English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Burada duramayız

Burada duramayız tradutor Francês

87 parallel translation
Bütün gün burada duramayız.
On n'a pas toute lajournée.
Bu şekilde burada duramayız.
Ne restons pas agglutinés comme des chiures de poissons rouges.
- Burada duramayız.
Nous ne pouvons pas nous arrêter ici!
Burada duramayız, Howie.
Nous ne pouvons pas rester là.
- Çabuk, koş, acele et. Burada duramayız.
Vite, cours, dépêche-toi, On ne peut plus rester ici.
- Bir köpek için tüm gün burada duramayız.
- On ne va pas y passer la journée.
- Hayır. Burada duramayız.
- Non, faut pas rester ici.
Burada duramayız. Hemen gidiyoruz.
Vire d'ici, vite!
Aptal, burada duramayız.
- Mais on peut pas s'arrêter.
Burada duramayız Peter.
On peut pas rester, Peter.
Burada duramayız! - Çok yorgunum.
- Je suis très fatigué.
Burada duramayız, eve gidiyoruz.
- On ne peut pas rester, compris?
Burada duramayız.
On ne peut pas rester là.
Bu şekilde burada duramayız.
On peut pas rester comme ça.
- Burada duramayız.
- On ne peut pas rester ici.
Burada duramayız.
- Il faut partir d'ici.
Ne? Hayır, olmaz burada duramayız!
On ne peut pas s'arrêter en cours de route.
Rob. - Burada duramayız.
- On ne peut pas rester ici.
Burada duramayız.
- Il faut y retourner.
Bir şey yapmadan öylece burada duramayız!
Vous préférez rester ici sans rien faire?
Burada duramayız.
Nous ne devons pas nous attarder ici.
Bütün gece burada duramayız.
On ne peut pas rester ici toute la nuit.
Burada duramayız, bir çıkış yolu bulmalıyız.
On ne peut pas rester là, on dois trouver une sortie.
Burada duramayız.
On doit continuer d'avancer.
Peki. Mâdem burada duramayız, nereye gitmemizi istiyorsun?
OK, mais si on ne peut pas rester ici où veux-tu qu'on aille?
Haklı. Burada duramayız. Karanlık çökünce şehre bu kadar yakın olamayız.
On peut pas être ici la nuit.
Burada öylece duramayız.
On ne peut rester ici.
Palladium'da bir cumartesi gecesi geçiriyor gibi burada sadece dans edip duramayız.
On ne peut pas continuer à danser comme un samedi soir au Palladium.
Burada sonsuza dek böyle dönüp duramayız.
Nous ne pouvons pas tourner en rond éternellement.
Burada dolaşıp duramayız.
On ne peut pas simplement continuer à rouler.
- Burada daha fazla duramayız.
Écoute, on ne va pas se mêler de ça, Ian.
Bırak onu. - Biz burada böyle duramayız.
- On ne peut pas rester à ne rien faire.
- Burada dikilip duramayız ya!
On ne pouvait pas rester sur le mur tout le temps.
Burada şaşkın ördek gibi dikilip duramayız.
On ne peut pas rester ainsi comme des lièvres devant des phares.
Pekâlâ, geri gidemeyiz. Burada da duramayız.
On ne peut ni faire demi-tour ni rester ici.
- Biri kilitlemiş.. - Neyse.. Burada böyle duramayız..
- Quelqu'un l'a fermée.
- " Neyse.. Burada böyle duramayız.. Nasıl duramayız?
On en est aux sous-vêtements et à "Je peux les enlever."
- Kapıyı neden sen kilitledin? - Her neyse, burada böyle duramayız..
Mais c'est toi qui as fermé la porte!
Burada duramayız.
Ils sont meilleurs?
Burada duramayız.
On peut pas s'arrêter.
Ama burada böyle duramayız.
On ne peut pas rester là.
Burada öylece oturup kılımızı bile kıpırdatmadan duramayız, beyefendi.
Monsieur, nous ne pouvons pas rester ici à ne rien faire. Vous savez.
- Bekle. - Hayır, burada duramayız.
Attends.
Artık burada oturup duramayız.
On peut plus rester là sans bouger!
Burada böylece duramayız.
Eh bien, on ne peut rester ici comme ça.
Kardeşlerimiz düşerken burada öylece duramayız.
On ne peut pas rester inactifs quand nos frères et nos sœurs tombent.
Burada daha fazla duramayız.
On ne peut pas rester ici plus longtemps.
Hepimiz burada öylece duramayız.
On ne peut pas tous rester ici.
Hayır, burada duramayız.
Il est mort.
Burada duramayız.
On peut pas rester là!
Burada öylece oturup hiçbir şey yapmadan duramayız.
On peut pas rester assis sans rien faire.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]