Biliyoruz ki tradutor Português
1,776 parallel translation
- Carol, biraz mantıklı ol. İkimiz de biliyoruz ki, tırnağını kırdığında,... belediye otobüsüne bindiğinde ya da maazallah... gerçekten bir devlet okuluna adımını attığında,... koşarak eve gelecek.
Nós as duas sabemos que a primeira vez que ela partir uma unha, andar de autocarro na cidade, ou, Deus me perdoe, colocar os pés numa escola pública, ela volta logo para casa.
Hadi ama, ikimizde biliyoruz ki, oğlum ölü.
Então! Ambos sabemos que o meu filho está morto.
İkimizde biliyoruz ki, arkadaşın değilim.
- Ambos sabemos que não sou teu amigo.
Haritaları son derece doğru, yani şunu biliyoruz ki Antartika'ya gitmediler ve oraları keşfetmediler, fakat böyle olmakla beraber oraların haritalarını çizebilmişlerdi.
Isto é surpreendente, sugere que o mapa foi feito num período quando a Antártida não tinha gelo, o que significa milhões de anos atrás.
İkimiz de biliyoruz ki o gün hiç gelmeyecek.
Tu e eu sabemos que esse dia nunca vai chegar.
İkimiz de biliyoruz ki işler zorlaştı mı hemen kaybolacaksın.
Ambas sabemos que quando as coisas ficam difíceis, irá simplesmente desaparecer.
Ne zaman biliyoruz ki?
- Por que seria diferente agora?
İstediğin kadar emeklilik partisi de ikimiz de biliyoruz ki babam kitapçıyı asla bırakmayacak.
Chama-lhe uma festa de reforma, tudo o que quiseres. Ambos sabemos que o pai nunca vai deixar a livraria.
Zarfın içinde ne varsa anlamsız ya da uydurma çünkü ikimiz de biliyoruz ki onu ne ile suçluyorsan, öyle bir şey yapmadı.
Seja o que for que está aí é insignificante ou falso, porque ambos sabemos, que, seja qual for a tua acusação, ele não fez nada.
Açıkca görülüyor ki, geçen yıl Naomi ye çok acı yaşattın. İkimizde biliyoruz ki en iyisi ondan uzak durman.
Aparentemente, tu causaste à Naomi muita dor no ano passado, por isso ambas concordamos que era melhor que tu te afastasses.
Bak, Kerrity, biliyorsun, ikimiz de biliyoruz ki - -
Ouve Kerrity tu e eu sabemos...
Neden ki? - Bu çocukla ilgili ne biliyoruz ki?
- O que sabemos sobre ele?
İkimiz de biliyoruz ki, insanlara sadece boyunlarına dişlerimizi geçirmek ve onlarla beslenmek için yakınlaşırız.
Ambos sabemos que o mais próximo que chegarás da humanidade será quando a rasgares e te alimentares dela.
İkimiz de biliyoruz ki, bu Tracy Strauss.
E ambos sabemos que foi a Tracy Strauss.
- Haydi ama Matt. Seni daha önce de aldatmıştı, ikimiz de biliyoruz ki o gerçek bir erkek ister.
Ela já te traiu uma vez, e ambos sabemos que a Janice precisa é de um homem a sério.
İkimiz de biliyoruz ki baban sizi bana emanet etti.
Nós dois sabemos que o teu pai pediu-me para tomar conta de ti.
İkimizde biliyoruz ki bazı nedenleri var.
Ambos sabemos que eles têm suas razões.
Pekala, ikimiz de biliyoruz ki kurban birilerine telefon hattı kakaladı diye rahmetli olmadı. Belki de Paula Lindbergh'in bahçıvanla bebek yapma çalışmasının farkına vardı.
Ambos sabemos que a vítima não se importava de tramar alguém e talvez tenha descoberto que a Paula Lindbergh queria fazer bebés com o jardineiro.
Ayrıca biliyoruz ki, hiçbir şey bulamadınız.
Também sabemos que não encontraram lá nada.
Biliyoruz ki Shelley kurbanları takip ediyordu.
O que sabemos é que Shelley estava a seguir as vítimas. Encontrei essas sob a cama dele.
Ne biliyoruz ki?
Que é o quê?
Ama onun hakkında ne biliyoruz ki? Cidden?
Mas o que sabemos... dele, mesmo?
İkimizde biliyoruz ki kart oyunları kötü davranıştan başka bir şey değil.
Sabemos que o negócio das cartas é só uma contravenção.
Şimdi, ikimizde biliyoruz ki burda olmamalıyız.
Mas por enquanto... ambos sabemos que não deveríamos estar aqui.
... ama hepimiz biliyoruz ki doğu yakasında aşk acı verir.
Mas em Upper East Side, todos sabemos que o amor é dor.
Yani, ona güvenebileceğimizi nereden biliyoruz ki?
Quero dizer, como é que sabemos se podemos mesmo confiar nele?
Biliyoruz ki ucunda para olmadığı için kimse yanaşmaz.
Um problema que sabemos que ninguém resolverá, porque não há dinheiro.
Ve hepimiz biliyoruz ki, bu "birbirini çıplak görme" nin popüler örtmecesidir.
"saímos" é o passado de "sair", que todos sabemos ser um eufemismo popular para "vimo-nos nus".
Ve baba sanırım ikimiz de biliyoruz ki en iyisi hiç konuşmaman.
E, pai, ambos sabemos que é melhor não abrires a boca.
Ve eğer sinemayı yakacaksam ki yakacağım ikimiz de biliyoruz ki bunu tek başıma yapmama izin vermezsin.
E já que farei isso e vou fazer você não vai me deixar fazer sozinha.
Ed, şirketin bir çeşit sahte kan üzerinde çalışıyor ama hepimiz biliyoruz ki, paralarını insan işlemelerinden kazanıyorlar.
Olha Ed, a tua empresa trabalha num tipo qualquer de sangue fingido, isso é uma coisa, mas todos sabemos que que o dinheiro deles vem do cultivo de humanos.
Hepimiz biliyoruz ki bu bizim Dünya Kupasına katılmak için son fırsatımızdı ve ayrıca bu şans o altın kupa için havadan gelen topu kaleye sapladığım
Sabemos que provavelmente é a nossa última oportunidade de ir ao mundial. Nossa última oportunidade de erguer esse bonito troféu com que sonhamos toda a vida.
Bunun yanında biliyoruz ki sadece aptal öğrenciler profesörlere aşık olur.
Além disso, sabemos que só estudantes tontos se apaixonam pela professora.
İkimiz de biliyoruz ki, bu raporda yazılanlardan daha çok şey yaşandı.
Ambos sabemos que mais coisas aconteceram do que escreveram naquele relatório.
Bildiğimiz silahlar bu şey üzerinde etkisiz kalıyor ve hepimiz biliyoruz ki bunun çözümü nükleer bomba da değil.
Bom, as armas convencionais não surtem efeito naquilo e as armas nucleares nunca serão opção. - Claro que são.
Ne? Yani, bu insanlar hakkında gerçekten ne biliyoruz ki?
O que é que sabemos realmente sobre estas pessoas?
İyi, en azından biz biliyoruz ki O hâlâ yaşıyor.
Bem, pelo menos sabemos que ainda esta vivo.
Yani biliyoruz ki şirketin batmasına izin vermezler.
Sabemos que eles não vão deixar que nada de ruim aconteça.
Çünkü hepimiz biliyoruz ki Amerika'da emlak fiyatları her zaman artar.
Afinal sabemos que os preços dos imóveis nos Estados Unidos sempre sobem, não é?
Sen ve ben ikimiz de biliyoruz ki...
Tu e eu ambos sabemos que os cavalos...
Jonah, ikimiz de biliyoruz ki, Güney'le savaşmanın tek sebebi hükümet tarafından söyleneni yapmayı sevmiyor olmandır.
Jonah, nós dois sabemos que só apoias o Sul porque não queres que o governo diga-te o que fazer.
Olay şu ki Harold, kedileri senin öldürdüğünü biliyoruz, ve bunu itiraf edene kadar içeriye girmeyeceğiz.
O que se passa, Harold, é que sabemos que mataste os gatos, e não vamos para dentro da esquadra até confessares.
Nasıl öldüğümüzü biliyoruz, ama niye olduğunu, bunu hak etmek için ne yaptığımızı, onu kim bilebilir ki?
Sabemos por que estamos a morrer, mas por que está a acontecer... o que fizemos para merecer isto, quem diabo sabe?
Tıpkı komadayken oluşan diğer belirtiler gibi. İkimiz de biliyoruz ki.. .. Dr. Brennan'ın aşırı mantıklı..
Agora, acho que ambos sabemos que a grande racionalidade da Dra. Brennan é na realidade uma farsa de um núcleo muito vulnerável e sensível.
Ki, dürüst olalım. İkimiz de o birinin sen olmayacağını biliyoruz.
Apesar de ambos sabermos que não serias tu.
Neyse ki biliyoruz.
Felizmente, temo-los.
- Kardeşiniz babalığını kabul etti. Ancak sanıyorum ki bunun pek mümkün olmadığını hepimiz biliyoruz.
O seu irmão reclamou a paternidade, mas sabemos que é pouco provável.
Elbette ki biliyoruz.
Claro que sabemos.
Gerçek şu ki yer kabuğunun içi hakkında çok az şey biliyoruz.
A verdade é que sabemos muito pouco sobre o que está por baixo da crosta.
Ne duyduğunu biliyoruz. Ama ne yazık ki doğru değil.
Sabemos do que fala, mas infelizmente não é verdade.
Bundan yıllar yıllar önce zengin ve yeşil topraklarda ki şimdi biz orayı Arjantin olarak biliyoruz bir memeli yaşarmış.
Há milhões e milhões de anos atrás, numa terra rica e verde a que hoje damos o nome de Argentina vivia um mamífero.