Elinden geleni yap tradutor Francês
928 parallel translation
Almanya Arapları satın almak için elinden geleni yapıyor.
L'Allemagne fait des pieds et des mains pour acheter les Arabes.
Elinden geleni yapıyor.
Ça m'en a tout l'air.
Leon, madamın... Moskova'ya hoş anılarla dönmesi için elinden geleni yap.
Léon, veille à ce que madame garde un agréable souvenir de son séjour.
Elinden geleni yapıyor!
Il fait de son mieux!
Onu incitmemek için elinden geleni yapıyor.
Depuis qu'il l'a rencontrée, il fait tout pour ne pas la blesser.
Elinden geleni yap.
Faites au mieux.
- Biliyorum. Elinden geleni yap.
- Faites de votre mieux.
- Elinden geleni yap, dedim.
- Faites de votre mieux.
Elinden geleni yap. Sana güvenebileceğimi biliyorum.
Fais de ton mieux, je te fais entièrement confiance.
"Savcılık gün be gün davanın gerçeklerinden uzaklaşıp... " Parry'yi sadakatsiz bir koca, vahşi bir katil gibi göstermek için elinden geleni yapıyor.
''L'accusation déforme les faits''et présente Parry comme un mari infidèle, et un tueur.
Dikkatli olmak için elinden geleni yap.
Tires-en un bon prix.
Louis iyi değil. Karnında bir kurşun var. Doktor elinden geleni yapıyor.
J'ai peur que Louis n'aille pas loin.
Bir saatte elinden geleni yap.
- Une heure. Je dois chanter dans une heure.
- Elinden geleni yapıyorsun. Devam et.
- Faites au mieux.
- Erkek kardeşime sorarım. - Lütfen, elinden geleni yap!
Sinon, je vais me jeter à l'eau.
Bay Travers, sizi temin ederim ki, Kontes tarafsız bir ülkede tarafsız bir yaşam sürmek için elinden geleni yapıyor.
Mr. Travers, la Comtesse fait de son mieux pour vivre la neutralité dans un pays neutre.
Moyzisch, elinden geleni yap ve Albay'ı Ankara ziyaretinde rahat ettir.
Moyzisch, faites ce que vous pouvez pour rendre confortable le séjour du Colonel à Ankara.
Elinden geleni yap ve bana haber ver.
Vous avez carte blanche. Continuez et tenez-moi au courant.
Elinden geleni yap.
Faites pour le mieux.
Oraya çık ve elinden geleni yap Katie.
Vas-y, donne-leur tout ce que tu as, Katie.
Elinden geleni yapıyorsun, ama sonunda..
On croit bien faire...
Birbirimiz için ne kadar az şey ifade ettiğimizi anladığından beri işleri kötüleştirmek için elinden geleni yapıyorsun.
Depuis que notre mariage sombre, vous aggravez les choses. Et vous donc?
Namiji'yi koru. Korumak için elinden geleni yap.
Mais sauve Namiji.
Elinden geleni yapıyor. Yaptığını biliyorum.
Il se donne beaucoup de mal.
Elinden geleni yaptığı için onu seviyorum. Gerçekten yapıyor.
Mon cœur va vers lui parce qu'il essaie... il essaie vraiment.
Bir kızın doğruyu bulduğunu hissetmesi için elinden geleni yapıyorsun.
Vous faites tant d'efforts pour donner l'impression à une fille qu'elle choisit la chose juste.
Elinden geleni yap.
Fais de ton mieux.
Biri başımı derde sokmak için elinden geleni yapıyor.
Quelqu'un a fait tout ce qu'il fallait pour ça.
Onun için elinden geleni yap.
Faites votre possible pour lui.
Beni ve doktoru beklemek için elinden geleni yap. Ama çit tekrar kısa devre yaptığı an gemiyi kaldır ve bu bölgedeki durumu Dünya üssüne bildir.
Faites de votre mieux pour nous attendre, le docteur et moi... mais au premier court-circuit sur la cloture, decollez immediatement... et faites un rapport complet a la base sur la situation de ce secteur.
Elinden geleni yap.
Tu es un bon gars.
- Sırana geri dön. - Elinden geleni yap.
J'compte sur toi.
- Elinden geleni yap, tatlım. Evet, devam et.
- Faites de votre mieux, ma chère.
Git, Jocko, elinden geleni yap.
Allez, Jocko. Fais de ton mieux.
Onun kadın olması için elinden geleni yap.
Tu feras en sorte qu'elle soit femme.
Sen elinden geleni yap, gerisini Tanrıya bırak.
On fait ce qu'on peut. Le Seigneur se charge du reste.
Mama elinden geleni yapıyor.
Mais, elle fait des efforts.
Birkaç gün elinden geleni yap ve babamın peşinden ayrılma. İşte o kadar. Susan, lütfen!
Tu n'as pas idée de ce qu'elles m'ont fait endurer, imbécile!
- Elinden geleni yap.
- Faites de votre mieux.
- Elinden geleni yap!
- Faites pour le pire!
Bizim için elinden geleni yapıyor.
En tous cas, elle nous a gâtés.
Neden hala kararını vermiyorsun ki, çok kibirlisin. Elinden geleni yap.
Pourquoi ne pas vous résigner au fait que vous êtes coincé, et en profiter?
Sanırım polis elinden geleni yapıyordur.
La police fait ce qu'elle peut.
- Elinden geleni yap.
- Faites au mieux.
Elinden geleni yap, işe yarayacaksa yalvar, Egan.
Mettez-y du sang et des larmes.
Elinden geleni yap! - Evet madam.
Attendons qu'Hornblower vienne me voir.
Elinden geleni yap yeter.
Faites de votre mieux.
Güneş yapıyordu elinden geleni, Dalgaları düzeltip parlatmak için
Et sur la mer aux vagues bleues S'ébattait Monsieur Vent
Evet, elinden geleni yap olur mu?
Oui, remplissez.
Elinden geleni yap.
Faites ce que vous pouvez.
- Pekala, McLoud, elinden geleni yap.
Qu'en pensez-vous?
elinden geleni yaptın 41
elinden gelenin en iyisini yap 17
yapıyorsun 36
yaptı 88
yaptın 100
yapıyor 33
yaptım 350
yapamam 3103
yaparım 315
yapacağım 517
elinden gelenin en iyisini yap 17
yapıyorsun 36
yaptı 88
yaptın 100
yapıyor 33
yaptım 350
yapamam 3103
yaparım 315
yapacağım 517
yapmayacağım 170
yaparsın 77
yapacağız 90
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapamıyorum 389
yapmış 19
yapmalısın 91
yapalım 156
yapıyorum 103
yaparsın 77
yapacağız 90
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapamıyorum 389
yapmış 19
yapmalısın 91
yapalım 156
yapıyorum 103
yapmadım 132
yapıyoruz 20
yapma ya 98
yapmak istiyorum 29
yaptılar 29
yapmadın 55
yapamaz 108
yapacak 54
yaptık 46
yapacak bir şey yok 96
yapıyoruz 20
yapma ya 98
yapmak istiyorum 29
yaptılar 29
yapmadın 55
yapamaz 108
yapacak 54
yaptık 46
yapacak bir şey yok 96