispat ediyordu şu araba kazası ve ölümleri hakkında.
Il y a environ... un an, J'ai découvert des documents qui... démentaient ce que tu avais été amenée à croire sur... cet accident de voiture, leurs... leurs décès.
Bir yıl önce, Pekin'deki bir ticari anlaşmada birlikte çalışmıştık asıl önemli olan şu ;
J'ai travaillé avec elle il y a un an sur un accord d'échange à Pékin.
Bir an önce Hava Uyarı ve Kontrol birimlerini konumlandıracağız.
Nous aurons les AWACS en position dès que possible.
On yıI önce Tarn King-yiu diye anıIan bir kişi Asya'ın en tepesine yükselmişti.
Il y a 10 ans de ça, un homme appelé Tarn le Roi yiu S'est hissé au sommet de l'Asie.
Bir yılı aşkın bir süre önce Paris'e Hassan Kadam adında bir şef.
C'est un chef qui se nomme Hassan Kadam et qui est arrivé à Paris il y a un peu plus d'un an.
Şey, yaklaşık bir sene önce,
Jusqu'à il y a environ un an,
Bu otel... yaklaşık bir yıl önce haberlerdeydi...
Cet hôtel... Il était aux infos il y a un an environ...
Bundan önce bir yıl St Enid'de çalıştım.
Auparavant, j'ai passé un an à St Enid.
Burası bir sene önce kapandı.
Cet endroit a fermé il y a un an.
Beni bir yıl önce terk etti.
Elle m'a quitté il y a un an.
Bir yıl kadar önce kilisenin salonu yandı,
Les Tans ont brulé la salle de l'église à Gowell il y a un an,
Aşağı yukarı bir yıl önce.
Il y a environ un an.
Hayır. Yaklaşık bir yıl önce almıştı.
Non, elle l'a depuis un peu plus d'un an.
Bir yıl kadar önce kuzey eyaletlerinde birkaç tecavüz ve cinayetle bağlantılıymış.
Il y a un an, il était lié à plusieurs viols et meurtres dans le Midwest et aux alentours.
Hayatimi kurtaran kadini bir an once infaz etmeye calistin ve ben olmus olsaydim sen simdi Baskan olurdun... -... ve Abby sana karsi cikamazdi.
Vous vous êtes précipité pour exécuter la femme qui m'a sauvé la vie, et si j'étais mort, vous seriez Chancelier maintenant et Abby ne s'opposerait pas à vous.
Adama bir yıl önce bir kargaşada yardım ettim, ama ilişkimiz başladı ve orada bitti.
Il y a un an, j'ai aidé le gars à sortir d'une situation difficile, mais notre relation commençait et s'arrêtait là.
bir anda 56
bir an 49
bir anlamda 46
bir anlamı yok 53
bir anlaşma yapalım 69
bir an için 64
bir anlaşma yaptık 80
bir anlaşmamız var 19
bir anlaşmamız vardı 48
bir anlaşma yapmıştık 33
bir an 49
bir anlamda 46
bir anlamı yok 53
bir anlaşma yapalım 69
bir an için 64
bir anlaşma yaptık 80
bir anlaşmamız var 19
bir anlaşmamız vardı 48
bir anlaşma yapmıştık 33
bir anlığına 20
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce ben geldim 22
önce para 23
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce ben geldim 22
önce para 23
önce sen git 20
önce siz 62
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
bir ay sonra 33
bir adam var 42
bir avukat 38
bir alman 26
bir ara 40
bir ay 77
önce siz 62
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
bir ay sonra 33
bir adam var 42
bir avukat 38
bir alman 26
bir ara 40
bir ay 77
bir at 67
bir adam 202
bir aptal 17
bir arkadaşım var 42
bir ay önce 34
bir araba 43
bir ay içinde 20
bir ailem var 30
bir adam vardı 32
bir adamın 26
bir adam 202
bir aptal 17
bir arkadaşım var 42
bir ay önce 34
bir araba 43
bir ay içinde 20
bir ailem var 30
bir adam vardı 32
bir adamın 26