Her şeyi biliyorsun tradutor Francês
612 parallel translation
Her şeyi biliyorsun, değil mi?
Vous êtes renseigné.
Sen her şeyi biliyorsun sanmıştım!
Je te croyais au courant
Her şeyi biliyorsun.
On sait tout.
Hakkındaki her şeyi biliyorsun değil mi? "Buyursanız ya bay Marlowe, naneli içki buyurmaz mısınız efendim"
Vous connaissez ses faiblesses. " Entrez,
Her şeyi biliyorsun.
Tu sais tout.
Her zaman her şeyi biliyorsun.
Tu sais toujours tout.
Her şeyi biliyorsun.
vous savez tout vous.
Artık her şeyi biliyorsun.
Maintenant, vous savez tout.
Erkeklerle ilgili her şeyi biliyorsun, değil mi?
Vous connaissez bien les hommes, n'est-ce pas?
Her şeyi biliyorsun. Tıpkı çocuğun söylediği gibi.
Vous savez tout, comme l'a dit le petit.
O zaman neden soruyorsun? Her şeyi biliyorsun.
Pourquoi demander si tu le sais?
Yaptığım her şeyi biliyorsun.
Tu sais toujours ce que je vais faire.
Sanırım hakkımda bilmen gereken her şeyi biliyorsun Slater.
Je pense que tu sais tout ce que tu dois savoir sur moi.
Evet, sen her şeyi biliyorsun.
Ouais, vous savez tout.
- Her şeyi biliyorsun, değil mi?
Tu sais tout! Avoue-le! - Pardon?
Bilmen gereken her şeyi biliyorsun.
Vous savez ce que vous devez savoir.
Diaz hakkında her şeyi biliyorsun sen.
Toi qui connais toute la vie de Diaz.
- Her şeyi biliyorsun.
- Vous qui savez tout.
Bu şato hakkındaki her şeyi biliyorsun.
Vous connaissez tout de ce... château.
Şimdi her şeyi biliyorsun.
Cette fois, vous savez tout.
Artık benimle ilgili her şeyi biliyorsun... hala beni seviyor musun?
Maintenant que tu sais tout pour moi. Tu m'aimes encore? Oui.
Her şeyi biliyorsun, öyle değil mi?
Tu es au courant, pas vrai?
Orada yemekten sorumlu olduğundan beri Inner Kalesi hakkında her şeyi biliyorsun.
Tu sais tout sur le palais, comme tu t'occupes de leurs livraisons de nourriture.
Elliot, çok yakın arkadaş olduğumuz için, birbirimize her şeyi söyleyebileceğimizi biliyorsun, değil mi?
Elliot, tu sais qu'on est tellement proches qu'on peut tout se dire, hein?
Her şeyi bir tek sen mi biliyorsun?
Vous êtes le seul qui connaisse tout
Senin için her şeyi yaparım. Bunu biliyorsun, değil mi?
Je ferais n'importe quoi pour vous.
Bu şehirdeki herkesten çok şey biliyorsun. Ve bahse girerim polise gidip bildiğin her şeyi anlatacaksın.
Tu risques d'aller me dénoncer aux flics.
Bu şehirdeki hemen hemen her şeyi benim yönettiğimi de biliyorsun.
Mais je ne les aime pas non plus, donc nous sommes quittes.
Her şeyi yapardım biliyorsun.
J'aurais tout fait...
Prov, sen her şeyi çok iyi biliyorsun.
Prov, tu sais tout.
Sen her şeyi çok iyi biliyorsun.
Tu sais tout.
Artık her şeyi biliyorsun.
Maintenant, tu sais.
- Her şeyi de biliyorsun.
- Tu sais tout aussi.
Adil bir şekilde yargılanman için elimden gelen her şeyi yapacağımı biliyorsun.
Tu sais qu'on fera notre possible pour vous.
Senin için her şeyi yaparım. Biliyorsun.
Je ferais n'importe quoi pour toi.
- Sen nereden biliyorsun? - O her şeyi bilir.
- Comment le savez-vous?
Nasıl yapılır biliyorsun. Sen her şeyi bilirsin.
Tu sauras comment.
Çok iyi biliyorsun ki... İyi biliyorsun ki senin için her şeyi yaparım.
Vous savez très bien que je ferais n'importe quoi pour vous.
Burada istediğin her şeyi yapabileceğini biliyorsun.
Mais tu fais ce que tu veux.
Onun bildiği her şeyi sen de biliyorsun.
Tu sais tout ce que Giuliano sait.
Bob, biliyorsun ki her şeyi yaparım.
Comment? Je ferais n'importe quoi.
Biliyorsun, Tanrı her şeyi bilir.
Il connaît tout ce qu'il y a à savoir.
Sen de gayet iyi biliyorsun, her şeyi yapabilecek kapasitedeyim.
Sinon, je suis capable de tout, tu le sais.
Tabii, sen ne olduğunu biliyorsun çünkü her şeyi önceden bilirsin.
Bien sûr, Vous savez ce que c'est, puisque vous avez la prescience de tout ce qui arrive.
Her şeyi sen de biliyorsun.
Il n'y a rien que je puisse dire, que tu ne saches déjà.
Senin için her şeyi yapacağımı biliyorsun.
Tu sais que je ferais n'importe quoi pour toi.
- Gwen hakkında ne biliyorsun? - Her şeyi.
- Arthur l'a faite surveiller.
- Sen her şeyi biliyorsun.
Tu sais tout.
İstediğin her şeyi yapacağımı biliyorsun.
Je ferai ce que tu voudras.
İstediğin her şeyi yapacağını nereden biliyorsun?
Pourquoi ferait-il exactement ce que vous voulez?
Biliyorsun istediğin her şeyi yaparım.
Tu sais que je ferai tout ce que tu veux.
her şeyin bir zamanı var 23
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi biliyorum 83
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi biliyorum 83