Sadece birkaç dakika tradutor Francês
354 parallel translation
Sadece birkaç dakika.
Juste quelques minutes.
Orada sadece birkaç dakika bulundum
Je ne suis resté que quelques minutes.
Çok üzgünüm, sadece birkaç dakika kalacaktım Geldim çünkü...
Je suis désolée, je ne comptais rester que quelques minutes.
- Hayır, teşekkürler. Sadece birkaç dakika kalacağız. Chung Hi, sanırım ne için geldiğimizi biliyorsun.
Vous connaissez le but de notre visite.
Sadece birkaç dakika önce.
Il y a quelques minutes.
Yapacak çok işim var. Sadece birkaç dakika için uğradım.
Je ne fais qu'entrer et sortir.
- Sadece birkaç dakika.
- Quelques minutes.
Tamam ama sadece birkaç dakika.
Mais seulement quelques minutes.
Sadece birkaç dakika sürer.
Il y en a pour quelques minutes.
Sadece birkaç dakika ile onu kaçırmış.
Elle l'a raté de quelques minutes.
Onu orada öyle yatıyor görünce ve sadece birkaç dakika önce hayattaydı. Bu kadar yeter Freddi.
Je la vois étendue alors que 5 min auparavant elle était encore vivante...
Sadece birkaç dakika kalacağım.
J'en ai pour quelques minutes.
Bay Sproule ile sadece birkaç dakika görüşemez miyim?
Puis-je voir M. Sproule un instant?
Bana sadece birkaç dakika verin.
- C'est inutile. Accordez-moi juste un instant.
Sadece birkaç dakika daha kaldı.
Plus que quelques minutes.
Hastane sadece birkaç dakika mesafede.
L'hôpital n'est qu'à quelques minutes.
- Sadece birkaç dakika sürer.
- Ça ne prendra que quelques minutes.
- Sadece birkaç dakika sürer.
Rien qu'un mot.
Sadece birkaç dakika ayırabilirim.
Je ne peux pas vous laisser longtemps.
Anladığım kadarıyla çavuş sizi sadece birkaç dakika gördü Bayan Wendice. Evet.
L'inspecteur ne vous a vue que brièvement.
- Bize sadece birkaç dakika lazım.
- ll nous faut quelques minutes.
Sadece birkaç dakika, kısa bir süre için.
Pas longtemps.
Sadece birkaç dakika kalacağım. Hayır.
- Je resterai juste un peu.
Hatta, sadece birkaç dakika daha kalabilirim.
Je ne peux rester que quelques instants.
Sadece birkaç dakika.
De quelques minutes.
Ama bana verilen konunun ilk paragrafını bitirdim... sadece birkaç dakika uğramak ve doğru yolda... olup olmadığımı öğrenmek istiyordum.
Mais j'ai fini le premier paragraphe de mon devoir et je voulais passer chez elle un instant pour voir si j'étais sur la bonne piste.
Dr. Stone'la randevum olmadığını biliyorum... sadece birkaç dakika görüşmek istiyorum.
Je sais que je n'ai pas rendez-vous, mais je ne veux la voir qu'un instant.
Tek istediğim beni dinlemeniz, sadece birkaç dakika.
Tout ce que je vous demanderai, c'est de m'écouter juste quelques minutes.
Cesur ol benim güzel sevgilim, sadece birkaç dakika daha!
Courage ma mie. Ce ne sera pas long.
Sadece birkaç dakika sürer.
Ça ne prendra que quelques minutes.
Sadece birkaç dakika sürer.
Cela ne prendra que quelques minutes.
Çok özür dilerim ama sizden çıkmanızı... Sadece birkaç dakika sürer.
- Ça ne prendra qu'une minute!
- Sadece birkaç dakika sürer.
- Il y en a pour un instant.
Sadece birkaç dakika sürer.
Encore quelques minutes.
- Sadece birkaç dakika Doktor.
- Encore quelques minutes, docteur.
- Sadece birkaç dakika...
Si vous pouviez patienter quelques minutes.
Peki, ama sadece birkaç dakika.
Alors un instant seulement.
Bu şekilde, sadece birkaç dakika bağlı kalacaksın.
tu as seulement quelques secondes, pour être en condition.
Hayır. Sadece birkaç dakika için.
J'en ai assez des gens qui spéculent sur ma mort pour ça ou pour autre chose!
Sadece birkaç dakika daha.
Plus que quelques centons.
Sadece birkaç dakika.
Deux minutes.
Sadece birkaç dakika kalacaktım amca
Amener un ami et le laisser dehors!
Bankalar açik oldugu zaman... birkaç dakika yeter bunun için. Aksamüstü ofisimde onu aradigimda... sadece birkaç yüz dolari vardi. Dogru söylüyor.
Ça doit être vrai.
Sadece birkaç dakika giydim.
Je l'ai porté quelques minutes.
- Oturun hazretleri. - Sadece birkaç dakika kalacağım.
- Je ne resterai que peu de temps.
Şimdi, bu işi sakince yapalım. Sadece onun o heriflerden birkaç dakika içinde kurtulmasını sağla ve onu dışarı getir.
Discrètement, faites-la partir de cette table et amenez-la dehors.
Duraklama sadece program bu hafta birkaç dakika daha kısa diyecektim.
la pause, mais l'émission est un peu trop courte cette semaine.
Sadece birkaç dakika oldu.
Pas longtemps.
Sadece bir çek bozdurmam lazım memur bey. Burada birkaç dakika durmasına izin verirseniz minnettar olurum.
Si elle pouvait rester ici, le temps de toucher un chèque...
Birkaç dakika önce sadece 3 kişi olduklarını söylemiştin.
Vous avez dit trois.
Onları geri püskürtmek için birkaç dakika uğraşacağız sadece.
On pourrait les contenir quelques minutes.
sadece birkaç dakika sürer 17
sadece birkaç gün 16
sadece birkaç günlüğüne 17
birkaç dakika sonra 23
birkaç dakika önce 30
birkaç dakika 24
birkaç dakika daha 16
dakika 21
sadece sen 117
sadece sen ve ben 157
sadece birkaç gün 16
sadece birkaç günlüğüne 17
birkaç dakika sonra 23
birkaç dakika önce 30
birkaç dakika 24
birkaç dakika daha 16
dakika 21
sadece sen 117
sadece sen ve ben 157
sadece 2704
sadece bu mu 17
sadece sordum 78
sadece merak ettim 133
sadece bir adam 18
sadece benim 48
sadece sen varsın 16
sadece merak ediyorum 23
sadece senin 16
sadece beni 16
sadece bu mu 17
sadece sordum 78
sadece merak ettim 133
sadece bir adam 18
sadece benim 48
sadece sen varsın 16
sadece merak ediyorum 23
sadece senin 16
sadece beni 16
sadece bir gece 27
sadece ben 126
sadece seni 36
sadece biraz 87
sadece ikimiz 113
sadece bekle 58
sadece bu 76
sadece bir kere 62
sadece bir 91
sadece bir tane mi 18
sadece ben 126
sadece seni 36
sadece biraz 87
sadece ikimiz 113
sadece bekle 58
sadece bu 76
sadece bir kere 62
sadece bir 91
sadece bir tane mi 18