Çok uzun zaman tradutor Francês
3,107 parallel translation
Senin için korkuyorum, bunu yapmayalı çok uzun zaman oldu.
Tu m'inquiètes, t'as plus l'habitude.
Bir kere, çok uzun zaman önce.
Une fois.
- Çok uzun zaman önceydi.
Il y a longtemps.
- Çok uzun zaman önceydi.
Cela fait longtemps déjà.
- Çok uzun zaman önceydi.
- Ça remonte à loin.
En son yanımızda bir çocuk olmadan dışarı çıkmamızın üzerinden çok uzun zaman geçti.
Ça fait du bien d'être sans enfants.
Tüm bildiğim üzerinde çok ama çok uzun zaman çalıştığı bir şey.
Tout ce que je sais, c'est que c'est un truc sur lequel il travaillait depuis longtemps.
Hatta çok uzun zaman oldu.
Je n'ai pas fait ça depuis très longtemps.
Çok çok uzun zaman oldu.
C'est bien loin tout ça.
Peki, endişe ettiğin için sağol, buna saygı duyuyorum, ama inan bana.. .. bu konuyu çok uzun zaman düşündüm.
C'est gentil de t'inquiéter, mais ça fait un moment que j'y réfléchis.
Bu çok uzun zaman önceydi.
C'était il y a longtemps.
Çok uzun zaman oldu, ama dün gibi geliyor.
Après tout ce temps, vous n'avez pas changé.
Çok uzun zaman önce oldu bitti.
Il y a si longtemps.
Çok uzun zaman oldu.
Ça fait tellement longtemps.
Çok uzun zaman önceydi.
Ça remonte à loin.
Çok uzun zaman oldu. Nasıl gözüktüğünü hatırlıyor musun?
ya bien longtemps, regarde tu te souviens de son visage?
Bu da çok uzun zaman önceydi.
- Ça date aussi, ça.
Çok uzun zaman deliler gibi beklediğim. Yitip gidiyor.
Ce que j'ai aimé si fort si longtemps s'évanouit
Çok uzun zaman önce, tıpkı senin gibiydim.
Il y a longtemps, j'étais comme toi.
Şeyden sonra çok uzun zaman geçti...
Cela fait longtemps que...
Çok uzun zaman önceydi, gerçek bile olmayabilir.
C'était il y a trop longtemps.
Son masajımın üzerinden çok uzun zaman geçti.
Mmm! Ca fait si longtemps depuis mon dernier massage.
Bu kadim oyun çok uzun zaman önce, kuşlar hayvanlara karşı........ oynadığında başladı.
Au jeu ancien qui commença quand les oiseaux jouaient contre les animaux.
Üstesinden gelmem çok uzun zamanımı aldı.
J'ai mis un temps fou à m'en remettre.
Çok uzun zaman önceydi.
C'était il y a longtemps.
Çok uzun zaman oldu, anacım.
Qu'est-ce qui se passe? Tu as été longue, mama?
Son itirafımdan bu yana çok uzun zaman geçti.
Ma dernière confession remonte à loin.
çok uzun zaman önce gitti.
ont disparu depuis longtemps
Çok uzun zaman almadı.
On n'aura pas eu à attendre longtemps.
O günün gelmesine çok uzun zaman var, Pauline.
Le moment d'y penser est encore loin, Pauline.
Tanrım. Senin iyi takdirlerini yeniden almanın bu kadar kolay olduğunu bilseydim Tyler'ı çok uzun zaman önce patlatırdım ve sonsuza kadar mutlu yaşayabilirdik.
Si c'est tout ce qu'il fallait pour revenir dans tes bonnes grâces, j'aurais sucé Tyler il y a longtemps, et on vivrait heureux.
Tecrübelerime dayanarak söylüyorum bu atraksiyonu çok uzun zamandır beklediğin için seviştiğiniz zaman çok manevi duygular falan hissedip uzun bir ilişkiye hazır olduğunu düşünürsün.
Oh, et l'experience C'est parce que, tu sais, tu attends aussi longtemps pour un peu d'action, que quand vous couchez ensemble, c'est tellement nouveau et pas réaliste, ca te fait penser que t'es peut être dans une sorte d'engagement a long terme.
Sadece seni görmek istiyorum. Çok uzun zaman oldu.
Je veux juste te voir, ça fait tellement longtemps.
Sanırım çok uzun zaman önceydi. Evet.
Il y a très longtemps, je crois.
Bu çok uzun zaman önce.
C'est super vieux.
Çok uzun zaman oldu.
Ça fait trop longtemps.
Çok uzun zaman geçti.
- Ça fait une paye.
Bu çok uzun zaman önceydi.
Ça fait un sacré bout de temps.
- Çok uzun zaman oldu.
Ça fait bien trop longtemps.
Cooper davasıyla ilgili bir şeylerin ters gittiğini bilsem, şüphelenmiş olsam çok uzun zaman önce kendi başıma bir şeyler yapardım zaten.
Si j'avais su, si j'avais soupçonné à n'importe quel niveau qu'il y avait quelque chose qui clochait avec l'affaire de Cooper, j'aurais fais quelque chose moi-même il y a longtemps.
Bunun için çok uzun zaman bekledim.
J'attendais ça depuis si longtemps.
- Bu çok uzun bir zaman.
- C'est long.
Yediğimiz yemeklerde o kadar çok koruyucu madde var ki bu nedenle öldüğümüz zaman bedenimizin ayrışmasının çok daha uzun süreceğini biliyor muydun?
Sais-tu que tous conservateurs que nous mangeons font que cela prend beaucoup plus de temps pour notre corps se décompose lorsque nous mourons?
Çok uzun zaman oldu, Thomas!
Thomas, ça fait un bail.
Çok iyi seks yaparlar çünkü bunun için uzun zaman beklemişlerdir. Bu tamamen Krakow durumu gibi.
Parce qu'il a attendu longtemps.
Çok uzun zaman önce.
Sur - les brumes lointaines du temps.
Serena ve Eric ile her şeyi o kadar mahvettim ki ilişkimizi yeniden kurmam çok uzun bir zaman aldı. Ve onlar beni affedebildiler ama ben bir daha asla onları kaybedecek bir şey yapmam.
J'ai tellement gâchés les choses avec Serena et Eric, que ça prend vraiment longtemps de re-construire une relation, et ils trouvent une place dans leurs coeurs pour me pardonner, mais je ne pourrais jamais... faire quoi que ce soit encore pour les perdre.
* Uzun zaman önce, çok eskilerde * * Hiç böyle hissetmemiştim daha önce *
♪ It was long ago and it was far away ♪ ♪ It never felt so good ♪
Uzun zaman önce çok da uzun değil bir kirpi varmış ismi de..
Il était une fois... Il n'y a pas si longtemps... un hérisson.. qui s'appelait..
Anlatmak için çok zamanın olacak. Fire Island'a varmak uzun sürecek.
Bon, tu auras tout le temps de me raconter il y en a pour une éternité pour aller à Fire Island
Onlardan çok daha uzun zaman önce kardeşim gelir.
Elle sera là bien avant eux.
çok uzun zaman oldu 115
çok uzun zamandır 30
çok uzun zaman önce 42
çok uzun zaman önceydi 42
çok uzun bir süre 23
çok uzun sürdü 28
çok uzun sürmez 60
çok uzun 117
çok uzun bir zaman 18
çok uzun sürmeyecek 22
çok uzun zamandır 30
çok uzun zaman önce 42
çok uzun zaman önceydi 42
çok uzun bir süre 23
çok uzun sürdü 28
çok uzun sürmez 60
çok uzun 117
çok uzun bir zaman 18
çok uzun sürmeyecek 22
çok uzun değil 30
uzun zaman oldu 409
uzun zaman önce 180
uzun zaman 39
uzun zamandır 69
uzun zamandır görüşmedik 21
uzun zaman önceydi 90
uzun zaman olmuştu 17
zamanı 41
zaman 286
uzun zaman oldu 409
uzun zaman önce 180
uzun zaman 39
uzun zamandır 69
uzun zamandır görüşmedik 21
uzun zaman önceydi 90
uzun zaman olmuştu 17
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanlama 22
zamanım yok 137
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanımız azalıyor 34
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanlama 22
zamanım yok 137
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanımız azalıyor 34