Orada değil mi tradutor Francês
1,091 parallel translation
Orada değil mi?
Le matou n'est pas là?
Hayır, neden? Orada değil mi?
Non, pourquoi?
Orada değil mi?
Il n'est pas là?
- Orada buluşmayacağız, değil mi?
- On se retrouve pas là-bas?
Orada hiç itfaiyeci yoktu, değil mi?
Il n'y a jamais eu de pompier, n'est-ce pas?
Orada beklemenizi söyledim, değil mi?
Je vous ai dit de rester là tranquilles, pas vrai?
Orada attığım çığlık... seni ele verdi değil mi?
Mon cri a dû les alerter.
Evet, tabii, ama Sejanus orada kaldığı sürece terfi edemez, değil mi?
Bien sûr. Mais il ne peut pas s'élever si Sejanus est toujours là.
Evet, orada. Yeni bir yağmurluk, değil mi, efendim?
- C'est un nouvel imperméable?
Karın orada bir yerlerde seni bekliyor, değil mi?
Ta femme est là-bas... elle t'attend?
Eğer orada olursa, orayla kontak kurmasına gerek de kalmaz, değil mi fendim?
Il n'a pas besoin de contacter le pont s'il est dessus.
Ve o seninle orada konuştu, değil mi?
Il t'a parlé dans cette écurie, n'est-ce pas?
Her gece orada çalışacaksın, değil mi?
Tu seras là-bas presque toutes les nuits?
Orada ayrılacağım değil mi?
- Un resto. - C'est là que je descends.
Orada gerçekten kazandık, değil mi Mike? Kazandık.
On a gagné, là-bas, hein?
Orada ısıtma kaşığı yok değil mi?
La cuiller n'y est pas.
Orada ehliyette değil mi, ahbap?
Il est pas écrit sur le permis?
Orada öyle yazıyor değil mi?
C'est écrit. Écrit en toutes lettres, je ne le nie pas.
Orada kimse yok değil mi?
Il n'y a personne, hein?
Orada kimse yok değil mi?
Personne, hein?
Diyeceğim o ki, orada bir etki yaratabilirsin, değil mi?
Vous faites impression.
Sen de orada değilsin diye pişman değilsin, değil mi?
Eric, aucun regret de ne pas être là-bas avec eux?
Orada olduğumu fark etmemiştiniz değil mi?
Vous ne saviez pas que je vous avais vus?
Onunla orada buluşacaksın, değil mi?
C'est là que tu vas le rejoindre, hein?
Orada bir sorun var değil mi?
Il se passe quelque chose.
Hala orada olduğunu düşünmüyorsun, değil mi?
Vous ne pensez pas qu'il serait encore là, vous?
Hoş, siz daha önce de orada kalmıştınız, değil mi Dr. Boyle?
Bien sûr, vous y êtes déjà allé, n'est-ce pas, Dr Boyle?
Orada kocaman bir grup var değil mi?
Y a les autres enfants de mon père... et l'équipe de base-ball!
- Ve orada bütün o Amerikalılara rastladınız değil mi? - Doğru.
Vous y avez rencontré tous les Américains?
Orada bir şey saklıyorsun, değil mi?
Tu cachais quelque chose en haut, n'est-ce pas?
Orada oturmamı istiyorsun, değil mi?
Vous voulez que je m'assois ici, c'est ça?
Orada kısa boyluları sevmezler demiştim ama, değil mi?
Tu vois qu'on n'aime pas les petits, là-bas.
Orada bir açacak yok sanırsın, değil mi?
Tu crois pas qu'elle a un décapsuleur, là-dedans?
Orada biri var, değil mi?
Non. Il y a quelqu'un derrière cette porte, n'est-ce pas?
Ren, ne zaman Chicago'yu seninkileri aradıysak, sanırım orada bir sorun yoktu, değil mi?
Pourtant, quand on rendait visite à tes parents à Chicago... il n'y avait jamais de problème, non?
Orada güçlü bir afrodizyağın yoktur, değil mi?
Tu n'aurais pas un bon aphrodisiaque, par hasard?
Orada havuz var, değil mi?
C'est cette piscine, non?
Orada değerli eşyaların yok, değil mi?
Ça va. Tu n'as rien de valeur, là-dedans, une vidéo de Vicky Morgan?
Orada olacak, değil mi?
Elle est bien là, n'est-ce pas?
Demek istediğim, cevap orada, değil mi?
La réponse est ici, non?
Orada mı, değil mi?
Il est là ou pas?
Orada daha erken, değil mi?
Il est tôt, chez toi.
Neden mi? Çünkü orada değil.
Il n'est plus là-bas.
Floş, sizin orada 3'lüleri geçiyor değil mi?
Ça bat un brelan dans ton pays?
Beni orada bıraktın değil mi?
Tu m'as laissée là-bas, n'est-ce pas?
Çünkü seni orada titrettim, değil mi?
Parce que je vous ai fait trembler, n'est-ce pas vrai?
Senin için orada birinin olduğunu düşündüğün an her şey bitiyor değil mi?
Si on ne croit pas qu'on a une âme sœur, on est fichu, non?
Onlar orada olacaklar, değil mi?
ils seront devant moi, c'est ça?
2 fotoğraf sehpası da orada, değil mi?
Fixe le trépied.
Ben de işe orada dahil oluyorum. Değil mi?
Voilà où j'interviens, n'est-ce pas?
Kaptan dağlarından uzaklaşma nedeni, adamların orada olmamasıdır. Murphy'nin adamları! Onlar, bizi Lincoln'da bekliyor, değil mi?
Tu essaies de nous éloigner de Capitan, car tes hommes... les hommes de Murphy nous attendent à Lincoln!
orada değil 122
orada değildim 51
orada değildin 19
orada değildi 46
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
orada değildim 51
orada değildin 19
orada değildi 46
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil mi oğlum 33
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil mi oğlum 33