English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Burada değiller

Burada değiller tradutor Francês

447 parallel translation
Majesteleri, rahatsız ettiğimiz için özür dileriz ama majesteleri burada değiller, değil mi?
Majesté, Son Altesse l'impératrice n'est pas ici?
Yanlızca kalplerinin çağrısıyla burada değiller... bağIıIıklarının çağrısıyla da buradalar.
Il n'y a pas ici le rassemblement de leurs seuls cœurs... mais aussi le rassemblement de leur loyauté.
Burada değiller. Ütüleniyorlar.
Ils sont chez le teinturier.
Onları burada kullanabilirdik ama burada değiller.
Nous en aurions besoin ici... mais ils ne sont pas là.
Burada değiller.
Ils ne sont pas là.
- Arkadaşlarınız bu sabah gitti. Burada değiller.
Vos camarades sont partis ce matin.
O Kızılderilileri bulamazsınız, çünkü burada değiller.
Ces garçons ne sont pas ici.
Gel Tracy.Sanırım burada değiller.
Partons, ils ne sont pas ici.
- Burada değiller miydi.
 Pas à l'intérieur.
Artık burada değiller.
Il n'y en a plus.
- Burada değiller de ne demek?
- Comment ça?
- O haklı, bayım. Burada değiller.
- Il a raison, ils ne sont pas là.
Burada değiller.
Ils n'y sont pas.
Burada değiller.
Ils ne sont pas ici.
Burada değiller, Jasper.
Ils ne sont pas ici, Jasper.
İstediğin üç kişi de hasta ve burada değiller.
Ils sont malades.
Biliyorum, bu hukuk kitapları senin için önemli ama burada değiller.
Ces livres de loi, ça veut pas dire grand-chose par ici.
- Burada değiller hayatım.
- Ils ne sont pas là.
Burada değiller!
Elles sont parties... elles ne sont plus là!
Burada değiller, gittiler.
Pas ici, ils sont partis.
burada değiller, Çavuş.
Ils ne sont pas là, sergent.
Onlar bir süreliğine burada değiller.
Ils sont tous partis pour quelque temps.
Burada değiller.
Ils sont plus là.
Bay Owen burada değiller.
M. Owen n'est pas là.
Burada değiller mi?
- Il n'est pas là?
- Burada değiller.
- Ils ont disparu.
O domuzlar artık burada değiller.
Ils sont tous morts.
Neden burada değiller? Neden sadece ben?
Pourquoi ne sont-ils pas ici?
Artık burada değiller.
Ils ne sont plus ici.
Eğer polis benim peşimdeyse, neden burada değiller?
Comment ça se fait que les flics ne soient pas ici?
Artık burada değiller ama!
Ils n'y sont plus!
Olabilir ama hâlâ burada değiller.
Oui. Mais il n'y a personne.
Üzgünüm. Burada değiller.
Elles ne semblent pas être ici.
Burada değiller, ayrılmışlar.
Ils ne sont pas là. Ils sont partis.
Yanisi, burada değiller. Onları göndermiş.
Alors, s'ils ne sont pas là, c'est qu'il les a éloignés.
Burada değiller.
Elles ne sont pas là.
- Burada değiller dedim ya.
- Elles ne sont pas là.
E burada değiller ki.
Elles ne sont pas ici.
Yani burada değiller.
Je veux dire... Ils ne sont pas là.
Ama burada oturuyorum. Biliyorum, bu çocuklar biraz yaramaz ama kimseye zarar vermek niyetinde değiller, gerçekten.
J'habite ici, ces enfants sont un peu fous mais ils ne pensent pas à mal.
Burada değiller, ama...
Non.
"Burada başka iyi insanlar da olduğunu sanıyorum... "... sadece ne yaptıklarının farkında değiller. "
Les autres ne savaient pas ce qu'ils faisaient.
Evet. Burada da değiller. Ne senin kadının ne de benimki.
C'est que moi je tiens à retrouver la mienne!
Onlar burada yaşamak zorunda değiller.
Ils pourraient vivre ailleurs.
- Burada değiller.
- Ils ne sont pas là.
Onlar burada benimle birlikte değiller.
Ils ne sont pas ici avec moi.
Umarım burada değiller...
J'espère qu'ils ne sont pas là...
Burada değiller.
Elles sont parties.
Burada değiller, Theela.
Ils ne sont pas ici, Theela.
Sanirim hepsi burada ama atlari av dolu savasmak niyetinde degiller.
Je crois que c'est tout, mais... il y a du gibier sur leur chevaux.
Burada değiller.
- Ils ne sont pas ici.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]