English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ N ] / Nereye gidiyorlar

Nereye gidiyorlar tradutor Francês

358 parallel translation
- Bu gürültü de ne, nereye gidiyorlar?
Que se passe-t-il?
Nereye gidiyorlar?
Où vont-ils?
- Nereye gidiyorlar ki.
- Où vont-ils?
- Nereye gidiyorlar?
- Où vont-ils?
Nereye gidiyorlar, çevrede onlar dışında hiçbir canlı kalmadı.
Là où elles passent, aucune vie ne subsiste
Nereye gidiyorlar?
Ils vont où?
Sence nereye gidiyorlar, Londra'ya mı?
Vous croyez qu'ils vont à Londres?
Nereye gidiyorlar...
On-t-ils des brosses? Des dents?
Nereye gidiyorlar? Diyeceğin her şeyi dinlerim. Ama sen kendini ne zannediyorsun?
J'écouterai tout ce que tu as à dire, mais pour qui te prends-tu?
Kaybedilen onca milyon, nereye gidiyorlar?
Ces milliards qui se perdent, où? a va?
İspanyol Kadın nereye gidiyorlar?
Femme espagnole, où vont-ils?
- Şunlar nereye gidiyorlar? - İki goril mi?
Où ils vont, les deux gars, là?
Nereye gidiyorlar takip edin.
Suivez-les.
- Nereye gidiyorlar?
- Pour où?
Nereye gidiyorlar?
Où va-t-il?
Nereye gidiyorlar?
Plus vite, Papa, plus vite! Où ont-ils l'intention d'aller?
Nereye gidiyorlar?
Grand-père! Grand-père!
- Nereye gidiyorlar?
Et où vont-ils?
Nereye gidiyorlar böyle?
Où ils vont?
Her Ağustos nereye gidiyorlar?
Où vont-ils en août?
Kalpleri hızla atarak nereye gidiyorlar?
Où est-ce qu'ils vont, le coeur battant comme ça?
Nereye gidiyorlar Allah aşkına?
Où peuvent-elles bien aller?
Nereye gidiyorlar? Ücretsiz topraklarda kardeşleri arıyorsunuz Bu Bay Bizi ayırmak budur.
Et où allez-vous? On cherche nos frères dans la terre libre que le Seigneur nous a réservée.
Suzy, eğer okulu terketmiyorlarsa nereye gidiyorlar?
Suzy. Si ils ne partent pas, ou vont-ils?
Onlar nereye gidiyorlar?
Où vont-ils?
Peki bu soğuk zorlu ülkede nereye gidiyorlar acaba?
Où vont-ils dans ces terres froides et rudes?
Vergi öder gibi, buna da mecbursun. Böyle nereye gidiyorlar?
C'est un devoir, comme les impôts.
Nereye gidiyorlar?
Vous avez vu où ils allaient?
Nereye gidiyorlar?
Où ils vont?
- Nereye gidiyorlar? - Oraya giremezsiniz.
- Désolé, vous ne pouvez pas entrer.
Nereye gidiyorlar bunlar?
Mais où vont-ils?
- Julie ile Tommy nereye gidiyorlar?
- Où vont Julie et Tommy?
Dediğim gibi bütün bu karakterler nereye gidiyorlar?
Comme je le disais, où vont ces gens si beaux?
- Nereye gidiyorlar ki?
- Où est-ce qu'ils vont?
- Nereye gidiyorlar, Jüpiter adına?
Où qu'ils vont par Jupiter?
Nereye gidiyorlar, Curtis?
Où vont-ils, Curtis?
Çocuklarım gece nereye gidiyorlar?
Où vont mes enfants, le soir?
Scott, nereye gidiyorlar? - Ne oldu?
Ou vont-iIs?
Nereye gidiyorlar?
Où vont-ils tous?
O zaman nereye gidiyorlar?
Où vont-ils?
Yaz bitince nereye gidiyorlar acaba?
Je me demande où ils vont quand l'été est fini.
İyi ama, nereye gidiyorlar?
Mais où vont-ils?
- Nereye gidiyorlar?
- Au pèlerinage de Mont'Acuto.
- Nereye gidiyorlar? - Bu bir araba!
- Où vont-ils?
- Nereye gidiyorlar?
- Ils sont venus à Gênes, comme nous.
Nereye gidiyorlar?
Où vont-elles?
- Nereye dğru gidiyorlar?
Où vont-ils?
Nereye gidiyorlar?
Mais où ils vont? Mais où ils vont?
Dalgalar nereye gidiyorsa, onlar da parayla oraya gidiyorlar.
Ils auront du fric, ils suivront la vague.
Nereye? Bu kadar erken mi gidiyorlar?
Où allez-vous?
- Nereye gidiyorlar?
Je ne fuis pas, c'est un rite de passage.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]