English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Bir düşüneyim

Bir düşüneyim tradutor Francês

912 parallel translation
Bir düşüneyim.
Voyons.
Bir düşüneyim.
Attendez voir, je...
Bir düşüneyim bakalım.
Laisse-moi réfléchir.
- Bir düşüneyim. Sanırım Dunboy House'ta demişti.
C'était chez Dunboy, je crois.
Bir düşüneyim. Ne önerebilirim acaba?
Voyons, qu'est-ce que je peux vous proposer?
- Rüyanda başka neler gördün? - Bir düşüneyim.
Tu as rêvé quoi d'autre?
Şimdi, bir düşüneyim. Hatırladım. Seni Paris'te kaybediyorum.
Ensuite je te perdais.
Pekala. Şimdi bir düşüneyim, nasıl başlıyordu?
Voyons, c'est comment?
Bir düşüneyim, nasıl başlamıştı?
Voyons un peu...
Bakalım. Bir düşüneyim.
Alors, réfléchissons...
- Bir düşüneyim.
- Voyons.
Bir düşüneyim.
Je dois réfléchir!
Bir düşüneyim.
Je vois.
Bir düşüneyim, yedi kişiyiz.
Voyons voir, nous serons sept.
Bir düşüneyim.
Voyons voir.
Bir düşüneyim. Bize maliyeti 2.85 pengo, ve % 5'lik bir kar payı...
Voyons, ca nous coute 2,85.
- Bir düşüneyim. 4.25 pengo. 4.25 pengo mu?
Disons... 4,25!
Bir düşüneyim, "A" vitrinini düzenlemek için 3 kişiye ihtiyacımız var.
Voyons... Nous avons besoin de trois personnes pour la vitrine A.
Bir düşüneyim. Bir aylık maaşınız var.
Vous avez naturellement droit a un mois de salaire.
- Onları tarif edebilir misin? - Bir düşüneyim.
- Vous pourriez les décrire?
Yarın hatırlat da, bu konuyu bir düşüneyim.
Rappelle-moi d'y réfléchir demain, tu veux bien?
- Bir düşüneyim.
- Voyons voir.
- Bunu bir düşüneyim.
Je vais réfléchir.
Durun, bir düşüneyim. Bir şey var.
Attendez, que je réfléchisse.
Bir düşüneyim, efendim.
Voyons...
Pekala. Bir düşüneyim.
Laisse-moi réfléchir.
Bir düşüneyim.
Laisse-moi réfléchir.
- Aslına bakarsan, bir düşüneyim...
Ma foi...
Evet, bir düşüneyim.
Attendez voir...
Durun bir düşüneyim...
Eh bien...
Bir düşüneyim.
Et attendez.
- Bir düşüneyim... - Hadi ama. - Dört.
Voyons... 4!
Bir düşüneyim. - Üç Kedicik'e ne dersin?
- Trois petits minous?
Bir düşüneyim altmışın epey üstünde.
Laisse-moi réfléchir. Elle a dépassé la soixantaine.
Şöyle bir düşüneyim. İki en kötü ihtimalle üç hafta sürer...
Ca ne durerait que deux ou trois semaines au pire?
- Bir düşüneyim.
- Oh, finir votre chanson.
Durun, bir düşüneyim.
Réfléchissons.
Bir düşüneyim. Sana kalmış.
C'est à toi!
Bunu bir düşüneyim.
Je devrai y penser, je suppose.
Bir düşüneyim.
Eh bien, voyons.
Bir düşüneyim. Ne açıdan, Bayan Penmark?
Je ne vois pas de quoi vous parlez.
- Bir düşüneyim...
- Attendez...
- Bir düşüneyim. - Güzel, düşün bakalım.
- Je vais y réfléchir.
Gerçek mi? Bir düşüneyim.
Attendez, que je réfléchisse.
Şimdi bir düşüneyim...
Alors tu écris...
- Doğru. - Bir düşüneyim.
- En effet.
- Bir düşüneyim...
Vite!
Dur bir dakika, bir tane düşüneyim.
Voyons.
Bir düşüneyim.
Réfléchissons.
Bir saniye, düşüneyim.
Attendez...
Bir dakika, düşüneyim. Ne giyiyordun?
Attends, laisse-moi réfléchir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]