Kendi kendime dedim ki tradutor Francês
191 parallel translation
Kendi kendime dedim ki, "Bizim ihtiyar belki yerindedir."
"Le vieux gentleman est peut-être là?"
Kendi kendime dedim ki : "Tam Lucy'ye göre biri."
Je me suis dit : "Ce Leeson est le mari rêvé pour Lucy."
Dün gece kendi kendime dedim ki, " Sevimsiz, yani Bay Lovett...
Je me suis dit, " Lovey, M. Lovett...
Daha buralarda bir şey göremeden göndermek yazık olur. Kendi kendime dedim ki, burada istediği kadar kalabilir.
Par conséquent, Mary... tu peux rester aussi longtemps que tu voudras
Tam dalïsa geçmeden önce, kendi kendime dedim ki :
Juste avant d'amorcer le piqué, je n'arrêtais pas de me dire :
- Yoldan gelirken tarlada kesilmiş odunlar gördüm. Kendi kendime dedim ki :
- En venant, j'ai vu plein de bois coupé dans le champ et je me suis dit :
- Evet. Kendi kendime dedim ki, "Belki de eve fazla kapandım."
Je suis restée trop longtemps enfermée.
Senfoni Sarayı'na uğramıştım ve kendi kendime dedim ki :
Je passais devant le Symphonic Hall, je me suis dit,
Polis merkezinde seni ilk gördüğümde kendi kendime dedim ki :
Quand je vous ai vue au commissariat, j'ai pensé :
Dün gece seni gördüğümde, kendi kendime dedim ki :
Quand je vous ai vu, hier soir, je me suis dit :
- Kendi kendime dedim ki Alman Büyükelçiliği'nde ataşe olsam.. ... hangi şifreyi kullanırdım? - Ne cüretle?
- Me suis-je dit si j'étais attaché à l'ambassade allemande quelle combinaison utiliserais-je?
Senin gölgen olduğunu gördüğüm anda anladım. Kendi kendime dedim ki, " Bunu o gelene kadar sakla.
J'ai tout de suite su que c'était ton ombre, et je te l'ai mise de côté.
Kendi kendime dedim ki : "Kesinlikle, geri dönecek."
Je me disais : "Elle reviendra".
Kendi kendime dedim ki "Artık güzel kadınlar seyahat etmiyor mu?"
J'ai pensé que les belles femmes ne voyageaient plus.
Subay olmaya alışmaya başlamıştım ve hastaneye getirildiğimde önce erlerin, sonra da subayların koğuşuna bir göz attım ve kendi kendime dedim ki, "Bir süre için subay olmaktan birşey çıkmaz."
Je me suis habitué à être un commandant... et quand je suis arrivé à l'hôpital... j'ai comparé le service des simples soldats et celui des officiers... et je me suis dit : "Profitons-en tant que ça dure."
Kendi kendime dedim ki ;
Alors j'ai dit :
Orada öylece durup Tanrı'ya isyan etmemek için kendimi tuttum ve kendi kendime dedim ki :
Je suis resté devant sans blasphémer et je me suis dit :
O an, kendi kendime dedim ki, "Bırak, yutsun, zavallı şey."
Je me suis dit : "Laissons-lui quelque chose."
"Kendi kendime dedim ki..."
Alors je me suis dit :
Hazır yolum düşmüşken, bilirsin işte,... kendi kendime dedim ki :
Excusez-moi, je passais... Vous savez comment c'est...
Ben arabayi park ettim ve o polisleri gördüm. Sonra kendi kendime dedim ki, "Burada Bonnie'ye bir zarar gelebilir."
Et lorsqu'on est arrivé et que j'ai vu la police... je me suis dit :
Bilirsin uyandığımda, veşu silahın tam suratıma dayandığını gördüğümde ve seni silahın ucunda görünce Kendi kendime dedim ki : "Miller, bir inç bile kıpırdarsan, ölü bir adam olursun."
Quand j'me suis réveillé, que j'ai vu ce revolver pointé sur ma bouche... et que je vous ai vu à l'autre bout... je me suis dit : "Miller, bouge d'un pouce et tu es un homme mort".
Sonra bir gün, kendi kendime dedim ki... Evreka!
- Un jour, je me suis fait une grosse révélation.
İşte, sabah olduğunda kendi kendime dedim ki
J'avais peur qu'il s'envole. Le matin, je me suis dit :
Yaklaşık 25 yıI önce buradan asla çıkamayacağımı gördüğümde... kendi kendime dedim ki : "Kid" dedim...
Il y a environ 25 ans, quand j'ai compris que je me tirerais jamais d'ici, je me suis dit :
Önümde iki haftalık bir tatilim var kendi kendime dedim ki : "Uzan oralara, araziyi incele, bak bakalım" "Belki bir kulübe kiralarsın."
Je vais avoir deux semaines de congés, alors je me suis dit : "Va jeter un coup d'œil dans le coin. " Tu pourrais y louer un chalet. "
Başlangıçta öyle yaptım, ama sonra kendi kendime dedim ki ; "Hayır, bu hiç de dürüstçe değil."
J'ai commencé au crayon, puis je me suis dit : C'est malhonnête.
Kendi kendime dedim ki :
Je me dis :
O zaman kendi kendime dedim ki...
Je me suis dit, ce jour-là :
Kendi kendime dedim ki, vav,
Je me suis dit...
" Ve seni gördüğüm zaman, kendi kendime dedim ki,
Je me suis dit, dès que je vous ai vue :
Ve kendi kendime dedim ki :
Et je me suis dit :
Biraz önce... kapı çalmıştı, kendi kendime dedim ki...
On a sonné à la porte il y a un instant et je me suis dit,
Geçen hafta gelmediğiniz için, kendi kendime dedim ki hanımefendi genellikle Çarşambaları geliyor her ne kadar böyle bir havada insanlar evlerinde oturmayı yeğleseler de.
Comme vous n'êtes pas venue la semaine dernière... je me suis dit, en général, la demoiselle vient le mercredi... il est vrai que par un temps pareil... les gens préfèrent rester à la maison.
Kendi kendime dedim ki...
Je m'étais dit...
Kendi kendime dedim ki aslında... şekerci kızla gerçekten ne olduğuna dair hiç kanıtımız yok.
Je me disais qu'en somme on n'avait aucune preuve de ce qui s'était réellement passé avec la marchande.
Arkadaşımın şahsi belgelerinin orman kaçkını o polisin elinde görünce kendi kendime dedim ki : - "Bu işi halledecek kişi Amritrao."
Quand j'ai vu arriver les papiers privés de mon ami pour être remis à cet inspecteur de police j'ai su qu'Amritrao était l'homme de la situation.
Orada oturup, herkesin "Evet" demesini izledim ve kendi kendime dedim ki ; "gerçekten bu işi yapmak istiyormuyum?"
Et je dois dire que je ne le sens pas trop. Alors je ne vais pas le faire.
Orada gördüm seni ve kendi kendime dedim ki :
Je t'ai vue et je me suis dit :
Dedim ki kendi kendime : " Tamam, şekeri sonsuza kadar bırak.
Les bonbons, fini pour toujours.
Diyelim ki fırının oralarda bir tıkırtı duydum ve kendi kendime, "Pençeli ayakkabı sesine benziyor" dedim.
Mais j'ai pu entendre quelque chose dégringoler dans l'incinérateur, et me dire : "On dirait des souliers avec des bouts en fer!"
Bu günlerde kendi kendime çok konuşur oldum dedim ki "Bayan McKay gibi eski bir dosta bunu yapmak hiç hoş değildi."
"ce n'est pas gentil de traiter ainsi une vieille amie comme Mlle McKay."
Senin hakkında konuşuyorduk, Ve neden gelip bir selam vermiyorum ki dedim kendi kendime.
Nous avons parle de vous et j'ai décide de passer vous voir.
Kendi kendime dedim ki : "Bugün cumartesi, çok vaktim var."
C'est samedi, rien ne presse.
Dedim ki kendi kendime, "Oğlum Ralph, bu aranıyor arabadan çıktığımızda, tek yapman gereken arkadan sessizce yanaşıp, kafasına vurman ve sonra da çalılıkların arasından fırlayan birinin saldırdığını bildirmen."
Je me suis dit : "Là, il me cherche." Je me suis dit : "Ralph, tout ce que t'as à faire en descendant, c'est t'approcher par derrière et le frapper." "Et après, dire que quelqu'un vous a sauté dessus."
Köln'den Bonn'a doğru gidiyordum, dedim ki kendi kendime :
En route pour Bonn, je me suis dit :
Yolun yarısında dedim ki kendi kendime ;
En allant à l'autel, je me suis dit :
Seni ilk gördüğüm zaman, kendi kendime dedim ki..... bu kız utangaçlık hastalığı olan biri olsa da..
La première fois que je t'ai vue, je me suis dit, je...
Kendi kendime "Arabası burada, demek ki gelmiş!" dedim.
"Sa voiture est rentrée, il est là."
Sadece kendi kendime oturup dedim ki : "Kardeşim benden daha iyi değildir."
Un jour, je me suis dit : "Mon frère n'est pas mieux que moi."
Kendi kendime dedim ki,
Je me suis dis :
kendi kendime 91
kendime dedim ki 24
dedim ki 533
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendime dedim ki 24
dedim ki 533
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendim 56
kendinize dikkat edin 70
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisini 27
kendisine 42
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendim 56
kendinize dikkat edin 70
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisini 27
kendisine 42