English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Y ] / Yakalayalım onu

Yakalayalım onu tradutor Francês

180 parallel translation
Hadi yakalayalım onu.
Le ratons pas!
Yakalayalım onu!
En avant!
Haydi evlat, yakalayalım onu. Kaçmasına izin vermeyelim bu sefer.
Vas-y, mon gars, attrape-la!
Tamam. Yakalayalım onu.
Allons le chercher.
Yakalayalım onu!
- Attrape-la! Attrape-la!
Gidip yakalayalım onu!
La mort de Murus ne doit pas rester vaine!
Haydi Tony! Yakalayalım onu!
Tony, viens l'attraper!
- Şanslıyız değil mi? - Hadi, yakalayalım onu.
- La chance est avec nous?
Haydi çocuklar, yakalayalım onu.
Allez, les gars! Attrapons-le!
- Yakalayalım onu.
- Rattrapons-le.
Yakalayalım onu!
Allons le chercher!
- Hadi yakalayalım onu!
- Attrapons-le!
- Yakalayalım onu! - Hayır.
- Alors embarquons-les!
Haydi yakalayalım onu!
On y va!
Haydi, yakalayalım onu.
Viens, on y va.
İçine bakana kadar bekleyelim sonra yakalayalım onu, bir, iki, üç
L'ouvrir il le voudra Et hop, ce sera gagné
- Yakalayalım onu!
- Attrapons-le!
Orada! Yakalayalım onu.
Allez, attrapez-le!
İşte orada. Onu şimdi mi yakalayalım yoksa araya kadar bekleyelim mi?
Mais vous avez entendu ces hommes dire qu'il l'avait et lui, il est là!
- Otele dönüp çıkmadan onu yakalayalım.
Mettez votre habit et retournons au Ritz.
- Onu yakalayalım.
- Fou. - Attrapons-le.
- Hadi onu yakalayalım.
- Allons-y!
Onu yakalayalım görürsünüz. - Bayan, daha hızlı lütfen.
Plus vite, Mademoiselle.
Ancak gidip onu yakalayalım diyorum... başkasının karısına el sürmeden önce.
Mais je dis qu'on devrait l'attraper avant qu'il mette la main sur la femme d'un autre.
Onu çembere alalım. Etrafından dolaşıp, makas hareketiyle yakalayalım.
On va l'encercler, vous allez passer par là et on va faire un mouvement da ciseaux!
Dışarı adım atar atmaz onu yakalayalım.
Il faut le saisir dès qu'il mettra le pied dehors.
Hemen onu yakalayalım.
II n'y a qu'à l'arrêter.
Koş onu yakalayalım.
Grouille-toi!
Onu... onu yakalayalım mı?
Le soir du vol des papiers, il était devant notre hôtel.
Pekala, gidip onu yakalayalım.
- Allez! Retrouvons-le!
İşte orada. Gelin onu yakalayalım!
Il file par là!
Onu yakalayalım.
On l'embarque.
Onu yakalayalım!
Attrapons-la.
İçeri doğru sürelim onu, ve tam bu sırada, ortasından yakalayalım.
Vous l'attirez vers un plateau et à un moment précis, vous lui ouvrez le ventre.
"hastanenin parasını onu besleyerek çar-çur etmeyelim... " birkaç sinek yakalayalım, yeter. "
"pourquoi dépenser les fonds de l'hôpital à le nourrir... quand il pourrait attraper ses propres mouches."
Onu yakalayalım.
On va le piquer.
Hadi, onu yakalayalım. Hadi.
Allons l'arrêter.
Onu yakalayalım!
Attrapons-le!
Onu yakalayalım!
On le chope!
Onu yakalayalım.
Attrapons-le.
Pekala, onu birlikte yakalayalım.
OK. On le fera ensemble.
- Patlak vermeden onu yakalayalım.
- Attaquons-le avant l'embrasement.
Siktir et o boku. Hadi onu yakalayalım ve sığınağa götürelim.
On l'embarque et on l'emmène au centre.
Gidip, onu yakalayalım.
On va l'avoir.
Haydi, onu yakalayalım.
le garçon avec la veste m'a frappée!
Onu yakalayalım, ben yeterince mutlu olurum.
Si on le chope, ce sera pas mal.
Haydi, onu yakalayalım!
Tous sur lui!
Onu yakalayalım!
Allons-y!
Koşup onu yakalayalım.
Cours la chercher.
Onu yakalayalım.
Où est sa cabine?
- Haydi onu yakalayalım!
- Attends, on l'embarque.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]