Belki de hayır tradutor Português
614 parallel translation
- Belki de hayır, Frank, O konuşacak.
- Nada de "talvez", ele vai falar. Que fale. Ainda terão que nos encontrar.
Belki de hayır. Ama bütün denizciler birbirine benzer. Şapkanı ver.
Talvez não, mas os marinheiros são todos parecidos.
Belki de hayır.
Talvez näo.
Belki de hayır.
Talvez não.
- Belki de hayır, genç bayan.
- Talvez não, menina...
Herhangi birisi, herhangi bir insanoğlu bundan daha beter bir durumda kalabilir mi? Belki de hayır.
Pergunto-me se algum ser humano alguma vez enfrentou tal dilema.
Masum gençliğimde düşünüp duruyordum ki, ben de bir zamanlar sizin gibi masumdum belki bir gün bana da çıkardı uygun bir eş adayı bilmem gerekirdi o zaman, nasıl davranacağımı ve eğer bir de zenginse ve bir de nazik biriyse ve eğer yakası kar gibi beyaz ise ve biliyorsa bir bayana nasıl davranacağını hayır demeliydim ona.
Outrora acreditava eu, Quando era ainda inocente E já o fui tanto como vós Que talvez também eu Viesse a ter alguém
- Hayır. Belki de borç para istediğini sandılar.
Eles devem ter pensado que você queria dinheiro.
Belki de bilet satabilirim. Hayır.
Talvez pudesse vender bilhetes.
Belki, belki de hayır.
Talvez não.
- Belki bir piyango bileti alırsınız? - Hayır.
- Um bilhete de lotaria?
Hayır, düşündüm de... belki de Batı'ya giderim...
Não. Estive a pensar...
Hayır, ama belki tedaviye ihtiyacı olan bir akrabanız vardır.
Nada disso! Talvez na sua casa tenha alguém... que precise de um tratamento.
Belki de yabancılara anlatılmayan bir gizemi vardır. Hayır, gizli bir sırrı yok.
Não há nenhum segredo em especial.
Belki de Willa gibi bir kadının o çocuklarının ruhunu sakatlamaması daha hayırlıdır.
Talvez a Willa nunca estivesse destinada a manchar as suas jovens vidas.
- Belki de bana ihanet edip onun yanına kaçacaksın. - Hayır, yüce efendimiz, lütfen bana güvenin.
Tu te revoltarás e fugirás junto dele, receio eu.
Hayır, kuşkusuz, kanıtlamaz. Fakat, biliyorsun, çektiğim tele yakın zamanda bir yanıt alacağım, ve o zaman belki de bileceğim...
Mas a resposta que procuro deve estar a pingar.
Bu sadece- - Hayır, belki de gerçektir.
Deve ser apenas... Não, isto deve ser real.
Hayır ama belki de bu, başlangıcın sonu.
Não é nem mesmo o começo do fim.
- Hayır... Belki diğer insanların hayatlarını düzeltmek için elinden geleni yapıyordur.
Ou talvez tudo faça para emendar a baralhada de vida dos outros.
Hayır onu korkaklığa ikna ettiğim için ve belki daha da kötüsü, o güvenilmez taraftarları yüzünden.
Não, mas por tê-lo feito compreender de maneira clara os actos cobardes dos seus seguidores.
Belki de bunu kullanmış olmak senin hayırına olur.
Talvez não o seja para si, porque vem do Exterior.
Hayır, ama belki de daha yaşlı, daha deneyimli, hayatı tanıyan bir hemşire olsa daha iyi olur.
Não, mas ela devia ter uma enfermeira mais velha e mais experiente. - Com experiência de vida.
Hayır, ama... belki içinde bir aile sırrı vardır.
Não, mas... talvez hajam alguns segredos de família lá dentro.
Belki de bu sadece bataklık gazıdır. Hayır. Hayır.
Talvez seja só gás dos pantânos.
Belki de ölmüştür. Hayır.
Se calhar está morto.
Hayır, burası bir ceza kolonisi değil. Belki de seni, oyuncaklarınla... insanlarımızı yaraladığın için nezarete atsak daha iyi olur. - Tony.
Não, isto não é uma colónia penal, mas talvez devêssemos acusá-lo por ter causado danos a dois dos nossos elementos com os seus objectos de brincadeira.
Hayır Starbuck, bekle. Belki bu insanlar bizden çok farklı değildir.
Starbuck, espera... talvez este povo não seja muito diferente de nós.
Şey belki de almasam. Hayır teşekkürler.
Talvez não, obrigado.
Hayır, senin araban gibi görünebilir, ama aslında bu araba şu anda dünyadaki belki de en pahalı araba.
Não, pode ser parecido com o teu carro, mas este deve ser o carro mais caro do mundo.
Hayır, belki de haklısın.
Não, talvez tenha razão.
Hayır, sadece mikroskoplar, tüpler, şişeler ve belki bir beyin.
Não, não. Só uns microscópios e tubos de ensaio e umas provetas e talvez um cérebro.
- Belki de annen... - Ah, hayır, hayır, hayır.
- Talvez a tua mãe queira...
Belki de beni başkası sandınız, memur bey. Hayır sanmadım.
Talvez interpretou mal a minha saudação.
Belki de bu kelebeği koleksiyonumuza katmalıyız, hayır mı?
Talvez pudéssemos juntar esta borboleta à nossa colecção?
Hayır, ama belki hafızanı falan kaybetmişsindir.
Não, mas talvez você sofra de amnésia.
Hayır, elbette ki farketmez efendim. Lord Melchett, belki Aberdeen sokaklarında beni çırılçıplak kamçılamak da ister?
Claro que não, Majestade e talvez Lorde Melchett gostasse de me chicotear nu, pelas ruas de Aberdeen?
- Belki de şunu öğrenmek... - Hayır, istemem.
- Talvez queira saber que...
Hayır, belki de 28 ay şartlı salıverilebilirsiniz.
- Talvez 28 meses até condicional se te portares bem.
- Belki de gitmeliyim. - Hayır!
- Talvez eu deva ir andando.
- Belki de böylesi daha hayırlıdır.
Quem sabe se não foi o melhor.
Hayır, afedersiniz ama bu ev satıldı yani belki de kocam aramış olabilir. Efendim?
O quê?
Hayır. Belki azıcık profesyonel nezaket.
Talvez um pouco de coleguismo.
Hayır. Belki de şimdi diğerini kontrol etmek istiyorum.
Talvez agora queira experimentar mais um.
Hayır, tutuklanıp susturulurum. Belki de tımarhaneye kapatılırım.
Não, seria preso e amordaçado, até talvez metido num manicómio.
- Belki de sen! - Hayır ben olmayacağım.
- A seguir podes ser tu.
- Hayır, geçer şimdi. Belki bir tavuk kanadı işimi görür.
Talvez um asa de galinha possa ajudar.
Hayır, siz diyorsunuz ki belki de, belki Neil Daemon'ı sevdiği için ben onu bıraktım, ama belki, o beni terk etti?
Não, você está dizendo que talvez, talvez eu não a tenha deixado porque ela gosta de Neil Diamond, mas que talvez, ela me deixou?
- eğer seni affetmemi istiyo- - - hayır, sadece ne söyleyeceğimi bilmiyorum belki bu müzik bana yardımcı olabilir şimdi, senin için özel birini kaybettin ve bu canını acıttı ben, benim için özel olan hiç kimseyi kaybetmedim şimdiye kadar
- Olha, se queres que eu te perdoe... - Só gostava de saber o que te dizer. No entanto, talvez esta música ajude.
- Hayır, belki de öyledir.
Talvez... mas...
Hayır, belki de hiçbir şeyi olmayan birine ihtiyacım var.
Ou talvez precise de alguém que não tenha nada.
belki de 1259
belki de öyle 45
belki değil 57
belki de ben 23
belki de biz 19
belki de haklısınız 26
belki de öyleyim 25
belki de değil 95
belki de daha fazla 40
belki de bu 32
belki de öyle 45
belki değil 57
belki de ben 23
belki de biz 19
belki de haklısınız 26
belki de öyleyim 25
belki de değil 95
belki de daha fazla 40
belki de bu 32
belki de öyledir 60
belki de vardır 18
belki de değildir 39
belki değildir 19
belki de haklısın 174
belki de haklısındır 24
belki de haklıdır 22
hayır 154433
hayir 1030
hayïr 50
belki de vardır 18
belki de değildir 39
belki değildir 19
belki de haklısın 174
belki de haklısındır 24
belki de haklıdır 22
hayır 154433
hayir 1030
hayïr 50
hayırlı sabahlar 20
hayırlı olsun 23
hayırdır 75
hayır canım 120
hayır bilmiyorum 44
hayır olmaz 106
hayır teşekkür ederim 82
hayır teşekkürler 294
hayır değilim 105
hayır yok 169
hayırlı olsun 23
hayırdır 75
hayır canım 120
hayır bilmiyorum 44
hayır olmaz 106
hayır teşekkür ederim 82
hayır teşekkürler 294
hayır değilim 105
hayır yok 169
hayır efendim 1474
hayır olamaz 49
hayır tatlım 161
hayır değil 288
hayır sağol 79
hayır mı 930
hayır dedim 177
hayır hayır 470
hayır değilsin 44
hayır doktor 63
hayır olamaz 49
hayır tatlım 161
hayır değil 288
hayır sağol 79
hayır mı 930
hayır dedim 177
hayır hayır 470
hayır değilsin 44
hayır doktor 63
hayır sağ ol 45
hayır bayım 130
hayır baba 155
hayır anne 143
hayır hayatım 67
hayır bayan 105
hayır hanımefendi 70
hayır lütfen 53
hayır bayım 130
hayır baba 155
hayır anne 143
hayır hayatım 67
hayır bayan 105
hayır hanımefendi 70
hayır lütfen 53