English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Y ] / Yazık olur

Yazık olur tradutor Francês

371 parallel translation
Aramızda kalacak, laf sızarsa, birisi için çok yazık olur.
C'est entre toi et moi et si ça se sait, quelqu'un le regrettera.
Büyük aşkımıza yazık olur.
Ce serait indigne de notre grand amour.
Başına bir iş gelirse yazık olur.
Nous serions désolés si un accident...
Yazık olur. Harcamaya cesaret edemem fakat bir yere de atamam.
Pour rien au monde, je voudrais m'en servir, mais je les respecte.
Bunu öğrenmezsem yazık olur, çok yazık olur.
Ce serait dommage que ça n'ait pas lieu, ce serait vraiment dommage.
Ters taklayı da öğrenmezsem çok yazık olur gerçekten.
Oui, ça serait vraiment dommage que ceci n'ait pas lieu non plus.
Daha buralarda bir şey göremeden göndermek yazık olur. Kendi kendime dedim ki, burada istediği kadar kalabilir.
Par conséquent, Mary... tu peux rester aussi longtemps que tu voudras
Birbirinizle karşılaşmazsanız, gerçekten çok yazık olur.
Ce serait triste que vous ne la rencontriez jamais.
Eğlencenizin yarım kalması yazık olur.
Vous êtes venu jusqu'ici, ne ratez pas cette distraction.
Geçici bir kadın tutmak yazık olur.
Pourquoi engager quelqu'un pour la renvoyer de suite?
Böyle güzel bir şapkaya yazık olur.
Dommage. Un si joli chapeau.
Çok yazık olur bu sürede çamurluğunuz falan parçalanırsa.
Un incident serait mal venu.
Seni umutlandırmak istemiyorum Helen ama bu kadar kolay pes etmek yazık olur.
Je ne veux pas vous donner de faux espoirs, mais ce serait dommage de laisser tomber si facilement.
Ulaşamazsam yazık olur.
Pas le moment de flancher.
Ve çok yazık olur.
Et ce serait dommage.
Bir şey bulurlarsa ve biz orada olup bunu görmezsek gerçekten çok yazık olur.
Ça serait vraiment dommage qu'ils trouvent quelque chose et qu'on ne soit pas là pour voir.
günün birinde kılıçla yaralanabilirsiniz. Fransa'daki en eski ailenin sonu böyle olacaksa, gerçekten çok yazık olur.
Vous pourriez vous enferrer sur une épée... et mettre fin à la plus vieille famille de France.
Bırakmak çok yazık olur.
C'est dommage.
Yazık olur.
Ce serait dommage de gâter ça.
- Terfinizi daha almadan kaybetmeniz yazık olur. O kadar dikkatle planladığınız terfinizi.
Ce serait dommage de perdre une promotion - une promotion que vous avez si bien préparée.
Umarım gerekmez. Yazık olur.
J'espère que non Ce serait dommage...
Bütün bunlardan sonra, Calvera gelmezse, ne kadar yazık olur!
Si Calvera ne vient pas après tout ça, quel gâchis!
Ama açılış törenini kaçırırız. Saint Petersburg'dan Profesör Blistanov'un konuşmasını da kaçırırız. Yazık olur.
Mais nous raterons l'inauguration, et le discours du professeur Blistanov, c'est vraiment dommage.
Yazık olur, çünkü buradan daha ucuzunu bulamayız.
Ce serait dommage car nous ne trouverons jamais si peu cher.
Kırmak yazık olur.
Ce serait dommage de la briser.
Çok yazık olur.
Ce serait une honte.
Şimdi gidersek çok yazık olur.
Vous devez vraiment quitter la montagne?
Burada kalırsa yazık olur.
Je suis désolé pour lui mais il devra rester.
Öyle bir şey olursa yazık olur.
Il serait fort dommage que cela arrive.
Yazık olur.
Attention!
Çok yazık olur.
Ce serait trop dommage.
"Beceremezseniz Sampson'a yazık olur."
"Sampson le regrettera si vous n'obéissez pas." 21 h, ce soir.
Gizli tutulursa, yazık olur, öyle değil mi?
Le tenir secret, c'est le gâcher.
Beyler, af buyurun, ben buranın yabancısıyım ve dediklerinizden pek bir şey anlamadım... ama bence kendi aramızda kavga etmeye başlarsak... ya da hepimizin baş koyduğu bu işten vazgeçersek çok yazık olur.
Excusez-moi, je suis un étranger, donc je n'ai pas très bien suivi, mais je pense que ce serait dommage si on se disputait, ou si on abandonnait ce qu'on a tous entrepris.
- Kardeşimin demek istediği yazık olur, eğer...
Quoi? Ce que veux dire mon frère, c'est que ce serait dommage si...
Biri onları ateşe verirse yazık olur.
Ce serait dommage si quelqu'un leur mettait le feu.
Çok yazık olur, çünkü bunlar çok pahalı.
Et ce serait dommage, elles coûtent si cher.
En değerli varlığını kaybetmen yazık olur.
Ce serait dommage de perdre ton plus grand atout.
Çok güzeller, yazık olur sonra.
Dommage! Elles sont si belles.
Bizden kimseye sözetme, yoksa kızlara yazık olur.
Et n'avertissez personne, ou ces dames...
Johnny'nin partisine yazık olur.
Pour Johnny.
Çok yazık. Hislerini anlayabiliyorum, ama olur böyle şeyler.
Je comprends votre réaction...
Gidersen çok yazık olur.
En tout cas, c'est dommage...
Albay, efendim. Ne yazık ki bu felaket olur.
Colonel, je crois que ce serait un désastre.
- Yazık, ziyan olur.
- Elle sera perdue.
Ne yazık. İzleme imkanım olur diye ummuştum.
Dommage, j'aurais aimé regarder.
Kışın hayvanlar yolculuk yaptığı için biraz daha iyi yem arıyor... ve yazın arada bir, kuraklık olur.
L'hiver, le bétail doit se déplacer pour se nourrir et l'été, il y a parfois la sécheresse.
Doğru dürüst bakılmazlarsa, çok yazık olur.
C'est vraiment risqué.
Ne yazık ki bu sadece sözüm meclisten dışarı, dedektif hikayelerinde olur.
J'ai peur que ce genre de confusion ne se produise, sauf votre respect, que dans les romans policiers.
Amerika'ya yazıp göndermem gereken haberler var, artık büroya gitsem iyi olur.
Je tiens trop à toi. À ce propos, je dois filer au bureau. J'ai un papier pour les Etats-Unis à boucler avant minuit.
Phyllis Weinsteın'a, "seni sadakatsiz yalancı k... ltak" yazıver olur mu?
Mettez : "A cette salope infidèle de Phyllis Weinstein".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]