English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ H ] / Her şeyi kaybettim

Her şeyi kaybettim tradutor Francês

110 parallel translation
Her şeyi kaybettim.
J'ai tout perdu.
Catania'dan ayrıldığımda, her şeyi kaybettim.
Depuis que j'ai quitté Catane, j'ai tout perdu.
Sadece seni değil, her şeyi kaybettim.
Et pas que toi, tout le reste aussi.
- Her şeyi kaybettim, lütfen. - Hayır, hayır.
J'ai tout perdu.
Sahip olduğum her şeyi kaybettim, her şeyi.
Mais j'ai perdu tout ce que je possédais.
Her şeyi kaybettim, değil mi?
J'ai tout perdu.
Akşam her şeyi kaybettim biliyor musun?
J'ai passé tout l'après-midi à perdre.
Senin tarafında da her şeyi kaybettim.
Moi aussi, à tes côtés J'ai tout perdu
Her şeyi kaybettim.
C'était tout.
Sanırım her şeyi kaybettim...
Je suis complètement cinglé.
Her şeyi kaybettim!
J'ai tout perdu.
Bunun yüzünden her şeyi kaybettim.
Pour cette raison, j'ai tout perdu.
Sevdiğim her şeyi kaybettim.
J'avais perdu tout ce que j'aimais.
- Her şeyi yok ettin. Senin yüzünden her şeyi kaybettim.
- Vous détruisez tout, j'ai tout perdu par votre faute.
Her şeyi kaybettim. Hırsız her şeyi çaldı ve ben onu bulamıyorum.
Le voleur parti avec tant, tant pour le voleur!
Sevdiğim her şeyi kaybettim.
J'ai perdu tous ce que j'aimais.
Her şeyi kaybettim. Ve geri almak istiyorum.
J'ai tout perdu mais ça ne durera pas.
Beni dinle! Her şeyi kaybettim!
Ecoutez-moi!
Anahtarı kaybettim. Her şeyi kaybettim.
Je n'ai plus la clé, je n'ai plus rien.
Her şeyi kaybettim daha önce, her şeyi.
J'ai déjà tout perdu avant, tout.
Uzun zaman önce sevdiğim her şeyi kaybettim.
J'ai perdu tout ce qui m'était cher.
- Her şeyi kaybettim sandım.
- J'ai cru que j'avais tout perdu.
Çarşamba gecesi bilgisayarım çöktü ve her şeyi kaybettim.
Dans la nuit de mercredi, mon disque dur a planté. Et j'ai tout perdu.
Yani ben her şeyi kaybettim ve o hiçbir şey kaybetmedi mi?
Donc, je perds tout et ils ne perdent rien?
Beni özel kılan her şeyi kaybettim.
Vois-tu, j'ai perdu tout ce qui faisait de moi une personne spéciale.
Her şeyi kaybettim.
Et j'ai tout perdu.
Kapıları kapattıkları o gece. O gece, her şeyi kaybettim.
La nuit où ils ont fermé les portes, c'est la nuit où j'ai tout perdu.
Her şeyi kaybettim tamam mı?
J'ai tout perdu, d'accord?
Lynette, yapma. Şu anda sahip olmam gereken her şeyi kaybettim.
Je fais le maximum pour ne pas craquer.
Sen benden fazla kaybedersin. Ben değer verdiğim her şeyi kaybettim zaten.
J'ai déjà perdu tout ce à quoi je tenais.
Şu an 30 yılda kendim ve başka herkes için yapmaya çalıştığım her şeyi kaybettim.
Et maintenant tout ce pourquoi j'ai passé 30 à travailler... est parti.
Sevdiğim her şeyi kaybettim ama başımıza gelen onca korkunç şeye rağmen yaşamak için hala bir amacım var.
J'ai perdu toutes les choses que j'aime, mais malgré toutes les épreuves horribles qu'il faut vivre, je trouve qu'une chose vaut encore la peine.
Seninle tanıştığım günden beri değer verdiğim bütün her şeyi kaybettim!
Depuis que je vous ai rencontré, tout ce qui m'était cher a disparu.
Tüm dünyam sendin. Seni kaybettiğimde her şeyi kaybettim.
Et en te perdant, j'ai tout perdu.
Uçmuş. Kaybettim. Her şeyi.
J'ai tout perdu.
Neden eve gidip, Marcie'yi uyandırıp " üzgünüm, bütün paramı kaybettim, her şeyi berbat ettim.
Et si tu réveillais Marcie... et disais : " J'ai perdu l'argent. Désolé.
Her şeyi berbat ettim. Onu kaybettim.
J'ai tout raté, je l'ai perdue.
Her şeyi de kaybettim.
J'ai tout perdu.
Ben kaybettiğim her şeyi, sahip olduğum her şeyi beyazlar yüzünden kaybettim.
Tout ce que j'ai pu perdre de vraiment important, ça a été à cause de Blancs.
- Büyük'le telefonda konuşurken kendimi tamamen kaybettim ve her şeyi mahvetmeye ne kadar yaklaştığımı fark ettim.
J'ai perdu la boule quand j'ai téléphoné à Big. J'ai compris la gravité de la situation.
Şu halde her şeyi riske attım ve kaybettim. Kif, eski dostum. Kaçış kapsülünde olacağım.
C'est une cruelle défaite, je vais au module de sauvetage.
Aslında kazanmalıydık ama ben kendimi kaptırdım. Her şeyi yatırdım ve kaybettim.
Il m'a embarqué dans une partie, je me suis emballé et j'ai relancé quand il fallait pas.
O zamandan beri değer verdiğim her şeyi, herkesi kaybettim.
Depuis cette époque, j'ai tout perdu, tous ceux qui m'étaient chers.
Galiba her şeyi mahvettim. Bir an kendimi kaybettim.
Je suis devenue folle, et j'ai perdu le gars que j'aime.
Her şeyimi kaybettim, sahip olduğum her şeyi.
J'ai tout perdu, tout ce que je possédais :
Kazandığım her şeyi, Florida'da kaybettim.
J'ai tout perdu en Floride.
Karaciğerimin her şeyi çözmeye çalışan kısmını kaybettim.
J'ai perdu la meilleure partie de mon poumon en essayant de tout résoudre.
- Sahip olduğum her şeyi çocuğumu kaybettim.
Tout ce que j'ai. J'ai perdu... ma fille.
Ailemi kaybettim değer verdiğim her şeyi.
J'ai perdu ma famille, tout ce à quoi je tiens.
Onlara her şeyi verdim ve yine de saygılarını kaybettim.
Je leur avais tout donné, mais j'avais perdu leur respect.
Çalışıp didindiğim her şeyi mahvedecekti ama geri adım atmıyordu, ben de kendimi kaybettim.
Il allait détruire ce pour quoi j'ai travaillé si dur, et il continuait ses swings, et j'ai perdu mon sang froid.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]