English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ S ] / Savaşlar

Savaşlar tradutor Francês

1,985 parallel translation
Tam tersi olur hatta. Dünya Savaşlarından, Kennedy'nin vurulmasından, ya da 11 Eylül'den sonra intihar oranı düşmüştür. 1. ve 2.
C'est plutôt le contraire, en fait.
- Bütün savaşların kurbanları vardır.
- Chaque guerre a ses victimes.
Müdürün kişisel savaşlarıyla ilgili öğrendiğim tek şey varsa, o da karışmamaktır.
- Elle veut pas qu'on s'en mêle. S'il y a une chose que j'ai apprise de ses guerres privées, c'est qu'il vaut mieux rester à l'écart.
bölgesel savaşlar.
Une guerre de territoire...
Hey, eskiden burada yaptığımız su balonu savaşlarını hatırlıyor musun?
Tu te souviens des batailles de ballons à eau qu'on faisait ici?
Ve Yıldız Savaşlar çocuğunu?
Et le Star Wars Kid.
Kötü savaşlar hakkında ne bilirsin?
Vous y connaissez quoi, aux guerres sales?
Yani, burayı biraz daha temiz tutup, cuma gecesi su savaşlarına bir süreliğine ara verebilirsiniz.
Nettoyer cet endroit et arrêter les batailles d'eau du vendredi soir.
Şüphem yok ki, Darken Rahl'ı ve onun mert savaşlarını onurlandıracak bir birleşme.
Une union qui, je n'en doute pas, honorera Darken Rahl et tout ce pour quoi il se bat.
Başka savaşlar ve başka mühürler var.
Et il y a d'autres batailles, d'autres sceaux.
Viper anti-füze koruyucu ışını yap-boz setlere benzeyen Yıldız Savaşları programıdır.
Le rayon défensif antimissile du Viper fait passer le programme "Guerre des Étoiles" pour un jouet.
Modoc Kızılderilileri savaşlarında kullanılan namludan tıkanarak doldurulan eski tüfeklerle ilgileniyorum.
Je m'intéresse aux anciens mousquets utilisés durant la guerre des Indiens Modoc.
Babam gibi savaşların yaraları benim de kanımı kuruttu.
Comme mon père, les blessures de guerre m'ont vidées de mon sang.
Yıldız Savaşları.
Star Wars?
Eğer bir bebek başkan olsaydı, hiç vergi olmazdı, savaşlar olmazdı.
Si un bébé était président, il n'y aurait pas d'impôts, il n'y aurait pas de guerre.
Elimde bir bardak viski ve sodayla Yıldız Savaşları'ndaki bar sahnesinde gibiyim. Peki, ya şuradaki kızlar?
Je suis à un scotch-soda de la scène de la cantine dans La Guerre des étoiles.
Bu süre içinde sunucu savaşlarındaki en zor şifrelerden birini çözdüm.
Tout ce que j'ai fait, c'est casser des codes des plus ardus de ce côté-ci des serveurs.
Savaşlar, açlık ve o tür şeylerle meşgul olduğunu biliyorum ama küçücük bir zaman ayırıp bu kakanın içine bir yüzük koyarsan gerçekten minnettar kalırım.
Vous êtes occupé avec la guerre, la famine et d'autres trucs mais si vous pouviez prendre un peu de votre temps et mettre une alliance dans ce caca, j'apprécierai vraiment.
Yo yo, devrimimizin temeli Doktor Franklin'in, elektrikli asasıyla toprağa dokunup, tüm politik görüşmeleri, yasamaları ve savaşları yapan Washington ve Jefferson'u, kendilerine getirmesi olacaktır.
Non, non, l'essence de notre révolution sera que Dr Franklin frappa la terre avec sa barre électrique et que Washington et Jefferson en sortirent pour diriger ensemble toutes les négociations sur la politique, la législation et la guerre.
Bu gece Grup Savaşları'nda olacakmış.
Elle vient à la Bataille des groupes ce soir.
Odyssey! Pekala, hanımlar beyler, Grup Savaşları devam ediyor.
Mesdames et messieurs, nous sommes de retour.
Bazı savaşlar asla bitmez.
Certaines guerres ne s'arrêtent jamais.
Bazı savaşlar da barış önerileriyle biter.
Certaines guerres se terminent en proposition de paix.
Ve bazı savaşlar umutla biter.
Certaines guerres... se terminent par l'espoir.
Ama tüm bu savaşlar hiçbir şeydir...
Mais toutes ces guerres ne sont rien...
Beyzbol kartları, iç çamaşırı kataloğu ve " Sokak Savaşları Beş :
Des cartes de baseball Un catalogue de lingerie Quelque chose qui s'appelle
Savaşlar değişecek.
Non, la guerre va changer de visage.
Irak artık hep hayalini kurduğumuz ülke oldu. Ve Allah da bu savaşta bizim yanımızda. Bu savaş, bütün savaşların anası olacak.
L'Irak est devenu le pays dont nous avons rêvé et Dieu sera à nos côtés pour cela, pour la plus grande des batailles.
Özgür Irak'ta komşularınıza yönelik saldırgan savaşlar olmayacak.
{ \ pos ( 190,235 ) } Dans cet Irak libre, { \ pos ( 190,235 ) } il n'y aura plus de guerre contre vos voisins.
Bu denli cahilce önyargılarınız ve nefretiniz ; hiç abartmıyorum, günün birinde bu şehri değiştirecek, bu şehrin görünüşünü değiştirecek. Hem de hayal bile edemeyeceğiniz bir şekilde. Daha yeni bitmiş şu savaşınkilerden bile uyduruk sebepler yüzünden başka savaşların içine gireceğiz.
Un jour, ce genre de préjugé et de haine va littéralement transformer le paysage même de cette ville, vous n'en avez pas idée, et nous faire entrer en guerre pour des raisons pires que celles de la guerre qui vient de finir.
Silahlar kazandırmaz savaşları daha güçlüdür aklın.
Les armes ne gagnent pas les guerres. Puissant, est votre esprit.
Sanırım, yüzyıllardır birbirleriyle savaşan iki tane uzaylı robot ırkı var ve en büyük savaşları için bizim gezegenimizi seçmişler.
Euh... si je devais deviner. Je pense que les 2 races de robots qui se battent depuis des siècles... ont choisi notre planète pour leur ultime confrontation.
Birbirimizi anlamaya başladığımız da savaşlar sona erecektir.
Si nous savons nous comprendre, c'en sera fini des guerres.
" Yıldız Savaşları 2 :
" STARTREK II :
Savaşların tanrısı olduğun zamanlarda her daim mucizelerini belli etmişsindir.
Quand vous étiez le dieu de la guerre, j'avais toujours un signe de votre bénédiction.
Yıldız Savaşları Dönüştürücüler'ini size getiren halktan ve Yıldız Savaşları Patates Kafalardan geliyor "Benim Küçük Tauntaun'um"!
Par les gens qui vous ont apporté les Transformers Star Wars et Monsieur Patate Star Wars arrive "Mon Petit Tauntaun"!
Aldatma sanatı savaşlar yarattı, krallıklar yok etti dünyanın en büyük imparatorluklarını yıktı.
La tromperie a provoqué des guerres, détruit des royaumes et a anéanti les plus grands empires.
Ama belki bu, gelecek savaşları önler.
Peut-être que cette guerre en empêchera d'autres futures
Hangi savaşları kazandınız?
Quelle bataille avez vous gagnée?
Artık çetin savaşları diğerlerine bırakmamın zamanı geldi.
Il est temps que je laisse aux autres les dures batailles
Çarşaflarında Yıldız Savaşları ikonları vardı.
Des draps Star Wars!
Onun tüm savaşlarını sen mi verirsin?
Livres-tu toutes ses batailles à sa place?
Mulder, mücadele edecek kendi savaşlarım var.
J'ai mes propres combats.
Erzsebet. Nihayet, Protestan krallar Katolik krallarla savaşlarına ara verip birlikte Müslümanlara karşı yürümüşlerdi.
La noblesse protestante finit par abandonner son désaccord avec les catholiques, et les rejoignît dans le combat contre les forces musulmanes.
Ayıların insanlara saldırdığı bilinir, buna rağmen gerçekte ayılar tarafından öldürülen insan sayısı... 1. ve 2. Dünya Savaşları'nın toplamından daha azdır.
Les ours attaquent parfois les humains, mais le nombre de victimes ayant succombé à une attaque d'ours est moindre que le nombre de victimes au cours des deux guerres mondiales.
Türkçede incir bahçesi anlamına gelen İncirlik 11 Eylül'den sonra Afganistan ve Irak savaşlarının ana merkezi oldu.
Incirlik, "figueraie" en turc, est depuis le 9 / 11 un centre opérationnel pour l'Afghanistan et l'Irak.
Alman hükûmetinin, Amerikalılar tarafından Vietnam'daki emperyalist savaşlarında fedai olarak suistimal edilmesine izin vermeyeceğiz!
Nous ne pouvons tolérer que le gouvernement allemand serve de laquais aux Américains pour leur guerre impérialiste au Viêt-Nam.
Milattan sonra 1646 yılında Alman toprakları tarihe Otuz yıl Savaşları diye geçecek olan bir dizi korkunç savaşın içerisindeydi.
En l'an de grâce 1646, les contrées germaniques étaient en proie à de terribles guerres connues sous le nom de Guerre de Trente Ans.
Sıtma ve savaşların ortasında bu çocukların hiçbir şansı olamazdı.
Entre la malaria et les guerres. Ces enfants n'avaient aucune chance.
Savaşlar kirli olur.
Les guerres sont sales.
Son gunlerde savaslar olacagini soyluyorlar. Savas soylentileri cikacak.
À la fin, il y aura des rumeurs de guerre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]