Eller tradutor Francês
3,543 parallel translation
Eller havaya Springfield.
Griffes en haut, Springfield!
Ellerini sıktıkları zaman da, ellerinin kupkuru olduğuna emin ol. - Eller kuru.
Et quand tu leurs serres la main, vérifie que tes mains sont sèches.
Eller yukarı!
Mains en l'air.
Arabadan uzaklaş, Meacham, eller havada.
Ecarte-toi de la voiture, Meacham, les mains en l'air.
Eller saat 10 ve 2 yönünde tamam.
Les mains à 10h10... Fait.
Dışarısı çok soğuk ve eldiven giyemem çünkü onlar eller için sağlıksız.
Il fait froid dehors et je peux pas porter de mitaines, elles déshonorent mes mains.
Eller yukarı!
Mains en l'air!
- Pekâlâ, eller havaya!
Okay, les mains en l'air!
Eller Kersey!
Mains en l'air, Kersey!
Eller!
Mains en l'air!
Sonrasında, şoför her eller-serbest konumda arama yaptığında aramayı buradan duyabileceksin.
Après cela, chaque fois que le conducteur effectue un appel en utilisant le kit mains-libres, tu reçois un appel.
O sırada bir polisin "eller yukarı" dediğini duyunca da ellerimi kaldırdım ve üstüne düştüm.
puis j'ai entendu un policier crier "Mains en l'air!" J'ai obéi et... je lui suis tombée dessus
Şoför eller-serbest modunda her arama yaptığında aramayı bunun üzerinden alacaksın.
À chaque fois qu'il appelle en kit mains libres, Vous recevez l'appel là-dessus.
Kasık kemiği, eller ve dizler tamam fakat göğüs kemiği ve bacaklar olmaz.
L'os pelvien, les mains et les genoux, mais ni le sternum ni les tibias.
Eller yukarı!
Mains en l'air! - Le hall est sécurisé.
Sanırım sıcak eller bu ailenin bir özelliği.
Les mains de la famille de Seo Yun Jae sont toutes plutôt chaudes.
"eller, göt deliklerinde ve ceplerde."
"et les mains partout, aux culs, aux poches".
Eller yukarda!
Têtes baissées!
- Eller yukarı. - Geçirin onu!
Levez les mains pour le faire passer!
Aldığım haberlere göre babam Garpeli yakınlarında Yaban Eller'de görülmüş.
On aurait vu mon père errant dans les Terres Sauvages, près du Pays de Dun.
Eller havaya, eller havaya, eller havaya, eller havaya!
Les bras en l'air! Les bras en l'air! Les bras en l'air!
Eller.
Les mains.
Eller havaya.
Mains en l'air!
Sırasıyla İlk Posta, Eski Dost, Ünlü Horoz, Çatık Eller, Sıkı Dostlar, Sadık Hizmetkar, İki Başlı Köpek, Denizkızı, Arı Kovanı,
À savoir la Poste, le Vieil habitué, le Chant du coq, les Mains croisées, les Bons compagnons, le Fidèle serviteur, le Chien à deux têtes, la Sirène, la Ruche, la Tête du roi, le Trou dans le mur.
Bu gece Altın Yol'da yol alırken sıvı bir öğün tercih ediyoruz. İlk Posta'da bir bira yuvarlayarak açılışı yaptıktan sonra Eski Dost, Ünlü Horoz, Çatık Eller,
Ce soir, nous prendrons part à un festin exclusivement liquide en remontant vaillamment la Voie maltée, commençant par une tournée inaugurale à la vielle Poste, nous enchaînerons le Vieil habitué, le Chant du coq, les Mains croisées,
Biz beş arkadaşız, Çatık eller bir gece eğlenmeye çıktık.
On est cinq potes, en virée, et on s'éclate ensemble.
Eldivenler ele, eller havaya.
On met ses gants et on lève ses mains.
Eller cama değmesin.
Pas touche au verre.
Eller havaya!
Mains en l'air!
- Madem öyle, bu efsanevi eller size nasıl yardımcı olabilir Doktor Marcus?
Les mains légendaires vous aident, professeure Marcus? Bones!
Dikkatli ol. Eller yukarı!
Attention.
Eller beni aşağı çekiyor. ~ Hiç ses yok, boğuluyorum. ~
Les mains me tirent vers le bas Aucun son, je me suis noyé
Öyleyse sevgili azizim, eller de dudakalrın yaptığını yapar dua ederler, size inancın umutsuzluğa dönüşmesinin korkusuyla hibe ederler
Oh, alors, chère sainte, que les lèvres fassent ce que font les mains. Elles te prient, exauce-les, de peur que leur foi ne se change en désespoir
Eller yukarı, patates kafa!
Mains en l'air, rouleau de printemps.
Eller havaya!
- Bon sang!
Eller havaya!
Les mains en l'air!
Eller yukarı!
- Mains en l'air!
Eller havaya, bayanlar ve baylar!
Applaudissez bien fort, mesdames et messieurs!
Eller.
Tes mains.
Herkes ellerini arkasında birleştirsin. Eller arkaya!
Les mains dans le dos Tout le monde, mains dans le dos!
- Eller havaya!
- Mains en l'air!
Eller yukarı!
Les mains en l'air.
Tamam. Eller popoda olacak!
D'accord, je lui toucherai plutôt les fesses!
Eller yukarı.
Mains en l'air.
Bu eller burun karıştırmak dışında her şeyi yapabiliyor.
Ces mains font tout à part te curer le nez.
Ve robot eller çilekli turta yapıyorlardı ne zaman istersen hem de.
Et les mains robot te font une charlotte à la fraise à n'importe quelle heure.
Fareler... Eller... Elfler...
Sortis A plus.
Guvertedeki butun eller icin Mojitos.
Tous sur le pont pour les Mojitos.
Donmuş eller aptal değil.
- C'est pas ridicule, ça.
Eller yukarı!
Police!
Duvara dönün, çabuk! Dön duvara, eller duvara!
Allez, contre le mur!
ellerim titriyor 21
elleri 19
eller havaya 54
ellerin 45
ellerim 62
eller yukarı 378
ellerini yıka 31
ellerini uzat 28
ellerinizi kaldırın 59
ellerime bak 26
elleri 19
eller havaya 54
ellerin 45
ellerim 62
eller yukarı 378
ellerini yıka 31
ellerini uzat 28
ellerinizi kaldırın 59
ellerime bak 26