English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ H ] / Her şeyi yapabilir

Her şeyi yapabilir tradutor Francês

266 parallel translation
- Bir erkek her şeyi yapabilir. - Yapabilir.
Capable de tout.
Aslında neredeyse her şeyi yapabilir.
Il sait tout faire.
İsterse her şeyi yapabilir.
Nick arrive à tout.
"Güzel" kelimesi ile her şeyi yapabilir.
Ce qu'il arrive à faire avec ce mot "beau".
Paris Operasında 20 yıldan sonra, bir adam her şeyi yapabilir, Amiot.
Après 20 ans à l'opéra de paris, un homme est capable de tout, amiot.
Bu deli adam her şeyi yapabilir.
Ce fou est capable de tout.
Sırf bir tutuklamada bulunup gazete başlıklarında yer alabilmek için her şeyi yapabilir.
Il ferait n'importe quoi pour arrêter quelqu'un et faire la une des journaux.
Babam sayesinde bana her şeyi yapabilir.
A cause de mon père.
O her şeyi yapabilir.
Il peut tout faire.
Dikkat et, her şeyi yapabilir. Bu adamları bilirim.
Attention, Andre il est capable de tout et n'aie pas peur!
Ama bizden kurtulursa her şeyi yapabilir.
S'il se débarrasse de nous, il aura tout!
Merkez Pasifik'e bir gün fark atabilmek için her şeyi yapabilir.
Il ferait n'importe quoi pour gagner.
Umuttan yoksun olan her şeyi yapabilir.
C'est ça qui m'inquiète.
Oh, o her şeyi yapabilir. Anlıyor musun, o bunun için 25 dolar alıyor.
Oh, elle ferait tout pour 25 dollars.
Her şeyi yapabilir.
Il est capable de tout.
Eğer yeteri kadar eminse her şeyi yapabilir.
II était assez sûr de lui, pour faire n'importe quoi.
O kötü biri, her şeyi yapabilir.
C'est une garce capable de tout.
Makina neredeyse her şeyi yapabilir.
La machine est capable de presque tout.
Her şeyi yapabilir. Tam sizin tipiniz.
Multi-usages.
Sizce bu Arkadaş neredeyse her şeyi yapabilir mi?
Vous dites que ce compagnon est capable de tout.
Bir makine, yapılması için adam gönderilen her şeyi yapabilir.
Une seule machine peut faire tout ce que les hommes font.
Parası olan insanlar her şeyi yapabilir.
Quand on a de l'argent, on peut tout.
Yalnızlıktan kurtulmak için her şeyi yapabilir.
Elle ferait n'importe quoi pour briser sa solitude.
707 uçağının hoş bir özelliği var : Okumak dışında her şeyi yapabilir.
Ce qui est bien avec le 707, c'est qu'il peut tout faire sauf écrire.
Harry Houdini'nin yapabildiği her şeyi yapabilir.
Elle peut se débarrasser de liens encore mieux qu'Houdini. Je lui ai appris tous mes trucs.
- Her şeyi yapabilir. - Gözünle gördün mü?
Vous êtes trop jeune dans le métier pour pouvoir en juger!
Tabii, Charlotte istediği her şeyi yapabilir.
Bien sûr, la signora Charlotte peut faire ce qu'elle veut.
O kraliçe. İstediği her şeyi yapabilir.
- La reine peux faire ce qu'elle veux.
Bilgisayarımı alt eden, her şeyi yapabilir.
Le mec qui a truandé ma machine, c'est un as.
Cadılar her şeyi yapabilir.
Les sorcières peuvent tout faire.
Bir kurbağanın istediği tek şey eğitimdir ve böylece hemen hemen her şeyi yapabilir.
Tout ce qu'une grenouille veut c'est de l'éducation et elle pourra tout faire.
- İstediğim her şeyi yapabilir miyim? - Ben de yapabilirim.
- Je peux faire ce que je veux?
Elbette, hayvan sevmeyen bir kişi her şeyi yapabilir.
Bien sûr, les gens qui n'aiment pas les animaux sont capables de tout.
Her şeyi yapabilir.
Il peut tout faire.
O hiç bir şeye inanmaz. Bu yüzden her şeyi yapabilir.
Il ne croit en rien, il est capable de tout.
Oğlu ondan da beter. Çıkarları için her şeyi yapabilir.
Le fils est pire. ll est prêt à tout pour garder sa terre.
Her şeyi yapabilir.
Ca n'explique pas ce a quoi elle est capable.
Çoğaltıcı istediğin her şeyi yapabilir.
Le synthétiseur peut faire tout ce que vous désirez.
Öyle bir adam her şeyi yapabilir.
Un tel homme peut être capable de tout.
Ve insanlarda, kadınlar da erkeklerin erkeklerin yaptığı her şeyi yapabilir.
Chez les humains, une femme peut réaliser tout ce qu'un homme réalise.
Hırsızlık dışında her şeyi yapabilir.
Pas le porter, pas le vendre.
Çok acımasızdır, her şeyi yapabilir.
C'est une brute. ll est capable de tout.
Para her şeyi yapabilir.
L'argent fait le pouvoir!
Mitch her şeyi senden daha iyi yapabilir, Kyle.
Mitch peut toujours faire mieux que toi Kyle.
Her şeyi yapabilir o.
Il peut tout faire.
Söylediği her şeyi yapabilir.
- Je viens de l'entendre.
Beni dinleyip bildiğim her şeyi ona öğretmeme izin verse yapabilir belki.
Et il apprendra s'il m'écoute et si je peux lui repasser ce que je sais.
Çok insan su gerçegi kabul edemiyor ki zaman ve yeri geldiginde insanoglu her seyi yapabilir.
La plupart des gens ne le sauront jamais. Quand les conditions sont réunies, n'importe qui peut faire n'importe quoi.
O her şeyi yapabilir. Çadır tutuşmuş!
Il a pu vous faire relâcher?
Her şeyi yapabilir, tam bir pislik. - Kes saçmalamayı!
Il veut pas qu'elle décroche,
her şeyi profesyonel şekilde yapabilir.
Il possède ses connaissances professionnelles.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]