Benim de var tradutor Francês
9,279 parallel translation
Benim de psikolojide derecem var.
Et j'ai un master en psychologie.
Benim de sana ihtiyacım var.
J'ai besoin de toi.
- Benim bir kin tutmak için bir hakkım var.
- J'ai le droit de t'en vouloir.
Benim için de söyleyecek birkaç iyi kelimen var mı?
Tu pourrais aussi glisser un mot pour moi?
Hayır, onlardan daha çok sorun çıkaran pitbullarım var benim.
Non, je dois pit-bulls qui me cause plus de mal que cela.
Hatta burada çalışan birkaç yakın arkadaşım var. Ve onlara benim için göz kulak olmalarını istedim.
D'ailleurs, j'ai des amis proches qui travaillent ici, et je leur ai demandé de le surveiller pour moi.
- Bunu demek istemedim! - Benim de kukum var.
- Moi aussi, j'ai une chatte.
Benim onunla ilgilenmeme ihtiyacınız var.
Vous avez besoin que je m'occupe de lui.
Deanna'e sana bir iş vermemesini söyledim çünkü benim, senin için düşündüğüm bir iş var.
J'ai dit à Deanna de ne pas te donner de travail car je pense en avoir un pour toi.
Benim gibi insanların bizim gibi insanların onun gibilere ihtiyacı var.
Les gens comme moi, comme... nous, ont besoin de quelqu'un comme lui.
Benim evin oralarda bir yer var.
Il y a un truc sympa à côté de chez moi.
Ben sadece bir sivilim ve senin gibi resmi bir polis değil, ama benim için açık olan şu ki, Backstrom'un aşık olmaya ihtiyacı var.
Je sais que je suis juste une civile et pas vraiment de la police comme vous, mais il me parait évident que Backstrom a besoin d'une copine.
Teğmenin sırlara bakamak için tarikat dönecek bir yardıma ihtiyacı var, ve benim de adli suç laboratuar parametleri dışındaki ipuçları kontrol etmek istiyorum.
Le lieutenant a besoin d'être reconduit à l'"église", pour fouiner de nouveau et je veux vérifier des pistes en dehors des limites fixées par notre labo.
Tamam. Benim de açmam gereken telefonlar var Tucker.
Moi aussi, j'ai des coups de fil.
Büyük resmi gören, benim tarafımda birine ihtiyacım var, benim için vizyonu olan birine.
J'ai besoin de quelqu'un qui sache me guider et qui ait un projet pour moi.
Benim de döşeğimin içinde bir şeylerim var herhalde.
J'ai un petit magot dans mon matelas.
- Maalesef benim çok işim var.
J'ai bien peur qu'il nous reste beaucoup de travail.
Benim de sponsorluk işlerim var.
Moi je dois finir ce truc de sponsoring.
Suç benim. Üzgünüm ama boş yatağımız var. Yani...
C'est de ma faute, je suis désolé mais nous avons un lit de secours...
Çocuklarımızın sevgi ve güvenini geri kazanmanın benim için ne kadar zor olduğu hakkında bir fikrin var mı...
Tu n'as pas idée à quel point ça a été difficile pour moi de gagner l'amour et la confiance de nos garçons...
Yanlarında olacak birine ihtiyaçları var. Benim işte o birisi.
Les seniors ont besoin d'une aide, et elle se tient en face de toi.
Bu radde de sanırım benim de bir fondipe ihtiyacım var.
Je pense qu'à ce niveau là j'ai besoin de me faire un shot.
Benim de iki çocuğum var o yüzden...
Je sais, je m'en souviens... J'ai 2 enfants, donc je...
Benim de içimden atmak istediğim şeyler var.
J'ai aussi quelque chose sur le coeur.
O zaman benim de çalışmak için uygun bir yere ihtiyacım var.
J'ai besoin d'un endroit pour bosser. Je suis malade en voiture.
Benim hayatım da benim hayatım ve benim de kendi sorunlarım var.
Ta vie c'est ta vie et c'est très bien, et ma vie c'est ma vie et j'ai mes propres problèmes, tu sais?
Aslında benim Wabash'ta bir tanıdık var. Antika işi yapıyor, amcamın arkadaşı.
Je connais un type sur Wabash, un ami numismate de mon oncle.
Benim de sürprizlerim var, Sol.
J'ai des surprises aussi.
Beraber gideriz. Benim, aslında, yarın akşam Chloe ve Savannah ile planlarım var, üzgünüm.
En fait, j'ai déjà des trucs de prévu avec... avec Chloe et Savannah demain soir.
Siz çocukların güzel kasları var, fakat benim de rakiplerimi sakatlayan bir tipim var.
Vous êtes musclés les gars, mais j'ai l'habitude de faire boiter mes adversaires.
Aslında benim de birkaç sorum var.
Je m'interroge aussi sur ta sœur.
Çünkü senin de benim gibi... burada olmanın bir nedeni var, Maria.
Parce que, tout comme moi, vous êtes là pour une raison, Maria.
Benim de kendime ait yöntemlerim var.
Moi aussi, je peux m'introduire un peu partout.
Benim de söz hakkım var mı bu konuda?
Ai-je mon mot à dire?
Benim bir hayalim var Gail. Bir gün uykumdan uyanacağım altımda aynı senin gibi bir bebek varken.
J'ai un rêve Gail, un jour, je me réveille avec un bébé qui te ressemble juste en-dessous de moi.
Siz ne bahis koyarsanız benim de katılmaya hakkım var.
Non. J'ai les moyens de payer la mise aussi bien que chacun de vous.
- Bak, senin de kendi yeteneklerin var, benim de.
Tu as tes spécialités, j'ai les miennes.
Benim de gizli bir yanım var.
Moi aussi, j'ai une identité secrète.
Benim düşünmek için vakte ihtiyacım var.
J'ai besoin de temps pour réfléchir.
Bir zamanlar benim de seninki gibi bir yeteneğim var.
J'avais le même don que vous.
Şimdi onunda benim de sırlarımız var.
Maintenant il y a tous ses secrets qui cachent mes secrets.
- Benim de konuşmak istediğim bir şey var aslında.
- Si tu veux parler, il y a une chose dont j'aimerai discuter.
- Canınız cehenneme, benim de hislerim var.
- Merde. J'ai des sentiments. - Prouve-le.
Önemli olmasa gitmezdim. Bu hastanın bazı sorunları var ve ve benim de uzun süredir bekleyen ve cevaplarını almam gereken sorularım var.
Et je ne partirais pas si ce n'était pas important, mais ce patient a des problèmes et j'ai des questions... des vieilles questions auxquelles je veux des réponses...
Artık benim korumama ihtiyacın olmadığını düşündüğünü biliyorum ama var.
Je sais que tu penses que tu n'as plus besoin de ma protection, mais tu en as besoin.
Benim de bir fikrim var.
J'ai mon mot à dire.
Bay Clarkson, şu kurtadamın mirası gerçek etnik kökenden değil ve benim, onun kuyruğunda kullandığı hayvan leşine alerjim var.
Mr Clarkson, son héritage de Loup-Garou n'est pas vraiment génétique et je suis allergique à n'importe quelle route tueuse qu'il utilise pour faire sa queue qui sort.
Benim için biraz daha harika bilge sözlerin var mı?
Vous n'avez plus d'autres mots pleins de sagesse pour moi?
- Evet Sonny, benim de gözüm var.
- Oui, Sunny. J'ai des yeux.
Şimdi benim bir parçam var.
Maintenant ça fait partie de moi.
Yarın gün batımına kadar vaktiniz var. Ardından çocuk benim olacak.
Vous avez jusqu'à la tombée de la nuit demain, et ensuite l'enfant sera à moi.
benim de yok 54
benim de 449
benim değil 350
benim de öyle 78
benim demek istediğim 24
de var 24
vardı 193
varoş 16
vargas 68
vardır 53
benim de 449
benim değil 350
benim de öyle 78
benim demek istediğim 24
de var 24
vardı 193
varoş 16
vargas 68
vardır 53
varmış 24
var mı 248
var mısın 123
var ya 32
varsın 16
varım 207
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var mı 248
var mısın 123
var ya 32
varsın 16
varım 207
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
varyemez amca 23
var mıydı 25
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
varşova 132
varyemez amca 23
var mıydı 25
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimsin 41
benimle 208
benimle kal 183
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim adım 192
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benimle 208
benimle kal 183
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim adım 192
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benimdi 32
benim için öyle 32
benimle dalga geçme 73
benim için önemli 63
benim için yap 39
benim için 458
benim hatam 349
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benimdi 32
benim için öyle 32
benimle dalga geçme 73
benim için önemli 63
benim için yap 39
benim için 458
benim hatam 349