Sen benim tradutor Francês
18,969 parallel translation
- Sen benim kardeşimsin Joe.
Tu es de ma famille, Joe.
Yaptıklarım için bağışlanmam mümkün değil. Ama sen benim hayatımı kurtardın ve bunun bir sebebi olduğuna inanmam gerek.
Je ne peux pas être pardonné pour les choses que j'ai faites, mais tu m'as sauvé la vie, et je continue à croire qu'il y a une raison à ça.
Sen benim mucizemsin.
Toi, tu es mon miracle.
Sen benim hakkımdaki her şeyi biliyorsun, hadi bana bir şeyler söyle.
Vous savez tout de moi, donc dites-moi quelque chose.
Sen benim en kıymetli elmasımsın.
Tu es mon diamant le plus précieux.
Bana itaatsizlik etmeye devam edersen benim sana yapacağımı sen kıza yapacaksın.
Tu lui feras ce que je te ferai si tu continues à me désobéir.
Sen benim izleyicim olacaksın.
Tu seras mon public.
Sen benim hiçbir restoranımda aşçı olamazsın. Hey!
Tu serais incapable d'être commis dans mes restaurants!
Kardeşimdin sen benim.
Tu étais mon frère.
Bana itaatsizlik etmeye devam edersen benim sana yapacağımı sen kıza yapacaksın.
Ensuite, vous allez faire de lui ce que je ferai de vous si vous continuez à me désobéir.
Her şey için özür dilerim. Sen benim sahip olduğum en iyi şeydin.
Je suis désolé pour tout.
"Sen benim aradığımsın" diye fısıldadı.
"Tu es ma quête", a-t-il murmuré.
Sen benim aradığımsın.
Tu es ma quête.
Sen benim evime aramadan niye geliyorsun?
Que faisais-tu chez moi sans prévenir?
Ama sen benim kan bağım olan tek gerçek akrabamsın Oswald.
Mais tu es ma seule famille de sang, Oswald.
Sen benim kankam Alamo'sun sen de Kara Fred. Kara Fred mi?
Tu es mon pote, Alamo, et tu es Black Fred.
"Bak ne diyeceğim, sen bana ne yapacağımı söylemezsin sen benim babam değilsin" dedim. Malın tekiydi.
"Vous ne pouvez pas me dire ce que je dois faire, vous n'êtes pas mon père." C'était un idiot.
Sen benim Yahudi akıl hocam Isaac Schwartz'sun. Sen de Isabel Cortez'sin.
Tu es Isaac Schawartz, mon vieux mentor Juif, et tu es Isabel Cortez.
Evlen benimle. Sen benim ruh ikizimsin.
"Épouse-moi, tu es mon âme sœur."
Sen benim annemsin.
T'es ma mère quand même.
Tamam, peki sen benim yerimde olsan ne yapardın?
Putain, et vous feriez quoi, à ma place?
Sen benim ayımsın, bebeğim.
Bébé, tu es mon ours.
Sen benim kardeşim değilsin.
Tu n'es pas mon frère.
Böyle bir şey olduğunda sen benim yanımdasın, ben de senin yanında.
Quand ces choses arrivent, tu es là pour m'aider. Et je suis là pour t'aider.
- Sen benim kardeşim falan değilsin.
- T'es pas mon frère.
Sen de adamın ağzına bakıyorsun, tıpkı benim gibi.
Tu es dans sa poche, comme moi.
Sen her zaman için benim başıma gelen en güzel şey oldun.
Tu es et tu as toujours été la plus belle chose qui me soit arrivée.
Bunu söylemek istemezdim ama, bugün benim doğum günüm ve sen bunu unuttun
{ \ 1cH00ffff } mais c'est bien aujourd'hui et tu l'as oublié.
Büyürken benim düştüğüm kadar çok suya düşseydin, sen de çabucak öğrenirdin.
Quand on est autant trempé que moi petit, on apprend vite.
Benim yerimde olsan sen de aynısını yapardın.
J'allais pas laisser passer ça. T'aurais fait pareil.
Ve sen, benim güzel gelinim... Sana ölümsüz aşkımı sunuyorum.
Et à toi, ma splendide épouse, je jure un amour éternel.
Benim kızlardan değilsin sen, değil mi? - Değilim lordum.
Non, mon seigneur.
Büyürken benim düştüğüm kadar çok suya düşseydin, sen de çabucak öğrenirdin.
Vous êtes trempé aussi souvent que je ne grandit, vous apprendrez assez rapide.
Ama sen de aynı benim gibi seçildin.
Mais t'as été choisie comme moi.
Eğer tahtı bana sen vermeyeceksen o zaman benim almam gerekecek.
Si vous ne me donnez pas le trône, je n'aurais qu'à le prendre.
Sen de benim kuklamsın.
Et vous êtes ma marionnette.
Seçilmişsin sen, tıpkı bir zamanlar benim de olduğum gibi.
Tu as été choisi, comme je l'ai été.
Sen de benim kadar rezil durumdasın.
Tu es aussi paumée que moi.
Onu benim için sen kovar mısın?
Tu peux le virer à ma place?
Benim yaptığımı sen biliyorsun.
Toi, tu le sais.
Gök Tanrı'nın kurallarına uyarak yaşarsan benim tahtımı devralacak babanın tahtını da sen devralırsın.
Vis suivant les lois du Ciel Bleu, et tu suivras les traces de ton père qui suit les miennes.
O benim arkadaşım Helene sen de ona onur misafirimiz olarak muamele edeceksin.
C'est mon ami, Hélène, et vous le traiterez comme un invité estimé.
Ve ikimiz de biliyoruz ki kalbinin derinliklerinde benim istediklerimi sen de istiyorsun.
Et nous savons tous deux, au fond de ton coeur, que ce que je veux tu le veux.
- Sorumlu sen misin? - Evet benim.
- Tu gères?
- Tek risk alan benim. - Sen pay almıyor musun sanki?
- Je prends les risques.
Hâlbuki Corky kuşkucu biri ve benim profesyonel ve kişisel görüşüme göre sen zehirsin.
De mon point de vue professionnel et personnel, tu es un vrai poison.
Burada zedelenen taraf benim, sen değilsin!
Après tout je suis la personne injuriée ici, pas vous.
Sen de bunu benim gibi biliyorsun o altını hisarda tuttuğumuz süre boyunca, iki katı korumasızız.
Tu sais comme moi que tant que cet or reste dans ce fort nous sommes doublement exposés.
Anne gelmeyecekse, kurtarma olmayacaksa, bu benim için yenilgi demekse şunu bil ki sen ve ben bu yarış nihayete erene dek kafa kafaya mücadele vereceğiz.
S'il n'y a pas de Anne, S'il n'y a pas de sauvetage, s'il n'y a que la défaite pour moi, alors sache cela. Toi et moi étions au coude à coude dans cette course jusqu'à la fin.
Bu da demek oluyor ki yarın sen de İç İşleri görüşmesinde benim arkamı kollayacaksın.
Bonjour, Lieutenant Wozniak. Et voici le Détective Nazario.
Benim bölgemdeki sokak adaletini sen sağlamıyorsun.
- C'est mon bras mec! - Arrêtez, vous le blessez! Tes parents savent que tu traînes avec tous ces gamins?
sen benimsin 132
sen benim her şeyimsin 20
sen benim karımsın 46
sen benim kardeşimsin 32
sen benimle gel 72
sen benim en iyi arkadaşımsın 22
sen benim dostumsun 44
sen benim arkadaşımsın 26
sen benimle geliyorsun 20
sen benim babamsın 18
sen benim her şeyimsin 20
sen benim karımsın 46
sen benim kardeşimsin 32
sen benimle gel 72
sen benim en iyi arkadaşımsın 22
sen benim dostumsun 44
sen benim arkadaşımsın 26
sen benimle geliyorsun 20
sen benim babamsın 18
sen benim oğlumsun 30
sen benim babam değilsin 18
sen benim annem değilsin 16
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
sen benim babam değilsin 18
sen benim annem değilsin 16
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258