Sarıl bana tradutor Francês
1,271 parallel translation
Sarıl bana koca adam!
Viens là, mon grand.
- Sarıl bana.
- Prenez-moi par l'épaule.
- Sarıl bana!
- Prends-moi dans tes bras!
Sarıl bana.
Viens dans mes bras.
# Sıkıca sarıl bana Genç Tony Danza #
Tiens-moi contre toi Jeune Tony Danza
— Sadece sarıl bana.
- Serre-moi dans tes bras.
— Sarıl bana, lütfen.
- Serre-moi, je t'en prie.
Sarıl bana da ruhlarımız kaynaşsın.
Enlace-moi, que nos esprits se rejoignent.
Sadece sarıl bana.
Juste m'enlacer.
- Sadece sarıl bana.
- Juste m'enlacer.
Cidden, sakin ol, sarıl bana.
Sérieux, pour me calmer, serre-moi.
Biraz sarıl bana çünkü çok yalnızım.
Enlace-moi encore un peu, je suis si seul...
Gel de bir sarıl bana.
Viens me faire un câlin.
Sarıl bana.
Etreins-moi.
- Hadi sarıl bana. - Hey, Jerry.
Viens dans mes bras.
Sarıl bana!
Dans mes bras!
- Bu harika. Gel de bir sarıl bana!
Viens dans mes bras!
"Sarıl bana."
"Serre-moi."
"Sarıl Bana." gibi bir şeyler yazayım mı?
J'écris "serre-moi" ou quelque chose de ce genre?
B. Sarıl bana.
Benny... On fait câlin?
Sarıl bana.
Embrasse-moi.
- Haydi, sarıl bana.
- Embrasse-moi.
Sarıl bana. Aramana şaşırdım ve mutlu oldum.
Prenez-moi dans vos bras. J'ai été surprise par votre appel.
Hadi gel sarıl bana.
Allez, on s'embrasse.
Sarıl bana.
- Serre-moi.
Makarayı sar ve makineyi bana ver!
Boucle-la et passe-moi l'appareil!
Michael! - Sarıl bana!
- Embrasse-moi.
Sarıl bana.
Serre-moi.
Bana sarıl.
Serre-moi fort.
Bana sarıl, Maurice.
Fais-moi un câlin.
Bana sıkıca sarıl, Maurice.
Serre-moi fort, je t'en prie.
Korktuğun bir şey varsa, sadece bana sarıl yeter.
Si vous avez peur, serrez-vous contre moi.
Sanki, saki daha dün beş yaşındaydı dizi acıdığından bana sarılıyordu ve Dünyada iyileştirebilecek tek kişi de bendim.
Je m'en souviens comme si c'était hier. Il avait cinq ans... et il s'accrochait à moi, car il s'était écorché le genou et j'étais le seul à pouvoir le consoler.
Birisi bana sımsıcak, güvenle sarılıyor. Gümüş rengi fırtınada şaha kalkan atlar, incelikle dans eden figürler,
Des bras me protègent du froid, pluie d'argent sur une troika...
- Sarıl bana. - Asla.
- Un câlin?
İnan bana, sana sarılıyorum.
Promis. Je te serre dans mes bras.
Bana sarılır mısın?
Tu veux bien m'enlacer?
Polislerin önünde bana sarılıp beni öpüyorsun.
Tu m'embrasses devant la police!
Gel buraya dostum bana bir sarıl.
- Viens là, ma poule.
Bana sarıl veya başka birşey yap.
Serre-moi dans tes bras.
Sarıl bakalım bana.
- Moi aussi, Frank. Embrasse-moi.
Dışarı çıktığımda etrafa bakındım ama bana göre, Max'in dediği gibi Ay'ın karanlık tarafına düşmüşüm.
Je suis sorti, on aurait dit que j'avais atterri, comme l'a dit Max, au milieu de nulle part.
Bana dışarıda yardım et, sana emeğinin karşılığını ödeyeceğim.
Tu me rends un service et je te paie.
Bana bir sarıl, seni çirkin cüce!
Dans mes bras!
Eğer bana gelseydin ve isteseydin... şey... belki burada dışarıda bizimle olabilirdin.
Si tu m'avais suivi, tu serais peut-être de l'autre côté avec nous.
- Bana sarılır mısın? - Pas ver! - Pas ver!
Tu veux bien me prendre dans tes bras?
Sadece bana sarılır mısın?
Est-ce que tu peux... me serrer?
Bana sarılışın var ya.
Il était mignon?
Hadi sarıl bana.
Approche.
- Sarıl bakalım bana
- Je t'embrasse!
Gel ve bana sarıl.
Viens dans mes bras.
bana 1773
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana bak 1395
bana öyle bakma 161
bana gel 139
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana bak 1395
bana öyle bakma 161
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana ver 290
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana yardım eder misin 113
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana ver 290
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana yardım eder misin 113