English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ H ] / Her şeyi düşündüm

Her şeyi düşündüm tradutor Francês

203 parallel translation
Her şeyi düşündüm.
Voilà la situation...
En ince ayrıntısına kadar her şeyi düşündüm.
On prévoit jusqu'au dernier détail...
Ben her şeyi düşündüm.
J'ai pensé à tout.
Her şeyi düşündüm.
J'ai pensé à tout.
Başarabiliriz. Her şeyi düşündüm.
Nous y arriverons, j'ai tout prévu.
Her şeyi düşündüm ama hiçbiri uygun gelmiyor.
J'ai tout envisagé, mais rien ne me dit.
Kilise, Albay, her şeyi düşündüm. Doğru zamanda harekete geçeceğim.
L'aumônier, le colonel, tout en trois exemplaires... en suivant l'ordre hiérarchique.
Ben her şeyi düşündüm.
J'ai tout prévu.
Bana verebileceği her şeyi düşündüm.
Je pensais à tout ce qu'il avait à m'offrir.
Emniyetteyken şunu düşünmüştüm... her şeyi düşündüm.
J'ai été dans la police. Alors, je m'y connais.
Ve bu yıl bence her şeyi düşündüm.
Cette année, je crois que j'ai pensé à tout.
Her şeyi düşündüm!
J'ai tout prévu!
Ben her şeyi düşündüm.
Mais réflexion faite, ça n'en est pas une.
- Ben her şeyi düşündüm.
- T'en fais pas, j'ai ma combine.
Andrei Ivanovich, ben zaten her şeyi düşündüm.
Andréï Ivanovitch, je sais déjà tout.
Her şeyi düşündüm.
K'avais tout prepare.
Şimdiye kadar yaptığımın her şeyi düşündüm, eğer kalırsam neler yapıyor olacağımı.
J'ai pensé à tout ce que j'avais fait dans la rue. Et à tout ce que je ferais probablement si je restais.
Partide olabilecek her şeyi düşündüm ve hiçbiri kötü değil.
J'ai pensé à tout ce qui pourrait nous arriver si on y va, et tout ira bien.
Her şeyi düşündüm. Onu da arabasının peşinden kayalıklardan aşağı atacağız.
On le jette de la falaise sur sa voiture.
Söylediğin her şeyi hatırlıyorum ve her şeyi düşündüm.
Je me rappelle tout ce que tu as dit. J'ai bien réfléchi à tout.
Yaptıklarımı ve engel olamadığım her şeyi düşündüm.
Je repensais à ce que j'avais fait et ne pouvais défaire.
Her şeyi düşündüm ve Milhouse'ın yiyecekleri yediğine karar verdim.
Mais en l'absence de témoins... je dois le prononcer non coupable! Super!
Her şeyi enine boyuna düşündüm.
J'ai bien réfléchi.
" Burası huzur dolu, her şeyi baştan düşündüm.
" J'espère que vous comprenez. Ici, le calme aide à la réflexion.
Düşündüğün her şeyi, yaptığın her şeyi senden önce ben de düşündüm ve yaptım.
Tout ce que tu penses, tout ce que tu fais, je l'ai pensé et fait avant toi.
Benimle ilgili her şeyi bilmek istemezsin diye düşündüm.
C'est récent que tu veuilles tout savoir.
Her şeyi yeniden ve yeniden düşündüm... ve başka bir çıkış göremiyorum.
J'ai repensé à tout ça encore et encore et je ne vois pas d'autre issue.
Son günlerde - aslında tam da o gün - her şeyi iyice düşündüm.
Je voudrais que vous donniez ça à la Faculté.
Burada otururken her şeyi iyice düşündüm.
J'ai pensé à tout ça en t'attendant ici.
Bu doğru, düşündüm ki eğer bir şekilde, onu artık sevmeyecek olsaydın beni sevmen için her şeyi yapardım.
C'est vrai. J'ai pensé qu'en un sens vous ne l'aimiez plus. J'aurais fait en sorte, j'aurais tout fait pour que vous m'aimiez.
Nasıl yardımcı olabilirim? Bunu söylemek biraz tuhaf, ama ben... Bilmeniz gerekir diye düşündüm, bu gürültü, söylediğiniz her şeyi duyuyorum.
Ceci est un peu gênant, mais... j'entends tout ce que vous dites.
Her şeyi yüzüstü bırakmayı çok düşündüm...
Oui, je pense souvent à tout envoyer balader...
Fahişeler ve mallar hakkındaki her şeyi söyleseydim her şeye bir son vereceğini düşündüm.
Si j'avais parlé du marché de la drogue et du sexe, il aurait été promu.
Tam bir şok oldu, ben de her şeyi baştan düşündüm.
J'ai beaucoup réfléchi.
O geceyle ilgili hafızasını kaybettiğinde bunun Tanrı'nın merhametinin bir işareti olduğunu düşündüm. Her şeyi değiştirmek için bana bir şans daha verildiğini düşündüm. Her şeyin ona uygun olabilmesi için.
J'ai cru, quand elle a oublié cette nuit-là que Dieu m'avait pardonnée, qu'une chance m'était donnée... de réparer... de me rattraper.
Oturup düşündüm. Her şeyi çözdüm.
Je réfléchissais... et je me suis dit...
Sen gittikten sonra, her şeyi baştan ayağa düşündüm.
Tu sais... j'ai beaucoup réfléchi depuis ton départ.
Telefondan sonra, her şeyi iyice düşündüm, bana sorarsanız parayı olduğu gibi verelim ve Sampson'ı bırakmalarını bekleyelim.
Depuis ton coup de fil, j'ai bien réfléchi et je crois qu'on devrait leur obéir en espérant qu'ils le relâchent.
Neden, bebeğim, senin için yaptım her şeyi! Hoşuna gideceğini düşündüm, sevgilim.
J'ai fait tout ça pour toi, chérie, pour te plaire!
İzinizi sürdüğüm bunca zaman sırasında... her şeyi enine boyuna düşündüm.
Pendant tout le temps que je vous traquais, j'y ai réfléchi. Vous avez besoin de moi.
Son zamanlarda ilişkimizi, birlikte yaşadığımız her şeyi paylaştıklarımızı, birbirimize yardımcı olduğumuz zamanları çokça düşündüm.
J'ai passé beaucoup de temps dernièrement à penser à nous deux. Avec tout ce qui nous est arrivé ensemble. Les choses que nous avons partagées.
Her şeyi en ince noktasına kadar düşündüm.
J'ai pensé à tous les details.
Ve sana baktığımda... Bu arada her şeyi tekrardan düşündüm.
Et en te regardant, j'ai changé d'avis.
Bunu biraz düşündüm ve her şeyi çözdüm.
J'ai bien réfléchi, et tout est très clair.
Bizimkiler boşandılar ve bir süre sonra her şeyi kendi kendime uydurduğumu düşündüm.
Par la suite, j'ai cru avoir tout imaginé.
Acaba her şeyi bitirmeli miyim diye düşündüm.
J'ai envisagé de mettre le point final à ma vie.
Çoğunlukla sokaklarda yürüyüp hayatımı düşündüm. Her şeyi yerine koymaya çalıştım.
J'errai dans les rues en pensant à ma vie, m'efforçant de la remettre en ordre.
Her şeyi yeniden düşündüm ve sana bir şans daha vermeye karar verdim.
J'ai réfléchi et j'ai décidé de te donner une autre chance.
Yaptığım her şeyi tekrar düşündüm.
J'ai parlé au gérant du restaurant.
Her şeyi düşünmüş olduğum bir sorun nasıl tam anlamıyla temizlenebilir? Önce ölümü düşündüm,
Tout ce à quoi tu penses... j'y ai pensé avant toi.
Her şeyi yoluna sokmasını beklemiyorum ama belki gidebiliriz diye düşündüm.
Ça n'arrange rien, mais peut-être qu'ensemble...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]