Istediğin buysa tradutor Francês
799 parallel translation
Olmak istediğin buysa sorun yok.
Si c'est comme cela que tu veux être, alors bien.
Ona aşığım, demek istediğin buysa.
En effet, je suis amoureux d'elle.
Pekala, eğer istediğin buysa gideceğim.
D'accord, je pars, si c'est comme ça que tu le prends.
Pekala, eğer istediğin buysa.
Si c'est ce que vous souhaitez.
- Pekala, düşünmek istediğin buysa.
Très bien. Si c'est ce que tu crois.
Peki, eğer istediğin buysa.
Si c ´ est ce que vous voulez...
Eğer istediğin buysa.
Si c'est ce que vous voulez.
Ben onunla görüşüyorum, bilmek istediğin buysa.
Pour qu'elle se taise.
Söylemek istediğin buysa. Hepimiz odalarımızda idik, yalnız...
Nous étions tous dans nos chambres, sauf...
Almana sevindim, tabii istediğin buysa.
J'en suis contente, c'est ce que vous vouliez.
Eğer istediğin buysa, hiç karışmayacağım.
Si c'est ce que tu veux, je ne te contrarierai pas.
Peki, istediğin buysa ama ya beraat edersen?
Três bien, si c'est ce que tu veux, mais si tu es acquitté?
- Öğrenmek istediğin buysa, evliyim.
- Je suis marié.
- Sana inanıyorum, eğer istediğin buysa.
si c'est ce que vous voulez.
Veta, istediğin buysa yarın HaNey'yle gidip sorarız.
Si c'est ce que tu veux, Harvey et moi, nous irons les voir demain. Demain!
Senin de istediğin buysa, Daphne, o zaman sevinirim.
Si c'est ton désir, je suis ravi.
Eğer istediğin buysa Ona bir şans vericem.
Si c'est ce que vous voulez, il va avoir sa chance.
tamam o zaman, eğer istediğin buysa.
D'accord, si c'est ce que vous voulez.
- Eğer istediğin buysa başarırsın. - Nasıl?
- Si vous le voulez, vous réussirez.
Elbette. Demek istediğin buysa Almanlardan nefret ediyorum.
Je hais ces enfoirés de Boches, si tu veux savoir.
Pekala eğer istediğin buysa, yapalım öyleyse.
D'accord. Si telle est ta conviction, il faut agir.
Sığırlarım Büyük Çamur'da tekrar sulanıyor. Ve çok yakında Henry Terrill'ı istediğim yerde yakalayacağım, eğer demek istediğin buysa.
Mes vaches boivent de nouveau à Big Muddy, et Henry Terrill en viendra bientôt à faire ce que je veux.
Eğer istediğin buysa tanrım, Kararına boyun eğiyorum.
Si c " est là Ta volonté, ô Dieu, je me soumets à Ton jugement.
Eğer istediğin buysa giderim.
Je vais partir si vous voulez.
Eğer istediğin buysa seve seve ölürüm.
Je mourrai si vous le voulez.
Eğer istediğin buysa, ilgilenebilirim.
Pas du tout. Je suis sérieux, ça dépend de toi.
Tek bilmek istediğin buysa tamam.
- Si tu veux rien savoir d'autre!
Eğer istediğin buysa.
Si c'est ce que tu veux.
Artık senin değilim, eğer istediğin buysa. Herşey bitti.
Tu ne peux plus m'avoir, alors tu me veux, voilà.
Sonra istediğin yere git, ne yaparsan yap hayatını mahvet eğer istediğin buysa.
Après tu pourras aller où tu voudras. Tu pourras même te laisser tomber dans le déshonneur, si c'est ce que tu veux.
Seni buraya kapatabileceğimi.. Ve deneyi Dr Mason üzerinde yapabileceğimi biliyorsun. İstediğin buysa.
Je peux toujours vous enfermer ici et pratiquer l'expérience sur le Dr Mason, si vous préférez.
Pekala John, istediğin eğer buysa.
Très bien, John, si c'est ce que tu veux.
İstediğin buysa karışmayacağız.
Nous ne nous en mêlerons pas.
İstediğin buysa devam edeceğim ve bugün Lavery'i göreceğim.
Bon. Je vais voir Lavery!
İstediğin buysa.
Si tu veux.
İstediğin buysa tutukla beni!
Allez-y donc!
İstediğin buysa o aslan katilini değirmen taşına bağlarız. Belki onun için birkaç başka eğlence de ayarlarız.
Nous enchaînerons ce tueur de lion à la meule, puisque c'est ton voeu, et organiserons peut-être d'autres petits jeux pour lui.
Pekala, eğer istediğin şey buysa.
Si c'est ce que vous voulez, je vais l'appeler.
Öyle olsun. İstediğin buysa, yolun açık olsun.
Bien sûr, c'est un moyen pour arriver à tes fins.
Peki, öyleyse, istediğin de buysa, söyle bakalım getirdiğin para nerede?
Puisque c'est ainsi, où est l'argent?
Peki, istediğin buysa.
Si c'est ce que vous voulez.
İstediğin buysa... ama...
Je ne resterai pas ici, une minute de plus.
İstediğin buysa. Ama bu pek eğlenceli gelmiyor kulağa.
Si vous y tenez... mais ce n'est pas très divertissant.
İstediğin buysa, bir daha gelmem.
Soyez tranquille. Allons.
- İstediğin buysa acı versin o zaman.
Eh bien, souffre!
İstediğin buysa burası kutsal toprak.
C'est un sol consacré, au moins.
- Elbette. İstediğin buysa, ben- -
- Si vous me le demandez...
İstediğin buysa...
Si c'est ton truc...
İstediğin buysa tamam ama çok pişman olacaksın.
Si c'est ça que tu veux, tu t'en repentiras.
İstediğin buysa sürü senin olsun.
Si tu tiens tant aux bêtes que ça, prends-les.
Anlatmak istediğin buysa, haklısın.
Si c'est ce que tu veux dire, tu as raison.
istediğim 46
istedi 31
istedim 74
istediğin gibi olsun 39
istedim ki 16
istediğimi yaparım 42
istediğin benim 16
istediğin zaman 39
istediğini biliyorum 28
istediğin bu mu 177
istedi 31
istedim 74
istediğin gibi olsun 39
istedim ki 16
istediğimi yaparım 42
istediğin benim 16
istediğin zaman 39
istediğini biliyorum 28
istediğin bu mu 177