Sana bir sorum var tradutor Francês
429 parallel translation
Benim de sana bir sorum var.
Moi aussi j'ai une question!
Pekala sana bir sorum var.
Bien, maintenant. Je vais vous poser une seule question.
Sana bir sorum var.
J'ai une question.
Sana bir sorum var.
Il y a une question que j'aimerais vous posez.
Hutchy, sana bir sorum var.
J'ai une question.
Sana bir sorum var.
Je veux vous poser une question.
Kit, sana bir sorum var.
Kit. Une question.
- Sana bir sorum var.
- Une question.
Sana bir sorum var :
Une question :
Sana bir sorum var.
Laissez-moi vous poser une question.
- Sana bir sorum var Koç. - Evet Cliff.
Coach, j'ai une question.
Sana bir sorum var Diane.
J'ai une question à te poser.
Merhaba Nathan, Sana bir sorum var.
Nathan, j'ai une question à vous poser.
Hey, patron, sana bir sorum var.
Eh patron, j'ai une question.
- Evet! İşte sana bir sorum var. A :
Exact, Otto, et tu as le choix entre deux versions!
Sana bir sorum var.
J'ai une question à vous poser.
Şimdi sana bir sorum var. Kaç cam kalınlığı derecesinden geçtin?
Combien de fois vous avez changé d'épaisseur de verres?
Sevgili dostum, sana bir sorum var.
Mon ami, j'ai une question.
Sana bir sorum var.
On en a une.
Marcus, sana bir sorum var.
Marcus, j'ai une question.
Umarım canını sıkmaz ama sana bir sorum var.
Ne prends pas mal ma question, mais je dois la poser.
Tijn sana bir sorum var.
Tijn... J'ai une question à te poser.
Pekala, benim sana bir sorum var.
J'en ai une à vous poser.
Sana bir sorum var.
Une question : c'était ton idée, de me maquer avec les Village People?
Sana bir sorum var.
J'ai une question à te poser.
Hey, sana bir sorum var.
J'ai une question à te poser.
Hey, Mon. Sana bir sorum var.
J'ai une question.
Hemşire, sana bir sorum var.
Excusez-moi, j'ai une question.
Hey Dino, sana bir sorum var. "The Enemy Below" da Alman yüzbaşıyı kim oynamıştı?
J'en ai une : qui jouait le capitaine allemand dans...
- Mark, sana bir sorum var.
- Mark, j'ai une question.
Sana bir sorum var.
Une question pour toi.
Sana bir sorum var.
Une question :
Memur Norton, sana bir sorum var.
Agent Norton, juste une question :
- Elaine, sana bir sorum var.
J'ai une question.
- Dinle. Sana bir sorum var.
- J'ai une question à te poser.
Sana bir sorum var, Mark.
Une question :
Yalnızca tek bir sorum var sana :
Pour vous, iI n'y a qu'une question :
- Sana bir kaç sorum var.
- J'ai des questions à vous poser.
Sana soracak bir sürü sorum var.
J'ai tant de questions à vous poser.
Sana çok ciddi bir sorum var. Eğleniyor musun?
J'ai une question à vous poser.
Konuşma, sana sormak istediğim bir sorum var.
Ne parle pas, Je veux te poser une question,
Sana bir sorum var Clinton?
J'ai une petite question, Clinton.
Bir diş fırçası ile ilgili sorum var sana.
Ouais? J'ai une question à propos d'une brosse à dents.
Gitmeden önce, sana bir sorum daha var, doğruyu söyleyeceksin ama.
Mais d'abord, j'ai une question à te poser, et réponds-moi franchement.
- Sana tek bir sorum var.
- J'ai une question à te poser.
Sana soracağım önemli bir sorum var.
J'ai une question très importante à te poser.
Sana bir sorum daha var.
Laissez-moi vous poser une question.
Rachel, sana bir sorum var.
J'ai une question.
Sana bir sorum var.
J'ai une question.
Bir sorum var sana.
J'ai une question à te poser.
Sana sadece bir sorum var :
Je n'ai qu'une question.
sana bir şey sorabilir miyim 124
sana birşey sorabilir miyim 28
sana bir şey göstereceğim 128
sana bir şey söylemek istiyorum 85
sana bir şey vereceğim 40
sana bir şey söyleyeyim 221
sana bir soru sorabilir miyim 71
sana bir şey söyleyeceğim 168
sana birşey soracağım 16
sana bir şey göstermek istiyorum 135
sana birşey sorabilir miyim 28
sana bir şey göstereceğim 128
sana bir şey söylemek istiyorum 85
sana bir şey vereceğim 40
sana bir şey söyleyeyim 221
sana bir soru sorabilir miyim 71
sana bir şey söyleyeceğim 168
sana birşey soracağım 16
sana bir şey göstermek istiyorum 135