Bağırmana gerek yok tradutor Português
123 parallel translation
Anne, bağırmana gerek yok.
Mamã, não precisa de gritar.
Bağırmana gerek yok. Kimse sağır değil.
Ninguém é surdo.
Bağırmana gerek yok, efendim, gerçekten iyi duyuyorum!
Não precisa gritar, Sr, eu oiço muito bem.
- Bağırmana gerek yok.
- Não vale a pena gritar.
Bağırmana gerek yok.
Escusas de gritar.
- Bağırmana gerek yok.
- Não precisas gritar.
Bağırmana gerek yok.
- Não precisa de gritar.
Bağırmana gerek yok!
Näo precisas de gritar!
Bağırmana gerek yok.
Não precisas gritar.
Bağırmana gerek yok.
Não precisas de gritar.
- Bağırmana gerek yok.
- Não precisas gritar, Dave.
- Tamam bir hata yaptım. Bağırmana gerek yok.
- Desperdiçaste horas de trabalho...
Bağırmana gerek yok, Michael.
Não tens de gritar, Michael.
Bağırmana gerek yok patates kızartması.
Não precisas de gritar, batata frita.
Bağırmana gerek yok.
Não é preciso gritar.
Bağırmana gerek yok Mac. Yani Salı.
Não é preciso gritar, Mac, quer dizer, Terça-feira.
Bağırmana gerek yok!
Não é preciso gritar.
Burada kütüphanedeyiz. Bağırmana gerek yok.
Estamos numa biblioteca, não é preciso gritar.
- Her şeyde bağırmana gerek yok.
- Não tens de gritar tudo.
Kapıdan bağırmana gerek yok Oscar.
Não precisas de gritar desse lado da porta.
-... ben değilim. - Bu kadar bağırmana gerek yok.
- Não adianta proibi-los.
Stevie, dışarıdaymışsın gibi bağırmana gerek yok.
Stevie, não há entusiasmo na sua voz.
Sakin ol. Bağırmana gerek yok.
Não é preciso gritar.
Bağırmana gerek yok. Rica etmen yeterdi.
Não precisas de gritar, basta pedir.
Bağırmana gerek yok!
Não precisas de gritar!
Benim uçağım normal benzinle uçuyor. Ve uçağımı hemen şimdi uçurmak istiyorum. Bağırmana gerek yok.
- O meu anda com gasolina... e eu quero fazer aquela coisa voar agora!
Bağırmana gerek yok!
Não é preciso gritar!
Benjy, bağırmana gerek yok.
Benjy, não precisas de gritar.
Bağırmana gerek yok.
Não precisa gritar.
Bağırmana gerek yok.
Não tens de gritar.
Bağırmana gerek yok, Michael.
Não é preciso gritares, Michael.
- Bağırmana gerek yok Luke!
Não tens de gritar, Luke.
- Bana bağırmana gerek yok.
- Não precisas de gritar comigo.
- Bağırmana gerek yok!
- Não precisas de gritar!
Tamam, bağırmana gerek yok.
Está bem, não é preciso gritar.
Mary, bağırmana gerek yok.
Mary, não precisas de gritar.
Bana bağırmana gerek yok.
Não precisa gritar comigo.
- Bağırmana gerek yok.
- Não precisas gritar comigo.
Bağırmana gerek yok. Fısıldaman yeter.
Não precisas de gritar, diz baixinho.
- Bağırmana gerek yok.
- Não é preciso gritares.
Bağırmana gerek yok.
Não há razão para gritar.
- Hey, bağırmana gerek yok.
- Não precisas de gritar.
- Tamam, bağırmana gerek yok.
- Não tens que gritar!
Kazandığın zaman poker diye bağırmana gerek yok.
Não tens de dizer "Póquer" quando ganhas.
Tamam, bağırmana gerek yok.
Está bem, não precisas de gritar comigo.
- Kendini beğenmişsin! - Bağırmana gerek yok.
- Não é preciso gritar.
Bağırmana gerek yok, buradayım.
Eu estou aqui. Certo.
- Bağırmana gerek yok.
- Não precisa gritar.
Hey, böyle bağırmana gerek yok.
- Não precisa disso.
Tamam Johnny, bağırmana gerek yok.
Está bem, Johnny. Mas tu é que telefonaste.
Bağırmana da gerek yok.
E você não precisa gritar.
gerek yok 917
gerek yoktu 39
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
gerek yoktu 39
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok bir şey 967
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16