Çok modern tradutor Francês
262 parallel translation
Çok modern bir müzik.
C'est un morceau très moderne.
Her şey çok modern.
Toute moderne.
Çok modern ve entelektüel bir davranış.
Très moderne et novateur.
Yine de benim çok modern olduğumu düşünüyor.
Pour tous, je suis classée à part comme "modern girl".
Çok modern.
C'est moderne.
Siyam çok modern, ve ilmi bir ülke olacak.
Siam sera pays très scientifique :
Çok modern. Bir grup insan bir partiye gidiyor ve oyun oynamayı reddediyor.
Une soirée où les gens décident de ne pas jouer au scrabble.
Çok modern bir üniversiteniz var.
Votre université est très moderne.
Günümüzde artık her şey çok modern, gruplar daha çok caz çalıyor.
Aujourd'hui, tout est si moderne, la musique est plus jazzy.
İnsanlar der ki, yürüyüşüm çok modern. Oysa o, annem ve babamın bana olan doğum günü hediyesi.
Les gens croient que ma démarche est une manie, mais c'est un cadeau d'anniversaire de maman et de papa.
Biliyor musunuz, kızkardeşim, onun bir oturma odası var. Çok, çok modern
Vous savez, le salon de ma sœur est très moderne.
Biliyorum benim de onlar gibi davranmam gerekiyordu. Çok modern, çok ileri görüşlü.
Je savais que je réagirais ainsi, de façon moderne et adulte.
Senin çok modern olduğundan eminim, çok ilerici.
Ta civilisation, elle est si parfaite... Vous avez fait de grands progrès, non?
Bu çok güzel. Çok modern.
Celui-ci est très joli, très moderne.
Çok modern, çok sosyalist.
très moderne, très socialiste.
Sigara içiyor, araba kullanabiliyor ve şiir yazıyor. Çok modern birisi.
Elle est merveilleuse : elle fume, boit, conduit, écrit de la poésie.
Çok modern.
Très moderne.
Çok modern ve heyecanlı.
C'est tellement contemporain.
Kıyafetleriniz çok modern.
Votre tenue. Moderne.
Leeuwenhoek ve Huygens bir çok modern ilacın ilk versiyonlarını üretmiştir.
Leeuwenhoek et Huygens... sont les ancêtres de la médecine moderne.
Bu harika. Çok modern.
C'est magnifique, et tellement moderne.
Ve hâlâ Orta Çağ cadısı ile modern çağın histerik insanı arasında çok fazla bağlantı vardır.
Et il y a de nombreux points communs entre la sorcière médiévale et l'hystérique moderne.
Tarih öncesi ölçülerde çok az modern erkek var.
- Epatant, non? II y a trop peu de mâles modernes à la hauteur des hommes de pierre.
Modern demokrasinin karanlık savaşlarında... şövalyeliğe çok ufak bir yer vardır...
Au sein d'une guerre funeste pour sauver la démocratie, il n'y a guère de place pour la chevalerie.
Andrews zekidir, ama bütün modern heykeltraşlar gibi... hayalgücü çok fazla.
- Oui, et non. Andrews est brillant, mais comme tous les jeunes sculpteurs... il a trop d'imagination.
"Çok açıktır ki, modern çizgilerle kurulmuş bir devlette sorumluluk devlet adına görev yürüten kişilere aittir."
"Dans tout État moderne, la responsabilité se limite à ceux qui agissent directement au nom de l'État."
Roberto, şunu tak da köylümüz dinlesin. - Modern müziği çok sever. - Mina'ya bayılırım!
Roberto, musique pour l'homme des champs passionné de musique moderne.
Çok rahat ve modern.
C'est très pratique... moderne!
Modern bir mutfak ve herşeyin çok uygun olması becerikli ev hanımının görevlerini verimli olarak yapmasını sağlıyor.
Dans sa cuisine moderne, complètement équipée, la ménagère accomplit plusieurs tâches en un clin d'oeil.
Modern düşünürlerin çoğunun eski kafalı diye adlandırdığı birinin böyle demesi bana çok ilginç geldi.
c'était rafraîchissant, venant d'un homme que les penseurs modernes jugent démodé.
Bizimki gibi modern bir seçim kampanyasını yürütmek için çok büyük parasal destek gereklidir.
Ce qu'il faut pour animer une campagne électorale moderne comme la nôtre... ce sont de gros moyens.
Ama köy delisinin kirli gömleği ve duvardan düşmesi şehir delisinin modern dünyasından çok farklı.
Mais la blouse sale et le mur des idiots du village n'ont rien à voir avec le monde moderne de l'idiot citadin.
Ben modern bir adamım, çok kibar!
Pardon, je ne voulais pas dire ça...
Bizim çok daha modern bir din yaklaşımımız var.
Vous voyez, notre approche de la religion est assez moderne.
Başkomiser Ritchie çok iyi bir yöneticidir, ve eminim, saadece bazı modern teknikleri görmemi istedi.
Le capitaine Ritchie est un excellent administrateur. Il voulait m'exposer aux techniques modernes.
Halk el birliğiyle modern bir ülke kurma yolunda çok sıkı çalışıyordu.
Le pays tout entier s'activait pour faire de la nation un état moderne.
Modern psikiyatrinin birçok alanında bilgisayar kullanımıyla ilk tanının konulması yaygınlaşmakta bu ise vasıfsız sahtekârların önüne geçmeye çok yardımcı olmaktadır.
Dans nombre d'aspects de la psychiatrie moderne, l'ordinateur est de plus en plus utilisé pour établir un diagnostic de base, ce qui a pour but d'éliminer les dangers que représentent ces imposteurs non qualifiés.
Çiftlik evi stili, site modern, sanatsal çok katlı, ve hatta simgesel.
ranch, grand ensemble... moderne, artistique... gratte-ciel, ou encore symbolique.
Fakat dünyada çok sayıda basılmış modern matbaa ürünü kitaplar da var ki bunları da çok değerli buluyorum.
Mais on peut aussi trouver... des livres de poche imprimés en masse... que je crois être bien plus merveilleux.
Potansiyel olarak çok tehlikeli bir şeyden bahsettiğimiz konusunda hemfikirim. Ama modern bilim özellikle daha az tehlikeli olmadı. Haklısın.
Je suis donc d'accord avec le fait qu'il y a un danger potentiel, mais la science moderne est tout aussi dangereuse!
Fakat modern bilim ve teknoloji çok gelişti ve insanlık iklimleri etkileyecek kadar ileri gitti.
Mais la science et la technologie contemporaine ont tant progressé aujourd'hui que l'homme pourrait changer le climat à sa guise...
Çok tuhaf. Kendimi hep modern bir kadın olarak gördüm. Ama şimdi hemşire Dulcy gibi birine rastladım.
Je me suis toujours vue comme une femme moderne, jusqu'à ce que je rencontre Dulcy.
Vladimir llich Ulyanov, dünya onu daha çok Lenin olarak biliyor. Rus Devrimi'nin lideri, yazar, devlet adamı ve modern sosyalizmin babası. Che Guevara.
Vladimir Ilitch Oulianov, mieux connu sous le nom de Lénine, leader de la Révolution russe, écrivain, homme d'Etat et père du socialisme...
Modern mimarinin günümüz toplumlarında oynadığı rol çok büyük. - Dur yardım edeyim.
- Laissez-moi vous aider.
Bu çocuk modern, 80lere çok uygun.
Votre enfant est plus branché.
Bu modern dünyada, Tanrı'nın övgüsüne adanmış çok azı kaldı.
Il en reste si peu, dans notre monde moderne... qui se consacrent à la louange de Dieu.
Modern insanın aklı çok karışıktır, Raymond.
L'homme moderne est si désorienté, Raymond.
"Modern insanın aklı çok karışıktır."
"L'homme moderne est si désorienté."
Bunun yanında ultra modern teknolojik imkânlara rağmen halen açıklayamadığımız bir çok gizemli olay da var.
Cependant il demeure toujours des phénomènes étranges que nous ne pouvons expliquer grâce à l'aide de la technologie moderne.
Sanırım modern eldivenler çok fazla büyük.
Je crois que c'est parce que les gants modernes sont trop grands.
Bu modern güvenlik camları çok ilginç.
Etonnant, ce verre sécurit.
modern 31
çok memnun oldum 229
çok mutlu oldum 39
çok mutluyum 368
çok mutlu 51
çok merak ettim 29
çok mu komik 18
çok merak ediyorum 37
çok makbule geçti 20
çok memnun olurum 68
çok memnun oldum 229
çok mutlu oldum 39
çok mutluyum 368
çok mutlu 51
çok merak ettim 29
çok mu komik 18
çok merak ediyorum 37
çok makbule geçti 20
çok memnun olurum 68