English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ K ] / Kay

Kay tradutor Francês

58,410 parallel translation
Kayıtlara geçsin.
Prends des notes.
En azından o kayıp köydekileri uyarmalıyım.
Je dois en moins prévenir ce village perdu.
Buna tamamen karşı çıktığımın kayıtlara geçmesini istiyorum.
Je tiens juste à vous préciser que je m'oppose fermement à ça.
Ve sizin kayıp köyünüzden haberdar.
Et il est au courant pour votre village perdu.
"Kayıp Köy" mü?
"Notre village perdu"?
Kayıp Şirin Köyü nerede?
Où est mon village perdu de Schtroumpfs?
Kayıp Şirin Köyü'nü bulmuşlar.
Ils ont trouvé mon village perdu de Schtroumpfs.
Ölüm Kayıkçıları.
Aux collecteurs.
- Koca kız oluyorsun, K. - 1 ayda 2,5 santim uzadım dede.
Tu grandis, Kay. J'ai pris 2,5 cm, ce mois-ci.
- Evet, minik K.
Ma petite Kay.
Biliyordum. O banka kayıtlarını izlediğim anda biliyordum.
Je l'ai reconnu dès que je l'ai vu.
Şimdi, Bay Garner. Ortalıkta görünmediğiniz 1 saatlik kayıt mevcut.
M. Gardner, il nous manque une heure de votre existence.
Bir kayıt.
C'est un enregistrement.
Kayıt dışı söylüyorum. Polisin söylediğine göre USB belleğin üstünde Simon'ın parmak izi varmış.
Officieusement, la police m'a dit que les empreintes de Simon étaient présentes sur la clé USB et que pendant la fouille de l'appartement,
Müstakbel kayınpederimle uygun bir konuşma olmadı değil mi?
Quelle façon de parler à mon futur beau-père! Voyons!
Müstakbel kayınpeder mi?
Futur beau-père?
Ama şef kızının kayıp olduğunu biliyormuş.
Mais le chef savait que sa fille a disparu.
- Bilmiyor musun? - Telefonuma kayıtlı.
- Il est dans mon portable.
Kayıtlara gözleri kırmızı diye geç.
Ses yeux sont effectivement rouges.
- Farklı çoraplar mı? Kayınbiraderi tutukla.
- Le parrain, tu serais le parrain.
Hayatının son yılında James Moriarty dört siyasi suikaste 70 çeşitli soyguna ve Kuzey Kore'de bir kimyasal silah fabrikası da dahil olan terörist saldırılara dahil olmuş ve sonrasında hala kayıp olan Borgia Ailesi'nin Siyah İncisi'ni bulmakla ilgilenmişti.
Lors de la dernière année de sa vie, James Moriarty était impliqué dans quatre assassinats de politiciens. plus de 70 braquages, et attaques terroristes, incluant une usine d'armes chimiques en Corée du Nord, et avait montré de l'intérêt à traquer la Perle Noire des Borgia, qui est toujours portée disparue, au fait,
Tedarikçilerin kayıtlarına girdim, Gelder and Co.
J'ai les archives du fournisseur, "Gelder and Co".
Jason, kayıyorum ben!
Jason, je glisse!
Kay, tut ve yere çal!
Esquive, agrippe, soulève.
Kay, tut ve yere çal!
Esquive, agrippe, soulève!
Angel Grove'un altın hırsızı katili hala kayıp.
Celui qu'on appelle désormais "Le Meurtrier doré d'Angel Grove" court toujours.
Kayın!
Esquive!
Günlük değil de daha çok kayıt tuttuğum bir kitaptı.
Ce n'était pas un journal. Plus un compte-rendu.
Dağ buzulları biraz kayıyor ve tekrar donuyor.
Le glacier glisse un peu plus loin, il regèle...
Senin işin kayıp adamları bulmak, değil mi?
Votre boulot, c'est de retrouver des disparus, non?
Kayıp mı oldun?
Vous êtes perdu?
Bay Holmes, bu konuyla alakalı mı bilmiyorum ama ceketinizin cebinde üç tane olası kayıt cihazı bulduk.
M. Holmes, je ne sais pas s'il y a un rapport, mais on a trouvé trois micros dans les poches de votre manteau.
Bu arada kayıtlar muhtemelen kabul edilmeyecek. - Teknik olarak tuzak kurmaya girdiği için delil olarak sayılmayabilir. - Efendim?
Au fait, l'enregistrement sera irrecevable.
Kayıbım ben, kim bulacak beni?
Moi qui suis perdu, qui me trouvera?
O eski kayın ağacının altında, diplerde?
Enfoui profondément, sous le vieux hêtre.
Sherlock! Kayıbım ben, kim bulacak beni?
Moi qui suis perdu, qui me trouvera?
O eski kayın ağacının... Sherlock! ... altında, diplerde?
Enfoui profondément, sous le vieux hêtre.
Kayıbım ben... Kim bulacak beni...
Moi qui suis perdu, qui me trouvera?
O eski kayın ağacının altında, diplerde?
Enfoui profondément... S'il vous plaît, faites-moi sortir!
Kayıbım ben.
Je... suis... perdu.
Kayıbım ben sevgin yokken.
Je suis perdu sans ton amour.
Bilim adamları kayıtlarına girdim.
J'ai piraté les dossiers des scientifiques.
Dur, izin ver de çıkayım Okja.
Attends, laisse-moi sortir, Okja.
Ve... kayıttayız.
Et... action.
Benim adım K.
Tu peux m'appeler Kay.
Ama bunun için laboratuvarın içini videoya çekmeliyiz. Hayvanlara yapılan bu zulmü kayıt altına almalıyız. Ve bir sorun var.
Mais pour y parvenir, nous avons besoin de vidéos du laboratoire montrant les atrocités commises sur les animaux, et il y a un problème :
Kayıt dışı bir iş.
Officieux.
O eski kayın ağacının altında, diplerde...
Enfoui profondément, sous le vieux hêtre.
- Kayıp.
Disparu.
Mülkte bir kayın ağacı vardı ve kazdım.
Il y avait un hêtre.
Artık kayıp değilsin.
Tu n'es plus perdue.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]