Siz de tradutor Francês
32,877 parallel translation
... Bana karşı güzel duygular hissetmenizi hiç istemedim ve siz de gayet isteksizce dile getirdiniz.
Je n'ai jamais désiré votre bonne opinion, " " et vous l'avez certainement accordé à contre-coeur. "
Hadi ama, burası kasabanın en temiz yeri ve siz de biliyorsunuz.
Allez, c'est l'endroit le plus propre en ville, et vous le savez.
Her şeyi Narkotik yapsın siz de gelin bütün gözetimine el koymak isteyin?
- Je vois. La DEA est supposée remettre toutes ses surveillances, mais vous devez garder ça secret?
Siz de bu arada, Ulusal Güvenliğe ve Nükleer Güvenlik ofisine ulaşın. Bakalım Solomon başkasının radarına takılmış mı?
Contactez la Sécurité intérieure et la NNSA, pour savoir s'ils surveillent Solomon.
Siz de teknik olarak yoksunuz.
Enfin, techniquement, vous non plus.
Gina, Anita, Norma, siz de liste çıkarın.
Gina, Anita, Norma, vous allez dresser des listes.
Siz de karşılık olarak bu çılgın fotoğrafı mı pazarlıyorsunuz?
Et en remerciement, vous vendez cette photo bidon?
Eminim siz de aşk aşırılıklarına yabancı değilsinizdir.
Je suis sûre que vous connaissez les caprices de l'amour.
Aslında bunları siz de duysanız iyi olur.
En fait, il préférable que vous écoutiez ça aussi.
Urun haftasi geliyor, siz de uretin.
C'est la semaine des récoltes, alors récoltez.
Bence siz de biliyorsunuz bunu.
Vous le savez aussi.
Siz de Dr. Adler.
Vous aussi, Dr Adler.
Siz de kimsiniz?
Qui êtes-vous?
Onu durdurabilecek tek kişi benim, bunu siz de biliyorsunuz.
Je suis le seul à pouvoir l'arrêter, et vous le savez.
Siz de nereden...
Vous pouvez pas...?
- Affedin efendim ama siz de benim zihnime dalıp girdiniz.
- Mais vous, vous avez forcé mon esprit.
Siz belgelerinizi teslim ederken benim de keşif yapmam gerek.
Je vais avoir besoin d'une phase de découverte pendant que vous retournez les documents.
Bugün travma takım lideri siz misiniz?
Leader de l'équipe trauma aujourd'hui?
Bütün arkadaşlarıma siz hapse girmeden önce ikinizi de tanıdığımı söyleyebileceğim.
Je dirai à mes potes que je vous connaissais avant qu'on vous arrête.
Siz ikiniz, benimle kafa buluyorsunuz.
Vous deux, vous vous foutez de moi!
Bir de siz birkaç endiseli koyunla ayni bekleme odasinda durmayi deneyin.
Essayez de partager une salle d'attente avec un tas de moutons nerveux.
Siz benim yaşımdayken basılmış bir kitabınız vardı bir süvari subayıydınız ve Hindistan'da kuzeybatı cephesinde yerel kabilelerle savaşıyordunuz.
Par comparaison, à mon âge, vous étiez un auteur publié, un officier de cavalerie posté en Inde, qui se battait à la frontière nord-ouest.
Peki, siz direk kayıcılar bunu istediniz.
Ok, vous l'aurez voulu, les astiqueurs de poteaux.
Etmedim. Ama aynı konuşmayı Louis'le de yaşadık ve çözdük size teklifim şu, siz yok ederseniz ben de yok ederim.
Je ne l'ai pas fait, mais j'ai eu cette conversation avec Louis, on y travaille, et je suis ici pour te dire que je me débarrasserai de la mienne si tu te débarrasses de la tienne.
Siz burada sidik yarışı yaparken ben dosyalara göz atıyordum. Mike'ın ilk yılındaki sınıf listesiyle karşılaştım.
Pendant vos concours de pipi, j'ai étudié les preuves, et je suis tombée sur le classement de la 1re année de Mike.
Siz bu hikayeyi uydururken Bay Ross size güya kutsal gününüzün detaylarını oluşturmanıza izin verme kibarlığında bulundu mu?
Et quand vous arrivez avec cette histoire, est ce Mr. Ross vous a au moins laissé la courtoisie de choisir vos propres mémoires de votre supposé jour sacré?
Bayan Paulsen anladığım kadarıyla şuan Mike Ross tarafından doldurulmuş pozisyonun iş görüşmelerini siz ayarladınız.
Mlle Paulsen, j'ai compris que vous avez arrangé les entretiens de M. Specter pour la place qui est actuellement occupée par Michael Ross?
Ne de olsa, siz yazdınız.
Après tout, vous l'avez écrite.
Sanırım siz James Wagner'ın asistanısınız.
Je présume que vous êtes l'assistante de James Wagner.
Hiç şüphe bırakmamak için önce siz gelin Ajan Weller.
Et pour montrer que personne n'est hors de portée, Agent Weller, vous passez le premier.
Siz ikiniz de çapraz ateşte kaldınız. Müdür Yardımcısı Mayfair?
Vous êtes juste prises entre deux feux.
Siz o gece daha sonra koruması yokken onunla buluştuğunuzu onayladınız o ayrıldıktan sonra tamamen haber alınamıyor ve Tom Carter sağ olarak en son o gece görülüyor.
Vous venez de confirmer qu'ensuite elle vous a rencontré sans surveillance, après qu'elle soit partit et totalement disparue, la dernière nuit où Tom Carter a été vu vivant.
Yani, zamanla siz ikiniz partide bir araya geldiğinizde, senin bunu sevdiğini biliyor muydu?
Donc avant de vous vous... Avant de vous voir à la soirée, il savait que tu aimais ça?
Siz ilgilenmeden önce kaç kişi bir tecavüz olduğunu söylemeli?
combien de personnes doivent parler de viol avant que vous compreniez?
Siz... siz oğlumu bulmaya çalışıyorsunuz.
Vous essayez de trouver mon fils.
Kusura bakmayın müdürüm ama ben ve adamlarım dün gece katili yakalarken siz muhtemelen ne bileyim, uyuyordunuz.
Sauf votre respect, monsieur, nous avons arrêté la meurtrière cette nuit quand vous étiez en train de dormir, c'est ça?
Siz 7 yıl önce olan her şeyi hatırlıyor musunuz?
Faites vous vous souvenez de tout est-ce que cela vous est arrivé il y a sept années?
Burada kapalı kaldık çünkü bence karma geri işliyor ve sonunda siz ikinizi yeniden bir araya getireceğiz.
Je nous croyais coincés à cause du karma après ce délit de fuite, mais c'est parce que vous allez vous remettre ensemble.
Isabella kraliçe olur olmaz, Hortensiya'daki en güçlü kişi siz olacaksınız.
Une fois qu'Isabella sera reine, vous serez l'homme le plus puissant de tout Hortensia.
Aslında düşünürsen yine de siz bizi kurtarmış oldunuz, değil mi?
Au fond... ça nous a sauvés.
Bayan Fisher, peki siz ne zaman Bayan Fisher'a aşık olduğunuzu anladınız?
Et vous, Mme Fisher, quand avez-vous réalisé que vous étiez amoureuse de Mme Fisher?
Siz çok istiyorsanız ölebilirsiniz. Beni karıştırmayın!
Vous pouvez aller mourir si vous voulez, mais sacrénom, laissez-moi en dehors de ça!
Siz daha henüz küçük birer bebekken annenizin kollarında güvenle yatarken ta ki hanginizin kralla yaşayacağına ve hanginizin kalacağına karar vermek zorunda kalana kadar.
Quand vous étiez enfants, recroquevillés dans les bras de votre maman, jusqu'à ce qu'elle ait eu à choisir lequel de vous devait aller vivre avec le roi et qui resterait avec elle.
Bu orkalar şehirdeki en yumuşak sırt yüzgecine sahip, siz ve çocuklarınız için halkalardan atlamayı iple çekiyorlar.
Ces orques, aux nageoires dorsales très souples, ont hâte de sauter dans ces cerceaux pour vos enfants et vous.
Memur Meow Meow Fuzzyface Gizemi " dediğim olayın baş şüphelisi siz oldunuz.
"Qui a tué Willy? Le Gang de requins. La Planète bleue du crime."
Ben temizlikçi çağıracağım, siz şu pis kokulu giysilerden kurtulun.
Je vais appeler un service de nettoyage. Jetez ces vêtements puants.
Minik altın zincirim için benimle taşak mı geçmiştiniz siz?
Et vous m'avez pourri à cause de ma chaînette.
İçeriden biri, siz ürünü piyasaya sürerken hisselerinden vaz mı geçiyor? Ne?
L'un de vous se débarrasse de ses parts pendant le lancement?
Belki de onu bu yüzden siz öldürdünüz.
Et peut-être l'avez-vous tué.
Şerefsiz insanlarsınız siz.
Vous êtes de vrais salopards.
Efendim, siz başlamadan önce, para istemediğimi söyleyeyim. Ayrıca avukatlarınızın yazdığı mektupları da istemiyorum.
Avant de commencer, laissez-moi vous dire que je ne veux pas d'argent, je ne veux pas d'une lettre écrite par vos avocats.