English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ S ] / Savaşacağım

Savaşacağım tradutor Francês

632 parallel translation
Onunla savaşacağım.
Je me battrai.
Ama sonuna dek savaşacağım...
Mais je me battrai jusqu'au bout...
Ve Blackie, savaşacağım da.
Et je compte bien me battre.
Eğer yuvamı yok etmeye çalışırsan tüm gücümle savaşacağım.
Vous ne détruirez pas mon foyer!
Bana ne yaptıklarının önemi yok, Savaşacağım ve bunu kanıtlayacağım.
Quoi qu'on fasse, je survivrai pour me réhabiliter.
Eğer yaşıyorsam, kendim savaşacağım.
Si vous restez à l'écart vous serez battus sans merci.
Tara'yı kaybedemem! Bunun için son nefesime kadar savaşacağım.
Je ne lâcherai pas Tara tant que je vivrai!
Ona dedi ki insanların öylece durup seyirci kalmadıkları bir yerde ben de onlara karşı savaşacağım.
Dis-lui que je lutterai aussi fort que lui... la ou les gens ne restent pas plantes a regarder faire.
Kanımın son damlasına kadar onun için savaşacağıma söz veriyorum.
"Je me battrai pour elle." ... jusqu'à ma dernière goutte de sang.
Savaşacağım, savaşacağım ve savaşacağım.
Je vais me battre, et me battre, et me battre.
Seninle savaşacağım. Sen ve Wally Fay.
Vous me trouverez sur votre chemin, Wally et toi.
Tek başıma savaşacağım.
Je suis seul et ça va saigner!
Sizinle savaşıyorum ve elimden gelen her şekilde sizinle savaşacağım.
Je suis prêt à tout pour vous anéantir.
Bir kez olsun, inandığım şey için savaşacağım.
Je vais me battre pour ce que je crois.
Sahip olduğum her şeye mal olsa da senin için savaşacağım.
Je me battrai pour toi, même si j'y perds ma fortune.
Ama şu andan itibaren, Roma halkı için savaşacağım. Böylece özgür ve mutlu bir şekilde hayatlarına devam edebilecekler.
Je vais désormais me battre pour son peuple, afin qu'il vive libre et heureux.
Kalacağım. Savaşacağım ama öldürmeyeceğim.
Je vais rester et je vais me battre.
Ben savaşacağım!
Je me battrai!
"Ben Polonya halkının antifaşist evladı yiğitçe ve bütün gücümle vatanımızın özgürlüğü ve halkımızın kurtuluşu uğruna savaşacağıma dair ant içerim."
"Moi, fils du peuple polonais, antifasciste, je jure... " que je lutterai avec courage et jusqu'au dernier souffle... " pour l'indépendance de la patrie...
O günden beri Wilkison'la savaşıyorum. Ya o ya da ben ölene kadar da savaşacağım.
Je combats Wilkison depuis et continuerai jusqu'à ce que l'un de nous meure.
Ama sizi uyarıyorum, hayatta kalan ben olana dek savaşacağım.
Mais je vous préviens, je me battrai pour le privilège d'avoir la paix.
Önümüzde güzel ve kesin bir operasyon var. Yoğun savaşacağımız kesin ama karmaşık bir şey yok.
Nous avons une opération précise à mener, un combat ardu mais rien de compliqué.
Sonu ne olursa olsun savaşacağımızı düşünmediler.
Ils ne pensaient pas qu'on riposterait.
Günahkâr, Tanrı uğruna haftanın her günü seninle savaşacağım!
Je t'affronterai en Son nom chaque jour de la semaine, deux fois le dimanche.
Bu andan itibaren kaçmayı bırakıp, savaşacağım.
Désormais, je vais me battre et tuer plutôt que... penser ŕ m'enfuir.
Artık yalnız savaşacağım.
Dorénavant, je combattrai seul.
Emirleriniz neler? Kime karşı savaşacağım?
" Contre qui dois-je combattre?
Şimdi ya da sonra, hayatımın sonuna kadar burada ölme hakkımı kazanmak için tüm kasabayla savaşacağım.
Tôt où tard, je gagnerai auprès des citoyens le droit de mourir ici.
Sana söyledim, Ruth, Benim olanı korumak için savaşacağım.
Je vais me battre pour garder ce qui m'appartient.
Ben burada kalıp Spangler'le savaşacağımı söyledim.
Je me suis engagé à aider cette ville à combattre Spangler.
Savaşacağım, buna mecburum.
J'attaquerai, car je le dois.
Neyle savaşacağım?
Avec quoi vais-je combattre?
Ölümüne savaşacağım
Je me battrai jusqu'au bout.
Dışarı çıkıp savaşacağım!
Je sors me battre.
Onunla savaşacağım.
Je le tuerai cette fois!
Sen karımın kardeşi ve dostum, seninle savaşacağım.
Toi, le frère de ma femme et mon ami.
Küçücük penguenle mi savaşacağım?
Combattre une petite merde de pingouin?
55 kez uçtum ve üç yıl savaştım, şimdi kendim için savaşacağım.
Et mes 55 missions, alors? J'ai combattu pendant trois ans. Maintenant, je me bats pour moi.
Tüm zamanımı öldürme sanatı çalışarak geçirerek seninle ölümüne savaşacağım günü bekliyordum.
Je me suis entraînée sans relâche. Dans l'attente d'un duel contre toi.
Eğer gemilerimi Atlantik'e gönderirlerse Özel Görev Kuvveti olarak nasıl savaşacağım?
Comment combattre une force navale... si on m'enlève mes navires?
Ben devrim için savaşacağım, yapmış olduğum yanlışlara rağmen neden...?
Et pour racheter mes erreurs. Tu n'as pas à... Je veux me racheter aussi.
Kemiklerimin üstünde etim parçalanana dek savaşacağım!
Je me battrai tant que sur mes os chair restera.
Söyle bakalım ne diye savaşacağız?
Pourquoi devrions-nous nous battre?
Yani özgür olsaydın ülken için savaşacağını mı söylüyorsun?
Tu te battrais pour la France si tu étais libre?
# Yine savaşacağız # Savaşacağımıza ant içtik
Nous battre et mourir en hommes, nous en faisons le serment.
Bay Crane dilediğinizi elde etmek için savaşacağınızı söylüyorsunuz.
M. Crane, vous dites être prêt à vous battre.
Gidip Mısır'lılarla savaşacağız.
Nous affronterons les Égyptiens.
Kaç kişi kalmış olursak olalım savaşacağız.
Nous nous battrons, si peu que nous soyons.
Yarın omuz omuza savaşacağız. Kralım ve ben...
Demain nous combattrons côte à côte, mon Roi et moi.
Bay Lincoln, vekillikten emekli oldu ve hukukla ilgilenmeye başladı ve Güney'in yeni ve bağımsız bölgeleri sınırlarına katmak için savaşacağını fark etti.
M. Lincoln, maintenant avocat, savait que le Sud se battrait pour modeler les nouveaux territoires à son image.
Benimle savaşacağını mı söylüyorsun, Maab?
Dois-je comprendre que vous voulez m'affronter, Maab?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]