20 yıl tradutor Português
3,607 parallel translation
20 yıl... 20 yılda bu teknoloji bumerangın icadı kadar eksi olacak.
20 anos por assassinato? 20 anos? Em 20 anos, esta tecnologia será tão antiga como a invenção do bumerangue.
20 yıl boyunca seni bilgisayarlarda canlandıran animatörüm.
Sou o técnico de animação, que vos animou em computador durante 20 anos.
Vücudun yüzün, gülüşün üzüntün... 20 yıl boyunca tüm hayatım oldu.
O teu corpo, a tua cara, o teu sorriso, a tua tristeza. Foi a minha vida nos últimos 20 anos.
20 yıl boyunca seni tanımadan sevdim.
Amei-te durante 20 anos, sem sequer te conhecer.
Gerçekten de bunu tekrar görmek için 20 yıl bekledi.
Efetivamente, esperou 20 anos para voltar a ver essas coisas.
20 yıl önce Melander'la Portland'da iş yapmıştık.
Trabalhámos juntos em Portland, há 20 anos.
Seninle üç gün daha geçirmek için 20 yılımı daha verirdim.
Aceitava mais 20 anos para passar mais três dias contigo.
O zaman belki, duyguların yerine geldiğinde.. lanet saçların döküldüğünde.. 20 yıl sonra beni arayabilirsin.
Talvez possas me ligar daqui a 20 anos quando tiveres perdido a merda do teu cabelo e tiveres recuperado o teu bom senso.
Öyle hayatta yapamayız, 20 yıl gerilerindeyiz adamların!
Não podemos ficar pelo passado. Já estamos 20 anos para trás.
20 yıl önce Clifton Forge mezarlığına taşındıklarında en eski, en küçük kalıntılar yakınları tarafından istenmedi.
Há vinte anos atrás, quando se mudaram para o cemitério de Clifton Forge. Os mais velhos e pequenos restos não foram reclamados pelos familiares.
20 yıl.
Durante vinte anos.
Delilik tedavisinde hydriatik prosedürler 20 yıl önceçok ortak yönimiz vardı Dedektif.
Procedimentos como este, para o tratamento de insanidade, eram bastante comuns há vinte anos atrás, Inspector.
Punjab geldiğim zaman, 20 yıl önceydi.
Na altura em que fui a Punjab, há vinte e tal anos.
20 yıl oldu. Puf!
20 anos.
20 yıl önce bana geldiğinizde satılık olmadığını açıkça belirtmiştim. Sonraki yıl bana geldiğinizde yine çok açıktı ve daha sonraki 18 yıl boyunca her yıl geldiğinizde de çok açıktı ve aslında kendimi kapana sıkışmış hissettim.
Fui muito clara quando veio ter comigo, há 20 anos atrás, que ela não estava à venda e clara fui, de novo, quando veio no ano seguinte e clara, de novo, quando veio nos 18 anos seguintes.
- Hepsi o kadar olsaydı senin gibi aksi, inatçı bir kadını 20 yıl boyunca pohpohlar mıydım?
Se isso fosse tudo... acha que teria perseguido uma teimosa e irritadiça senhora como você, durante 20 anos?
Avrupa'da sabıkan var, yani 20 yıl ceza alırsın.
Tu tens cadastro na Europa, isso são 20 anos de sentença.
Bir adam karısını 20 yıl sonra tanıyamıyor.
Existe um tipo que não consegue reconhecer a sua esposa por 20 anos.
Yaklaşık 20 yıl önce bir davada görev aldım. Davanın konusu Bayan Hannah Abigail Dean'e yapılan vahşi tecavüz ve cinayetti.
Quase há 20 anos atrás fui promotor num caso onde Hannah Abigail Dean foi brutalmente violada e morta.
20 yıl içerisinde, sıkı sıkıya takip ettiğim bir rutinim oldu. Buna yaşayış ve düşünüş ya da düşünemeyiş şekli de diyebilirsiniz. Aslında işin özü de bu.
Nas duas últimas décadas desenvolvi, uma estrita rotina que segui religiosamente, como direi... uma forma de vida a pensar ou a não pensar, de como me direcionar, a um ponto.
20 yıl boyunca hapisteydi anne. İki gündür dışarıda ve şu an burada değil.
Esteve preso durante 20 anos mãe, e saiu há dois dias, e agora não está aqui.
20 yıl önce, Kuzey Su Kabilesi'nde bir komutandım halkımı korumaya yemin etmiştim.
Há 20 anos era o general na Tribo da Água do Norte. Jurei proteger o meu povo.
20 yıl oldu hayatım.
Já fazem 20 anos, querida.
20 yıl oldu hayatım.
Faz 20 anos, querida.
Adams denen kadın 20 yılını Avrupa'da geçirmiş.
A moça Adams passou 20 anos na Europa.
Hayır, 20 yıl önce geldiler, Wendy konsere gitti ve konseri onlarla sonlandırdı.
Não! Eles vieram cá há 20 anos, ela foi ao concerto e acabou a chupar a banda toda.
20 yıl önce konsere gitmiş miydin?
Hum. Foste àquele concerto cá há 20 anos atrás?
Bu arada, daha önce hiç Wendy'nin 20 yıl önce, Chiago grubuyla hikayesini falan duydun mu?
Ei, a propósito, alguma vez ouviste o boato sobre a Wendy ter chupado os Chicago há 20 anos quando eles estiveram por cá?
Söyle bakalım, 20 yıl önce konserine falan da gittin mi?
Diz-me. Foste a concerto aqui, talvez há 20 anos atrás?
3 sene beraber yaşadığım eski sevgilimin, 20 yıl önce bu grupla oral seks yaşadığına dair bir şeyler buldum.
A minha ex-namorada, com quem vivi por três anos, descobri que é possível que ela tenha tido algum tipo de actividade oral com eles há 20 anos atrás, depois de terem tocado aqui.
20 yıl önce, buraya geldiğinizde Wendy isimli birinin sizi yaladığını hatırlıyor musunuz?
Quando vocês cá estiveram, há 20 anos atrás, lembram-se de terem sido chupados por uma mulher chamada Wendy?
20 yıl önce mi?
Há 20 anos atrás?
Carol. Böyle devam edersen 20 yıl sonra bana benzeyeceksin.
Se continuar assim, daqui a 20 anos está como eu.
Bu buğulu gözleri ve film yıldızı tipi olan adam... ... 20 yıl sonra Las Vegas'ı kuran adam olacak.
O tipo com olhar sonhador e aparência de estrela de cinema... dentro de 20 anos, será o homem que inventará Las Vegas.
20 yıl içinde, oğlu bir yetişkin olduğu zaman dünyanın en zengin ülkelerinden birinde büyüyecek.
Daqui a 20 anos, quando o filho for adulto, irá viver num dos mais ricos países do mundo.
Yirmi yıl önceydi.
Isso foi há 20 anos.
Cinayete 20 yıl mı veriyorlar?
São uns animais.
- 20 yıl olsun.
20 anos.
Bir yıl da olabilir, 20 de.
Pode ter sido um ano, podem ter sido 20.
Bir yıl daha, her günün her saati dönüşünü bekleyerek seni sevdim.
E amei-te por outros 20 anos. Quando esperei todas as horas de todos os dias que regressasses.
Çünkü önümüzdeki 20-30 yıl boyunca her şekilde seni sevdiğimi söyleyeme şansım olacak.
Porque vou precisar dos próximos 20... ou 30 anos só para te dizer de todas as formas possíveis amo-te.
P.L. Travers burada, benim ofisimde. Bunca yıl sonra, neredeyse 20 mi oldu?
A P.L. Travers no meu escritório, depois de tantos anos, quase vinte.
Yirmi yıl sonra bile şimdiki halinden daha genç olacağım.
Daqui a 20 anos, continuo a ser mais nova do que és agora.
20, 25 yıl?
- 20, 25 anos?
Sikmişim onun ucuz kafiyelerini de, ağaç kurbağası kılıklı doktoru da ayrıca son yirmi yıldır kondoma harcadığım paranın da amına koyayım.
- Não, não está. Fodam-se as suas fracas rimas, foda-se aquele médico cara de sapo, e foda-se todo o dinheiro que gastei a comprar preservativos nos últimos 20 anos.
Enstitünün yirminci yılını mı kutlayacaksınız?
Estão a celebrar os 20 anos do instituto?
Bayanlar ve baylar. En son toplanmamızın üzerinden yirmi yıl geçti.
Senhoras e senhores passaram-se 20 anos desde que nos reunimos.
Senden istediğim, 20 yılın ardından bir iyilikti. Senden bunu hiç istemedim.
Não pedi isso.
25'li yaşlarda, kızıl saçlı, saçı yıkanmamış bir genç adam gördün mü?
Tem visto um jovem, 20 e poucos anos, de cabelo ruivo mal lavado?
Onu 20 yıldır tanıyordun, nasıl biri olduğunu bilmiyor muydun?
Não, é claro que não.
20 yıl öncesi için.
Por há 20 anos atrás.
20 yıl önce 30
yıldız 71
yıllardır 65
yıllar 31
yıldırım 48
yılan 116
yıldızlar 59
yıllarca 52
yılda 34
yıldönümü 20
yıldız 71
yıllardır 65
yıllar 31
yıldırım 48
yılan 116
yıldızlar 59
yıllarca 52
yılda 34
yıldönümü 20