Hastalıkta ve sağlıkta tradutor Francês
263 parallel translation
Evet, George, seninle hemfikirim gün ışığında ve gecenin karanlığında zenginlikte ve yoksullukta, iyide ve kötüde hastalıkta ve sağlıkta,...
Oui, George, je suis d ´ accord avec vous. "Dans la lumière du jour et l'obscurité de la nuit..." dans la prospérité et dans l ´ adversité pour le meilleur et pour le pire... dans la maladie et la bonne santé- -
- Kötü günde. Zenginlikte ve fakirlikte, hastalıkta ve sağlıkta.
Dans la richesse ou la pauvreté, la maladie ou la santé...
Hastalıkta ve sağlıkta. Ölüm bizi ayırana kadar sevip, sayacağım.
la maladie et la prospérité, jusqu'à ce que la mort nous sépare.
Ona itaat ve hizmet etmeyi hastalıkta ve sağlıkta onu sevip saymayı ve korumayı ölüm sizi ayırana dek sadece ve sadece ona sadık olmayı kabul ediyor musunuz?
Acceptez-vous de lui obéir, de le servir, de l'aimer, de l'honorer, de le soutenir, malade ou en bonne santé, de renoncer aux autres hommes et de lui rester fidèle, jusqu'à ce que la mort vous sépare?
Onu seveceğine, hastalıkta ve sağlıkta, iyi günde ve kötü günde hayatınızın sonuna kadar onunla birlikte olacağına yemin eder misin?
Promets-tu de l'aimer, de l'assister dans la joie et la peine, et de lui rester fidèle jusqu'à ce que la mort vous sépare?
Zenginlikte ve yoksullukta zenginlikte ve yoksullukta hastalıkta ve sağlıkta ölüm bizi ayırana dek...
Parce qu'alors, je le tuerai. Dans la richesse et la pauvreté... Dans la richesse et la pauvreté...
"Onu sevip mutlu edecek, onurlandıracak, hastalıkta ve sağlıkta... " ölüm sizi ayırana kadar, onun yanında olacak mısın? " Evet.
Jurez-vous de l'aimer et de la soutenir aussi longtemps que l'un et l'autre vivrez?
... kadının bütün varlığıyla kocasına sadakati, hastalıkta ve sağlıkta, iyi günde, kötü günde.
A : ne pas me prendre pour un imbécile. Accordé. B : ne pas essayer de regarder mes cartes.
"Kutsal evlilik müessesesini Tanrı'nın buyruklarına uygun şekilde sürdürmeyi" bu kadını sevmeyi, rahat ettirmeyi, ona saygı duymayı "hastalıkta ve sağlıkta yanında olmayı ve yaşadığınız süre boyunca" başka herkesi unutup yalnızca ona bağlı kalmayı kabul ediyor musun? "
Vivre avec elle selon les prescriptions de Dieu? Jures-tu de l'aimer, de la secourir, de l'honorer, de la garder dans la maladie ou la santé, de renoncer aux autres... et de la garder aussi longtemps que vous vivrez tous deux?
"Kutsal evlilik müessesesini Tanrı'nın buyruklarına uygun şekilde sürdürmeyi" bu adamı sevmeyi, rahat ettirmeyi, ona saygı duymayı "hastalıkta ve sağlıkta yanında olmayı ve yaşadığınız süre boyunca" başka herkesi unutup yalnızca ona bağlı kalmayı kabul ediyor musun? "
Vivre avec lui selon les prescriptions de Dieu? Jures-tu de l'aimer, de le secourir, de l'honorer, de le garder dans la maladie ou la santé, de renoncer aux autres... de le garder aussi longtemps que vous vivrez tous deux?
"İyi günde, kötü günde, varlıkta ve yoklukta" hastalıkta ve sağlıkta " ölüm sizi ayırana dek birlikte olmayı kabul ediyor musunuz?
Vous vous prenez pour le meilleur et pour le pire... dans la richesse ou la pauvreté... dans la maladie ou la santé jusqu'à la mort.
Onu hastalıkta ve sağlıkta sayıp sevecek ve onurlandıracak, yaşadığınız müddetçe ona sadık kalabilecek misin? Evet.
A la chérir dans la maladie et la bonne santé et à lui être fidèle jusqu'à ce que la mort vous sépare.
"Ölüm bizi ayırana dek, hastalıkta ve sağlıkta..."
"Unis quoi qu'Il arrive, jusqu'à ce que la mort..."
Onu sevecek, rahat ettirecek onurlandıracak, hastalıkta ve sağlıkta yanında olacaksın.
Promettez-vous de l'aimer, de la soutenir et de l'honorer, pour le meilleur et pour le pire?
Hastalıkta ve sağlıkta...
Dans la douleur et dans la joie...
Bu günden sonra ona sahip çıkacağıma iyi ve kötü günde, zenginlikte ve fakirlikte, hastalıkta ve sağlıkta. birbirimize sevgi ve saygı göstereceğimize, Tanrının kutsal hükmüne göre.
- A avoir et á garder... á partir de ce jour, pour le meilleur et pour le pire... en richesse et en pauvreté... dans la maladie et la bonne santé... á aimer, á chérir et á obéir jusqu'á ce que la mort nous sépare... selon l'ordonnance sacrée de Dieu... et je t'en fais le serment.
Ateşe, sele ve düşmana karşı hizmet edeceğiz ona hastalıkta ve sağlıkta.
Contre le feu, l'eau et l'adversité Nous la servirons toujours valide ou malade
Arthur, bu kadını eş olarak kabul ederken..... evlilik kurumunun gerektirdiği gibi yaşatacağına,..... sevmeye, bakmaya,..... hastalıkta ve sağlıkta yanında olacağına,..... yaşadığın sürece koruyup gözeteceğine şahitler huzurunda söz veriyor musun?
Arthur, acceptez-vous de prendre pour épouse Eve ici présente et de vivre avec elle dans le respect des liens du mariage? Jurez-vous de l'aimer, de la chérir, de lui demeurer attaché dans le bonheur et dans les épreuves, et de lui rester fidèle jusqu'à ce que la mort vous sépare?
Pearl, bu adamı eş olarak kabul ederken..... evlilik kurumunun gerektirdiği gibi yaşatacağına,..... sevmeye, bakmaya,..... hastalıkta ve sağlıkta yanında olacağına,..... yaşadığın sürece koruyup gözeteceğine şahitler huzurunda söz veriyor musun?
Pearl, acceptez-vous de prendre pour époux Arthur ici présent, et de vivre avec lui dans le respect des liens du mariage? Jurez-vous de l'aimer, de le chérir, de lui demeurer attachée dans le bonheur et dans les épreuves, et de lui rester fidèle jusqu'à ce que la mort vous sépare?
Onu sevip, el üstünde tutup, hürmet gösterip hastalıkta ve sağlıkta, yalnızca birbirinizi, bir ömür boyu ölüm sizi ayırana dek koruyup kollayacak mısın?
Acceptez-vous de la chérir, de la soutenir pour le meilleur et pour le pire, et de lui être fidèle jusqu'à ce que la mort vous sépare?
Onu sevip, el üstünde tutup, hürmet gösterip hastalıkta ve sağlıkta, yalnızca birbirinizi, bir ömür boyu ölüm sizi ayırana dek koruyup kollayacak mısın? Evet.
Acceptez-vous de le chérir, de le soutenir pour le meilleur et pour le pire et de lui être fidèle jusqu'à ce que la mort vous sépare?
Siz yarın akşam karı-koca olacaksınız. Hastalıkta ve sağlıkta, ölüm sizi ayırana dek.
Demain, ils seront mari et femme et se jureront fidélité jusqu'à ce que la mort les sépare.
Hastalıkta ve sağlıkta, ölüm sizi ayırana dek.
... jusqu'à ce que la mort vous sépare.
Hastalıkta ve sağlıkta ölüm bizi ayırana kadar.
Malades ou bien portants... jusqu'à ce que la mort... nous sépare.
Aşka, şerefe, ve aziz tutmaya... hastalıkta ve sağlıkta...
Comme époux devant la loi... de l'aimer, l'honorer et le chérir, malade ou bien portant.
Davıd, kadını eşin olarak kabul ediyor musun, tanrı'nın emri ve kutsal, evlilik çatısı altında birlikte yaşamaya, onunla hastalıkta ve sağlıkta daima sevip korumaya, kimsenin etkisinde kalmadan, ömür boyu bir arada yaşamaya söz veriyor musun?
David, acceptez-vous de prendre cette femme pour épouse et de vivre selon les commandements de Dieu? L'aimerez-vous, la réconforterez-vous dans la maladie, et lui jurez-vous fidélité tous les jours de votre vie?
Tanrı'nın emri ve kutsal, evlilik çatısı altında onunla hastalıkta ve sağlıkta kimsenin etkisinde kalmadan, ömür boyu bir arada yaşamaya söz veriyor musun? Veriyorum.
L'aimerez-vous, le réconforterez-vous dans la maladie, et lui jurez-vous fidélité tous les jours de votre vie?
Buraya nasıl geldiniz, niye bizi seçtiniz bilmiyorum ama... hastalıkta ve sağlıkta... yağmurda ve sulusepkende... iyi günde ve kötü günde... sizi koruyup sayacağımıza... ve size bağlı kalacağımıza yemin ederiz.
Je ne sais pas comment vous êtes arrivés ici ou pourquoi vous nous avez choisis, mais nous jurons de vous honorer et de vous protéger, pour le meilleur et pour le pire, qu'il pleuve ou qu'il vente, dans les bons moments et dans les mauvais,
Taisto Kasurinen'i hastalıkta ve sağlıkta nikahlı kocanız olarak kabul ediyor musunuz?
voulez-vous prendre pour époux Taisto Kasurinen, pour le meilleur et pour le pire.
Ama ben evlenmiş olsam, yani o yeminler hastalıkta ve sağlıkta, iyi zamanda ve kötü zamanda.
Je me moque des cloches et des "Pour le meilleur et pour le pire."
Bugünden itibaren Rita'yı eşim olarak kabul ediyor ve onu ömür boyu iyi günde kötü günde, zengin ve fakir günümüzde, hastalıkta ve sağlıkta ölüm bizi ayırana dek seveceğim.
pour le meilleur et pour le pire, dans la richesse et la pauvreté, dans l'harmonie ou la maladie... pour t'aimer et t'honorer jusqu'à ce que la mort nous sépare.
- Hastalıkta. - Hastalıkta ve sağlıkta.
Dans l'harmonie ou la maladie.
Hastalıkta ve sağlıkta ölüm bizi ayırana dek seveceğime söz veriyorum.
Dans l'harmonie ou la maladie, pour t'aimer et t'honorer, jusqu'à ce que la mort nous sépare. Je te jure fidélité.
Siz, Esteban Trueba Clara Del Valle'yi hastalıkta ve sağlıkta zenginlikte ve yoksullukta ölüm sizi ayırana dek sevip koruyacağınıza... yemin eder misiniz?
Voulez vous, Esteban Trueba prendre Clara del Valle pour légitime épouse et lui rester à jamais fidèle, dans la maladie et la santé pour le meilleur et pour le pire, jusqu'à ce que la mort vous sépare?
Ve siz, Clara del Valle Esteben Truebe'yı hastalıkta ve sağlıkta zenginlikte ve yoksullukta ölüm sizi ayırana dek sevip koruyacağınıza... yemin eder misiniz?
Et voulez vous, Clara del Valle prendre Esteban Trueba pour légitime époux et lui rester à jamais fidèle, dans la maladie et la santé pour le meilleur et pour le pire, jusqu'à ce que la mort vous sépare?
"... hastalıkta ve sağlıkta, ölüm bizi ayırana dek. "
"dans la maladie ou la santé, jusqu'à ce que la mort nous sépare."
İyi günde ve kötü günde hastalıkta ve sağlıkta, birbirinizi sevip sayacağınıza yemin ediyor musunuz?
... pour le meilleur et pour le pire dans la maladie comme dans la santé, pour l'amour et l'honneur... Jusqu'à que la mort vous sépare?
Hastalıkta ve sağlıkta, ölüm sizi ayırana dek sevip, sayacak mısın?
De l'aimer dans la misère et le bonheur... -... jusqu'à ce que la mort vous sépare?
Zenginlikte ve fakirlikte, hastalıkta ve sağlıkta.
- J'en suis malade.
Her ne kadar kötürüm olsa ve yıllardır sadece kağıt üzerinde evli olsanız da sağlıkta olduğu gibi hastalıkta da senin karın ve bir kenara itilmemeli.
Malgré son infirmité et la non-consommation du mariage, elle reste votre épouse et ne doit pas être mise à l'écart!
Hastalıkta ve sağlıkta... ( EVLİLİK YEMİNİNİ SÖYLER )
Je vous demande à tous deux de répondre comme au jour du Jugement dernier lorsque les secrets des cœurs seront révélés.
Gerek zenginlikte, gerek fakirlikte, gerek iyi günde, gerek kötü günde, gerek hastalıkta, gerek sağlıkta, ölüm bizi ayırana kadar seni seveceğim ve üstün tutacağım.
Dans la richesse et dans la pauvreté, pour le meilleur et pour le pire, dans la maladie et la santé, de l'aimer et de le chérir jusqu'à ce que la mort nous sépare.
David, Jenny'yi eşin olarak kabul ediyor musun sağlıkta ve hastalıkta onunla olmak üzere ölüm sizi ayırana dek?
Acceptez-vous David de prendre Jennifer... comme légitime épouse... pour l'aimer et la chérir... dans la santé et la maladie... jusqu'à ce que la mort vous sépare?
Deborah Julie Thompson'u bugünden itibaren birlikte olarak iyi ya da kötü günde, zenginlikte ve fakirlikte sağlıkta ve hastalıkta, ölüm sizi ayırıncaya kadar karın olarak kabul ediyor musun?
Deborah Julie Thompson ici présente, pour le meilleur et pour le pire, dans la richesse et la pauvreté, jusqu'à ce que la mort vous sépare?
Hastalıkta... - Ediyorum. ... ve sağlıkta, ölüm sizi ayırana dek?
La protégerez-vous... dans l'adversité jusqu'à ce que la mort vous sépare?
- Arturo, Eugenia'yı... eşin olarak alacak ve... zenginlikte, yoksullukta, hastalıkta sağlıkta ölüm sizi ayırana dek sadık kalacak mısın?
Arturo, prenez-vous... Eugenia pour épouse... et lui promettez-vous fidélité, pour le meilleur ou le pire... malade ou en santé, jusqu'à la mort?
Ruhun sağlıkta ve hastalıktaki rolü en az beden ve zihin kadar güçlüdür.
L'esprit a un aussi grand rôle dans la maladie et le bien-être que notre corps et notre cerveau.
Bana bak Charles ve Maxine Schulman'ın biricik kızı Elaine Schulman, Sen hastalıkta ve tercihen sağlıkta, Manhattan'da ve Yukarı Batı yakada hayatım boyunca seveceğim tek kişisin.
Ecoute, toi, Elaine Schulman, fille de Charles et Maxine Schulman, tu es la seule personne que j'aimerai et honorerai dans la maladie et, de préférence, en bonne santé, à Manhattan, de préférence dans l'Upper West Side, pour le reste de ma vie.
Korumak ve kollamak için... iyi günde ve kötü günde... varlıkta ve yoklukta... hastalıkta ve sağlıkta... ölüm bizi ayırana dek.
"... jusqu'à ce que la mort vous sépare. "
" hastalıkta ve sağlıkta...
" la maladie ou la santé...
Hastalıkta, sağlıkta. Sevmeye, saymaya ve itaat etmeye.
la maladie et la santé de t'aimer, te chérir et t'obéir
hasta 212
hastayım 158
hastane 65
hasta mısın 277
hastaneye 39
hastaydı 31
hastanede 84
hastalık 59
hastaydım 46
hastasın 78
hastayım 158
hastane 65
hasta mısın 277
hastaneye 39
hastaydı 31
hastanede 84
hastalık 59
hastaydım 46
hastasın 78
hastalar 23
hasta o 16
hastalandı 24
hasta mı 113
hastane mi 26
hasta değilsin 19
hastasın sen 46
hasta görünüyorsun 17
hasta olacaksın 20
hasta mısınız 50
hasta o 16
hastalandı 24
hasta mı 113
hastane mi 26
hasta değilsin 19
hastasın sen 46
hasta görünüyorsun 17
hasta olacaksın 20
hasta mısınız 50