English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ B ] / Bana ne yaptınız

Bana ne yaptınız tradutor Português

196 parallel translation
Bana ne yaptınız?
O que me fizeram?
Bana ne yaptınız?
Que foi que me fizeram?
Bana ne yaptınız?
Que fizeram comigo?
Bana ne yaptınız?
O que me fizeste?
Her yer gazeteci kaynıyorI Bana ne yaptınız farkında mısınız?
Fazem ideia do que me arranjaram?
Bana ne yaptınız?
O quê você fez comigo?
Bana ne yaptınız?
- O que você fez comigo? - Winifred...
Bana ne yaptınız...?
O que você...?
Bana ne yaptınız?
O que você fez comigo?
Bana ne yaptınız?
O que é que me fez?
Bana ne yaptınız?
Que é que me fizeram?
Bana ne yaptınız?
O que me têm feito?
- Bana ne yaptınız?
- Que me fizestes?
Bana ne yaptınız?
O que me fez? Nada.
Bardağa hepsini koydu gördüm. Bakın bana ne yaptırdınız.
Pôs tudo naquele copo, eu vi-a.
Tanrım, dualarım yetmiyorsa bağışlanmak için, yaptıklarımın cezasını mutlaka çekeceksem ne olur, yalnız bana yönelsin gazabın ; masum karımı, zavallı yavrularımı esirge.
Oh, Deus, se minhas preces profundas não te comovem, mas queres vingar-te dos meus crimes, abate a Tua ira apenas sobre mim. Oh, poupa minha mulher inocente e meus desgraçados filhos.
Ama benden bahsetmiyorduk. Bana kim olduğunu ne yaptığını, nasıl yaşadığını kiminle yaşadığını söylemen gerekiyordu. - Bunun için çok zamanımız var.
Mas acabamos a falar de mim e era de si... que tinha que contar quem é, o que faz, como vive...
Bu kız bana ne yaptığını sanıyor?
Quem é que ela julga que é para me fazer isto?
Ne istediğinizi biliyorum ama bana her istediğiniz yaptıramazsınız.
Sei o que estão atentar obter, mas não vão mandar em mim.
Komiser, lütfen bana burada ne yaptığınızı söyler misiniz?
- Tenente, que faz aqui?
Ne yazık ki, etüvde çok fazla şey yapma fırsatını bulamadım, ama beş yaşındaki bir ufaklık olarak, hepiniz beni üssün maskotu yaptınız, bana ihtiyacım olmayan her şeyi gösterdiniz.
Infelizmente não fui capaz de fazer muita coisa na incubadora, mas aos cinco anos fizeram de mim o menino lindo da Base. Mostraram-me tudo o que precisava de saber.
Burada ne yaptığımızı bilerek bana bakan o insanların olduğu yere gitmeyeceğim.
Não quero aquela gente toda a olhar para mim, sabendo o que temos estado a fazer.
Sınavda bana ne yaptığınızı söyler misiniz?
No teste... Pode dizer-me o que fez?
Siz ne yaptığınızı düşünün bana da size ne yapacağımı düşünmek için zaman verin.
Assim poderá pensar no que fez E eu penso no que vou fazer consigo.
Şimdi, bana anlatsana. Bugün Billy Hankins ile ne yaptınız?
Agora diz-me o que fazias com Billy Hankins?
Targa'ya ne yaptığınızı bana bildirin.
Podem ter a certeza, sei o que fazem com aparafusadora.
Siz anlatın bana benim yeşil dostuma ne yaptınız böyle?
Importam-se de me dizer... o que estavam a fazer ao meu amigo verde?
Bu lanet bayrakla ne yaptığınızı gösterin bana.
Quero ver o que faziam com esta maldita bandeira.
Bana tam olarak nerde olduğunu ve ne yaptığınızı anlat. Yardım edebilirim.
Diz-me exactamente onde estás e o que fizeste, e eu posso ajudar-te.
Bak sizin Tanrınız bana ne yaptı.
Vejam o que o vosso Deus me fez.
Bana geçen gece onunla ne yaptığınızı söyle.
Então diz-me o que estavas a fazer aqui com ele na outra noite.
Bana sorarsanız, Brooklynlilerin tavrı öncelikle ne yaptığını bilmek, doğru olmak, inandığı şeylerin peşinden gitmek ve asla inandığı şeylerin peşinden gitmekten vazgeçmemektir.
A atitude de Brooklyn, na minha opinião, é, primeiro saber o que se está a fazer, ter razão e levar até ao fim. e não deixar nunca de levar até ao fim aquilo em que se acredita
Hala yatakta ne yaptığınızı bana söyler misiniz?
O que é que estão a fazer ainda deitados,
Tanrım, eğer bir kızı kapıya kadar götürmediğin için bu kadar çıldırıyorsan bana yaptıkların için ne hissediyorsun?
Vá lá. Ray, não vais dançar? Queres dançar comigo?
Acaba bana tam olarak ne tür bir diplomatik iş yaptığınızı Ve bu çantada ne tür materyaller taşıdığınızı söyler misiniz, efendim?
Importa-se de me dizer exactamente que tipo de trabalho diplomático faz? E que material transporta aqui dentro?
Bana ne yaptınız?
O que você fez comigo? !
Küçük kızımın ne yaptığını anlat bana.
Diz-me o que a minha menina está a fazer.
Bana ne yaptığınızı - -
Importa-se que lhe pergunte o que estava?
Ama buraya gelmek için ne yaptıysanız yapın, inanın bana, hiç etkilenmem.
O que quer que tenham feito para aqui estar, não me impressiona.
Bana geleceği düşünmem için bol bol zaman verdiniz. Ne yaptınız?
Vocês deram-me muito tempo para pensar no futuro.
Soru işaretleri içinde resmi buldum. Bana acayip derecede benzeyen bir kız vardı. Ne yaptın?
Encontrei a foto essa foto, da moça com quem tenho uma incrível semelhança...
Ralph Lauren'dan o adi herifin bana ne yaptığına inanamazsınız.
Não vão acreditar no que aquele bandalho da Ralph Lauren me fez!
Bana ne yaptınız?
O que fez em mim?
- Ne yaptınız bana?
- O que me fizeste?
Bana aldattığınız herkesle ilgili ayrıntılı bir hesap vereceksin ve özelikle mallarını tam olarak ne yaptığınızı.
Você vai me dar informações detalhadas sobre todos que enganou e exatamente o que você fez com suas propriedades.
Bana ne zaman televizyon programı yaptıracaksınız?
- É verdade. Quando é que tenho o meu próprio programa de TV?
Garos'un dükkanında ne yaptığınızı neden bana söylemiyorsun?
Porque não me diz o que fazia na loja?
Bana Austin ile tuvalette ne yaptığınızı söyle.
Diz-me o que fazias trancada na casa de banho com o Austin.
Oğluma ve bana yaptığınız bu iyiliğin ne demek olduğunu... anlayabilmeniz için sizinde bir anne olmanız gerekiyor.
Teria de ser mãe para poder reconhecer o serviço que prestou ao meu filho e eu.
Şimdi, bana tavanda ne yaptığınızı... söyler misiniz?
Bem, queres me dizer o que estiveste a fazer... no telhado?
Ama siz ikiniz, bana ne yaptığınızın farkında mısınız? Tabii, siz mutlusunuz.
Mas vós os dois já pensaram no que me estão fazendo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]