English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ H ] / Hoşçakalın

Hoşçakalın tradutor Francês

2,236 parallel translation
Hoşçakalın efendim.
- Au revoir, monsieur.
Daha sonra okula uğrayacağım Rahibe Margaret. Hoşçakalın.
Je passerai à l'école tantôt, sœur Margaret.
Her şey için teşekkür ederim, hoşçakalın.
Merci pour tout et au revoir.
Hoşçakalın.
Au revoir.
- Hoşçakalın.
- Au revoir.
Hoşçakalın Bay Clasky.
Au revoir, M. Clasky.
Birazdan hoşçakalın diyeceğiz.
On va bientôt se quitter.
Hoşçakalın Sarah'ın babası.
Au revoir, père de Sara.
Hoşçakalın Bayan Windemere
Au revoir, Mme Windemere.
Hoşçakalın efendim... Öğütlerime yemekten sonra devam ederim.
Au revoir, je finirai mon sermon après dîner.
Sadece "Hoşçakalın efendim" dedi Başka bir şey değil.
Il me disait : "Adieu, maîtresse." Pas plus.
Hoşçakalın.
Adieu.
Sizi görmek gerçekten çok güzeldi bayanlar. Hoşçakalın
C'était un plaisir de vous revoir.
- Kendinize dikkat edin. Sizi tekrar görmek güzeldi. - Hoşçakalın Bay V.
Contente de vous avoir revu.
- Hoşçakalın efendim.
- Bonsoir, monsieur
- Hoşçakalın.
- Salut.
- Teşekkürler, hoşçakalın.
- Merci beaucoup, au revoir.
Hoşçakalın!
Auf wiedersehen!
Hoşçakalın
Alors salut.
Ben çıkıyorum. Hoşçakalın.
Je suis en retard.
Hoşçakalın.
Good-bye.
Evet, teşekkürler. Hoşçakalın.
Oui merci, Au revoir 116 00 : 17 : 23,075 - - 00 : 17 : 25,009 Demain 14H.
- Hoşçakalın. - Görüşürüz.
- Good-bye.
Kutuyu geri getirmiştim. Hoşçakalın.
Je suis venu rendre le tupperware.
Hoşçakalın Bay Shore.
Au revoir, M. Shore.
Tamam, hoşçakalın çocuklar.
Au revoir.
Hoşçakalın. - Ne?
Au revoir.
Hoşçakalın.
Salut!
Uğrayıp bir hoşçakalın diyeyim dedim.
Je voulais vous dire au revoir.
Hoşçakalın.
Lycée. Au revoir.
Hoşçakalın demek için geldim.
Je suis venue vous dire adieu.
Tamam, hoşçakalın Bayan Cooper.
OK, bon, au revoir, Mme Cooper.
Onları korumalısın. Hoşçakal dostum.
Adieu.
Hoşçakalın.
Salut. - Salut.
Hoşçakalın.
- Au revoir.
Ve sakın yaramazlık yapma. Hoşçakal hayatım.
Allez, sois sage, au revoir mon petit
Senin burada olmaya hakkın yok. Hoşçakal Paul.
Tu n'as aucun droit d'être ici.
Hoşçakalın.
Allez, salut!
Ama'Hoşçakal'sözleri gözyaşlarını taşıyor...
mais un "adieu" des mots portant des larmes...
"Hoşçakal" biraz acı verici gözlerimi kapadığım zaman biliyorum ki yarın gelin olacağım
Dire au revoir me met en émoi Je sais quand je ferme mes yeux Que demain je serai mariée
"Hoş bakkal" değil de, "hoşçakal" olmasın o?
On dit "cadeaux d'adieu", pas des cadeaux d'au revoir.
Hoşçakalın.
Bye.
Çalışmalarımın orada tut, teşekkürler, Hoşçakal
Mets-la sur mon bureau.
Hoşçakalın.
Salut.
Belki de bana geri bakabilen tek noktanın orası olması yüzünden. - Hoşçakal Oliver.
- Au revoir Oliver.
Umarım mürettabatına hoşçakal deme fırsatın olmuştur.
J'espère que vous fait vos adieux à votre équipage.
Ne yani hoşçakal demek için mi benimle seks yaptın?
T'as juste couché avec moi pour me dire au revoir?
Bahar tatilini Bill Moyers'la geçirmiş olamazsın. Hoşçakal.
Tu n'as pas passé Spring break avec Bill Moyers.
Hoşçakalın çocuklar.
Au revoir, les filles.
Anna hoşçakal bile diyemedi.
Anna n'a même pas pu me dire au revoir.
Bir hoşçakal bile demeden gitmesine inanamıyorum.
Je n'arrive pas à croire qu'il n'ait pas dit au-revoir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]