Onlardan tradutor Francês
15,869 parallel translation
Onlardan geriye kimse kalmadı.
Il n'en reste plus un seul.
Onlardan kurtul ve burada huzur içinde yaşa.
Libère-t'en et vit ici en paix.
Böyle şeylerle ancak onlardan uzak durarak savaşabilirsin.
"Le meilleur moyen de les affronter " est de ne pas les réaliser.
Rosa, ya onlardan biriyse?
Et s'il était avec eux? S'il avait changé de camp?
Kabadayıların beni ezmesini sebebi onlardan birisiyle yaşamış olmam babam.
La raison pour laquelle les tyrans m'atteignent c'est que je vivais avec un d'eux... mon père.
Ama ben onlardan biri değilim.
Mais moi, je ne le suis pas.
Evet, onlardan bir tanesi güzel olur.
Vous savez, du style... Ça serait sympa.
Hala Amman Müzesi'nde onlardan biri duruyor mu?
Est là encore un d'eux dans ce musée à Amman?
Onlardan kurtulmalıyız.
On doit juste se débarrasser d'eux.
Onlardan daha iyisini beklerdim.
J'attendais mieux d'eux.
Sen de onlardan biriydin. Silahşordun.
Et que vous êtes l'un d'eux, un Mousquetaires!
Ben onlardan değilim.
Pas moi.
Annem de onlardan birini eve götürmek için kendi doğum günü partisinden ayrılmıştı.
Et que maman a dû quitter sa propre fête pour raccompagner une des deux.
Şehirde seyahat ederken muhakkak onlardan şaşırtıcı sayıda görüyor olsanız gerek.
Vous devez bien voir à quel point ils sont nombreux quand vous traversez la ville.
İyi, onlardan varmış sende.
Mmm. Oh, bonne idée.
Sen onlardan biri değilsin.
T'en fais pas partie.
Bu kadar kaynağınla, onlardan daha çok dayanabilirsin.
Avec toutes ces ressources, tu pourrais leurs survivre. Évidemment que tu pourrais leurs survivre.
Şu durumda onlardan 10 tanesini sana değişmem, o kadar diyeyim.
A ce moment, je pense que c'est juste de dire que je ne t'échangerai pas pour 10 des leurs.
Onlardan o kadar da ayrı değiliz.
Nous ne sommes pas si séparé d'eux.
Onlardan çalmayacak kadar.
A les voler.
Onlardan ayrı kalmamız sadece sır olarak kalmamızla mümkün.
Cette séparation repose entièrement sur notre existance restant un secret.
Geçen gece onlardan birini hücresinden aldırdım, biraz konuştuk.
J'ai fait sortir un des hommes de la cage, hier. J'ai parlé avec lui.
Buraya geldiğimizde onlardan bir gönderi aldım.
À notre arrivée, ils m'ont fait une requête.
Şimdi altının onlardan kolayca gizlenecek bir şeyle takas edildiğini duyuyorlar. Kaçırılması daha kolay olacak.
Maintenant ils savent que l'or est converti en quelque chose qu'il est plus facile de leur cacher, de passer en contrebande.
Onlara kin besledim, onlardan çaldım. Sebeplerini sorguladım. Lakin hepimiz ne olduğumuzun farkındaydık.
Je me suis disputé avec eux, je les ai volés, j'ai questionné leurs motivations, mais nous savions tous ce que nous étions.
Sen onlardan birisin.
Tu es l'un d'entre eux.
Artık onlardan biri.
Elle est des leurs, à présent.
Çünkü bazı insanlar kendilerini ancak onlardan nefret edenlerin gözünde tanıyabilir.
Certaines personnes n'arrivent à se connaître que dans les yeux des gens qui les détestent.
Polis yüzünden değil, onlardan çok daha şeytani bir şey tarafından.
Pas la police, mai une chose d'encore plus malsain qu'elles ne l'étaient.
Onlardan bunu almayı reddediyorum.
Je refuse de les priver de ça.
Bazı Yahudi aileleri, benim Mondrian tablomun'30lu yıllarda Naziler tarafından onlardan çalındığını iddia ediyor.
Une famille juive affirme que les nazis lui ont volé mon Mondrian dans les années 30.
Ev arkadaşım, Titus, banyoyu oyuncak bebekle doldurdu ve onlardan kurtulmak istemiyor bu yüzden dezenfektanlı tuvalet mendillerini kullanarak Ohio duşu almak zorunda kaldım.
Mon coloc a mis ses poupées dans la douche et a refusé de les retirer. J'ai dû faire une toilette de chat avec des lingettes pour les WC.
Fakat onlardan birinin ismi Mario.
Mais l'un d'eux s'appelle Mario.
Herhalde özel bir göz kiralamam gerekecek onlardan birisi olarak coasterkafa topluluğuna sızabilecek birisi tüm bunlar olurken, kimin tarafında olduğunu unutma riskiyle çalışacak.
Je vais devoir engager un détective. Infiltré dans la communauté des fans de montagnes russes, en en devenant un, tout en prenant le risque de perdre de vue qui il représente.
- Onlardan bir iz yok.
Il n'y a aucun signe d'eux.
Onlardan hoşlanırdım.
C'était des amourettes.
İnandığı ve inanmadığı şeyler vardı ve burası onlardan biriydi.
Il y avait des choses en lesquelles il croyait et d'autres non, et cet endroit en faisait partie.
Onlardan iyi savaşçı yok.
Ce sont les meilleurs.
Tamam, sen onlardan bahsedince heyecanlı oluyorlar çünkü sen gerçekten işinde çok iyisin. Ve bu beni çok tahrik ediyor.
Ça l'est quand tu en parles, car tu as l'air bon dans ce que tu fais et ça, ça m'excite vraiment.
Onlardan birine dönüştü.
Il allait se transformer.
Onlardan birine dönüşmek istemiyorum.
Je ne veux pas devenir comme eux.
Onlardan daha akıllı olmamız gerekiyor.
On doit se montrer plus malins qu'eux.
Eskiden ben de onlardan giyerdim.
Les mêmes que je portais.
- Çünkü onlardan nefret ediyoruz!
- Parce qu'on les hait. - On ne les hait pas. Je ne...
Ben onlardan biri değilim Ajan Miller. Bu katilin ölüp cennete gitmesi ya da 72 bakiresine kavuşması son isteyeceğim şeydir.
La dernière chose que je veux pour ce... tueur de mourir et d'aller au paradis ou alors à ses 72 vierges dans le ciel.
Kaçmışlar, onlardan hiç iz yok.
Bref, ils sont partis, il n'y a plus une trace d'eux dans les environs
5 yıldız, 3 onlardan 2 bizden.
5 étoiles! Les 3 de l'hôtel et nous 2!
Lakin dilsiz bir kişiye şarkı söyletemezsin ve onlardan ucuz hissetmesini bekleyemezsin.
Mais si tu chantes devant un muet tu vas éveiller des complexes.
Onlardan biriymiş gibi sevecek birilerini.
Qui l'aiment comme si elle était des leurs.
Zorlama, bırak hamle onlardan gelsin.
Ne brusque pas. Laisse venir.
Dinle, Joey Marks işi batırmalarının hesabını onlardan soracaktır.
Aucune chance que Joey Marks laisse ces mecs filer après avoir tout foiré.
onlardan biri 72
onlardan nefret ediyorum 60
onlardan uzak dur 23
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlardan nefret ediyorum 60
onlardan uzak dur 23
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlara sor 23
onlar benim 87
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onları tanımıyorum 26
onları istemiyorum 21
onlar nerede 35
onlara dokunma 16
onlar benim 87
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onları tanımıyorum 26
onları istemiyorum 21
onlar nerede 35
onlara dokunma 16