Eğer bunu yaparsan tradutor Francês
287 parallel translation
Eğer bunu yaparsan, bir daha geri dönemezsin.
Si vous faites cela, vous ne pourrez pas revenir en arrière.
Eğer bunu yaparsan Michael'ı yerime geçirirsin.
Michael prendrait ma place.
Ama eğer bunu yaparsan, sana aşkın bütün mükemmelliğini göstereceğim.
Mais si tu le fais pour moi, je t'offrirai le parfait amour.
İş bir yandan devam ederken, her yıl belirli kısmı serbest bırakın. Eğer bunu yaparsanız, Size hizmet edeceğim.
Libère-les à mesure que mon travail progressera, et je te servirai bien.
- Eğer bunu yaparsan, seni öldürürüm!
- On leur fera comprendre.
Eğer bunu yaparsanız kenimi öldürürüm ve her birinizi avlamak için geri dönerim.
Même morte, je reviendrai... en fantôme!
Eğer bunu yaparsanız, beni kusturacaksın.
Tu me fais vomir.
Eğer bunu yaparsanız General, artık özgür bir dünya kalmayacak.
Si vous faites ça, il n'y aura plus de monde libre.
Eğer bunu yaparsanız, tüm çalışmalarımız boşa gider! Evet efendim!
Ce n'est pas dans nos plans.
Eğer bunu yaparsan, her köşede onu görürler, her evde onu görürler.
Si vous faites ça, on le verra partout.
Mataya eğer bunu yaparsan Dağ tanrısı seni asla bağışlamaz
Si tu fais ça, y aura pas... de pardon devant le dieu de la montagne.
Eğer bunu yaparsan atılırsın!
Arrêtez ou je vous vire.
Eğer bunu yaparsan iyi adamlar bu manyakları durdurabilir.
Ça empêche les crapules d'embêter les gentils.
Eğer bunu yaparsan perşembe akşamı yerin dibini boylarsın.
Tu fais ça fiston et jeudi soir tu te retrouves dans la merde.
Eğer bunu yaparsanız halkımın hayal bile edemediği bir zenginlik ve konforu tanırsınız.
Vous en tirerez une richesse inimaginable pour les nôtres.
O reklamı gösteremezsiniz, eğer bunu yaparsanız... insanları korkutursunuz.
Si vous passez ce spot... vous effraierez les gens.
Eğer bunu yaparsan, cennete gidemezsin. Direkt cehenneme gidersin.
- Si tu fais ça, tu vas droit en enfer.
Bunu neden düşündüğümü bilmiyorum ama eğer bunu yaparsan ona çocuğunu düşürtürüm ve onunla evlenirsin, tamam mı?
Je sais pas pourquoi je pense à ça, mais si ru fais ça... C'esr à roi qu'on fera l'avortemenr, er après ru l'épouseras.
Eğer bunu yaparsan huzur içinde ölemem.
Si je dois mourir, je ne mourrai pas en paix.
Eğer bunu yaparsan, hayatının geri kalanında buna pişman olacaksın.
Si vous vous accouplez avec lui, vous le regretterez toute votre vie.
Eğer bunu yaparsan, mezuniyetinden de vazgeç ve Akademi'den çek git.
Si tout cela te pose un problème, quitte l'Académie, démissionne.
Sana gösterdim, eğer bunu yaparsan hayatın benim ellerimdeydi.
Je t'ai dit que si tu osais, je ne donnais pas cher de ta vie.
Eğer bunu yaparsanız tutuklanabilirsiniz.
Je pourrais vous arrêter.
Sana nasıl bulabileceğini gösterebilirim ve sende kaza esnasında olan olayları tekrar ederek geri dönebilirsin, ama eğer bunu yaparsan, hiç bir şekilde garantisinin olmadığını bilmelisin.
Je peux vous aider à le trouver. Recréez les conditions préalables à l'accident et empruntez-le, mais personne ne peut garantir le résultat.
- Eğer bunu yaparsanız, birçok insan ölecek.
Des gens mourront si vous faites ça.
"Eğer bunu yaparsan, senin için hazırladığım sürprizi göremezsin."
Fais ça, et adieu la surprise que j'avais pour toi.
Niki, eğer bunu yaparsan Tanrı'yı açıkça inkâr edersin!
Niki, tu fais ça et tu fais un affront à Dieu!
Eğer bunu yaparsan iyi anlaşırız.
Fais ça et on s'entendra bien.
Eğer bunu yaparsan ben...
Si tu le fais, je vais...
Eğer bunu yaparsanız, Bir bina ve Risa bu bölümü ayakta kalamaz
Il ne restera plus rien sur Risa.
Bir Kaptan olarak, mürettebatınızın iyiliği için, en iyi kararları alman gerekir, ve eğer bunu yaparsan, kendine sorman lazım...
C'est à vous qu'il revient de décider dans l'intérêt de l'équipage. Posez-vous la question de savoir si c'est bien ce que vous faites.
Eğer bunu yaparsan, eminim bu şamatanın içinde çok mutlu olacaksın.
Je t'assure que dans la seconde, tu seras aux anges.
Neden onları tekrar okyanusa atmıyoruz? Onlara yaşamak için bir şans daha veririz. Evet, eğer bunu yaparsan, sen de onlarla beraber atlayabilirsin.
En voilà un drôle de premier rendez-vous.
Chase, eğer bunu yaparsan kendi başına kalırsın.
Chase, si tu fais ça, tu te débrouilles seul.
Eğer bunu yaparsanız sizi programdan sonsuza dek çıkarttırırım.
Je vous renverrai de ce programme à jamais, si vous faites ça!
Ama şunu bilin ki, eğer bunu Tanrı adına, O'nun evinde yaparsanız O'na ve sözüne küfretmiş olursunuz.
Mais sachez que si vous le faites au nom de Dieu, et dans la maison de Dieu, vous blasphémez contre lui et sa Parole.
Eğer bunu yaparsan, ama yapmamalısın...
Non.
Eğer bunu bir daha yaparsan, seni rapor ederim, Starbuck!
Si vous refaites ça, vous serez convoqué, Starbuck!
Eğer bunu bir kere daha yaparsan, seni paramparça ederim.
Recommence une fois de plus... et je vais te mettre en pièces, morceau par morceau.
Eğer bunu bir daha yaparsan, Marsilya'daki ağabeyim seni öldürür.
- Si tu me frappes encore une fois, mon frère de Marseille, y va venir t'égorger.
Eğer bunu, yaparsan ve Andrzej ölürse beraber olamayız.
Si tu le fais et que Andrzej meurt, tu me quitteras.
Eğer bir daha bana bunu yaparsan, seni öldürürüm.
Si tu me refais ça, je te tue.
Eğer dediğimi yaparsan bunu hiç bir zaman unutmayacağım.
Merci d'avance, mon Tibby.
Eğer, bunu yaparsanız, en azından yalnız bir muhabiri kampanyaya yerleştirin. Ki bu muhabir hangi adayın şimdi ve sonra ne söylediğini açıklayabilsin
Mais si vous le faites, affectez au moins un reporter à la campagne... qui rapportera de temps à autre ce que dit le candidat.
Eğer bunu bir daha yaparsan, kafanı ezerim.
Si tu me refais cette blague, je t'arrache la tête.
Eğer bunu bir daha yaparsan, seni bağlamak zorunda kalırım.
Recommence ça et je te mets la camisole.
Eğer kazanamazsanız, kazanan kişiyi suçlayamazsınız çünkü bunu yaparsanız, kaybeden kişi yalnızca siz olursunuz.
Et le jour où on perd, on ne doit pas blâmer le gagnant. C'est le meilleur moyen de continuer à perdre.
Eğer bunu yaparsanız, her ne pahasına olursa olsun, çok hızlı bir şekilde eve dönecek bu mürettebatın bir parçası olabileceksiniz. Benim komutam altında iken,
Journal de bord du capitaine, date stellaire 50912.4.
Eğer böyle yaparsan eğer bunu yapmaya karar verirsen, bu devasa hatayı yapar ve kalırsan her şey biter.
Bien, si tu fais ça, si tu commets cette erreur monumentale en restant, c'est terminé.
Eğer bunu bir daha yaparsan, yumruğumu boğazında bulacaksın!
Si tu refais ça, je t'enfile mon poing dans la gorge.
Eğer ya bunu yaparsan... Onu asla bırakmamalısın
Je n'oublierai jamais.
bunu yaparsan 37
eğer istersen 206
eğer beni seviyorsan 30
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer izin verirsen 26
eğer bilseydim 25
eğer istersen 206
eğer beni seviyorsan 30
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer izin verirsen 26
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer yanılmıyorsam 39
eğer ben 51
eğer öyle olsaydı 20
eğer varsa 60
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ölürsem 16
eğer isterseniz 86
eğer olursa 24
eğer mümkünse 45
eğer yanılmıyorsam 39
eğer ben 51
eğer öyle olsaydı 20
eğer varsa 60
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ölürsem 16
eğer isterseniz 86
eğer olursa 24
eğer mümkünse 45