Ben de öyle duydum tradutor Português
146 parallel translation
Ben de öyle duydum.
Foi o que ouvi dizer.
Ben de öyle duydum.
É o que consta.
- Ben de öyle duydum. Ama New York'ta bir erkek arkadaşım yok.
Também já ouvi,... mas lamento não ter aqui nenhum namorado.
Evet, ben de öyle duydum.
Sim, eu sei.
Ben de öyle duydum.
Pelo menos foi o que ouvi.
- Ben de öyle duydum.
Ouvi dizer!
- Evet, ben de öyle duydum.
É. Foi o que ouvi.
Ben de öyle duydum.
Eu também ouvi isso.
Ben de öyle duydum.
Foi o que eu ouvi.
Evet, ben de öyle duydum.
Certo. Ouvi dizer isso.
Ben de öyle duydum.
Já me disseram.
Ben de öyle duydum.
Já tinha ouvido dizer.
Ben de öyle duydum.
Foi o que ouvi.
Ben de öyle duydum.
Ouvi dizer.
Ben de öyle duydum.
Já ouvi dizer...
Ben de öyle duydum.
Foi o que me disseram.
Ben de öyle duydum.
Também ouvi isso.
Ben de öyle duydum.
- Já sei.
Evet, ben de öyle duydum.
Fiquei sabendo.
Ben de öyle duydum ve gecikmemin sebebi bu.
É isso que tenho estado a ouvir e foi por isso que me atrasei.
Ben de öyle duydum.
Já ouvi dizer.
- Ben yardım işindeyim. - Ben de öyle duydum.
- Presto ajuda humanitária.
- Ben de öyle duydum.
- Já ouvi dizer.
- Ben de öyle duydum.
- E porém ambos sabem... o nome deste tipo tímido. - Eu também ouvi.
Evet, ben de öyle duydum.
Sim, foi o que eu ouvi.
Ben de öyle duydum.
- É o que oiço.
- Ben de öyle duydum.
Foi o que ouvi.
Ben de öyle duydum.
- Já ouvi dizer. Deixem-no ir.
Ben de öyle duydum.
- Sim, e o que ouço dizer.
Ben de öyle duydum.
Pois, foi o que ouvi dizer.
Ben de öyle duydum.
Eu soube.
ben de öyle duydum zaten.
Sou uma cientista. - Ouvi dizer que sim.
Ben de öyle duydum.
- Foi o que eu ouvi.
Ben de öyle duydum, teşekkürler.
- Isso foi o que ouvi. - Obrigado.
Ben de öyle duydum.
Eu também soube disso.
- Ben de öyle duydum.
Foi o que eu ouvi.
Evet, ben de... ben de öyle duydum.
É, certo, eu já ouvi.
Ben de öyle duydum.
Isso foi o que ouvi dizer.
Ben de öyle duydum.
- Foi o que eu pensei...
Ben de öyle duydum.
Eu também ouvi.
- Ben de öyle duydum.
- Foi o que ouvi.
- Ben de öyle duydum...
- Ouvi dizer.
- Ben de öyle duydum.
- Foi o que ouvi dizer.
Ben de başta öyle sandım ama sonra başka çaylaklardan da aynı yakınmaları duydum.
Foi o que eu pensei, ao início, mas, depois, ouvi alguns dos caloiros a queixarem-se da mesma coisa.
- ben de öyle duydum.
Foi o que eu ouvi.
Ben öyle duydum.
Ouvi de duas fontes.
Öyle yaptı, ben de duydum bebeğim.
Acabou pois! Eu ouvi-o querido! Vai-te a ele!
- Ben de öyle şeyler duydum.
- Também já ouvi falar disso.
- Ben de öyle duydum.
Foi o que me disseram.
Öyle mi? Ben de kız kardeşinin tekrar içmeye başladığını duydum.
E eu ouvi dizer que a tua irmã voltou a beber.
Jin-tae gerçekten de TV'ye çıkacak mı? Ben öyle bir şeyler duydum. Doğru mu?
É verdade que o Jin-tae vai mesmo aparecer na TV?
ben de seni seviyorum 508
ben de seni özledim 83
ben de seni 212
ben de memnun oldum 71
ben de 4552
ben de istiyorum 74
ben de öyle 1115
ben de senin 21
ben de gidiyorum 77
ben de seninkini 17
ben de seni özledim 83
ben de seni 212
ben de memnun oldum 71
ben de 4552
ben de istiyorum 74
ben de öyle 1115
ben de senin 21
ben de gidiyorum 77
ben de seninkini 17
ben de bilmiyorum 136
ben de üzgünüm 58
ben de biliyorum 56
ben de geliyorum 183
ben de öyle düşünüyorum 92
ben de varım 59
ben de istemiyorum 51
ben de seninle geliyorum 74
ben de dedim ki 91
ben de öyle düşünmüştüm 378
ben de üzgünüm 58
ben de biliyorum 56
ben de geliyorum 183
ben de öyle düşünüyorum 92
ben de varım 59
ben de istemiyorum 51
ben de seninle geliyorum 74
ben de dedim ki 91
ben de öyle düşünmüştüm 378