Bir kaza tradutor Português
4,422 parallel translation
Ya buraya bir sebepten ötürü geldiysen? Ya zamanda geriye gitmen sadece bir kaza değilse?
E se estiveres aqui por uma razão, se teres voltado no tempo não tiver sido um acidente?
Önemsiz bir şey. Çocukluktan kalma bir kaza işte.
Não é nada de mais, foi apenas um acidente em criança.
"Balinalardan biriyle bir kaza oldu" dedi.
Ele disse : " Houve um incidente com uma das baleias.
Bu sadece bir kaza değildi.
Isto não foi só um acidente.
"Florida'da bir kaza oldu ve bir eğitmen öldü" dendi.
Ele disse : "Houve um acidente no parque da Florida e uma treinadora foi morta."
Sizce bir kaza mıydı, yoksa...
Pode dizer se foi um acidente ou...
Diğer kişiliğin gözü kararmış olabilir ya da sadece kötü bir kaza olabilir. Halısın.
Tens razão.
Geçen hafta buradan 1,5 km. ileride bir kaza olmuştu.
Passei por um acidente a cerca de 1,5 km daqui na semana passada.
Korkunç bir kaza geçirmiş küçük bir kız olsan ve sonra da çok sevdiğin oyuncak ayından ayrı yaşamak zorunda kalsan, nasıl hissederdin kendini?
Como te sentiria se fosses uma menina num acidente terrível, e tivesses de viver sem o urso que adoras?
Bir kaza oldu, Bay Singer.
Ocorreu um acidente, Sr. Singer.
Bir kaza oldu. Aman Tanrım.
Houve um acidente.
Bir kaza oldu.
Aconteceu um acidente.
Ufak bir kaza geçirmeden önce Roman bana seyahate çıkmak için para biriktirdiğini anlatıyordu. Doğru mu?
Sabes, antes de ele ter o pequeno acidente aqui, o Roman disse-me como estás a tentar arranjar dinheiro para fazer uma viagem.
Felaket bir kaza yapmasına on saniye falan kaldı.
- Sim, ele está a 10 segundos de um acidente catastrófico.
O bunun bir kaza olduğunu anlayamıyor.
Isso é o que ele não entende, que foi um acidente.
Bay Love'ın karıştığı bir kaza oldu. Kendisini yüksek riskli bir pozisyona soktu. Bu yüzden sizden acilen ilgilenmenizi istedim.
Houve um acidente que envolveu o Sr. Love colocando-o num grau de risco extremo, e foi por isso que a chamei aqui.
Saçma sapan bir kaza olmuş.
Um pneu do camião rebentou.
Suits'de daha önce... 11 yaşındayken ailem korkunç bir kaza geçirdi.
Anteriormente em Suits : Quando eu tinha 11, os meus pais tiveram um acidente horrível.
- Bugün de bir kaza olacak mı?
Será que vai haver um acidente hoje?
Bir kere. Cinayet dünyaya korkunç bir kaza gibi görünecekti.
O assassinato pareceu a todos um acidente horrível.
Başkanın ölümü gerçekten bir kaza mıydı?
A morte do presidente foi mesmo um acidente?
Ufak bir kaza oldu ve bacağım kırıldı.
Foi um acidente.
O bir kaza değildi.
Não foi um acidente.
"Talim sırasında bir kaza oldu." bahanesinin ardına sığınacaklar.
E vão dar a desculpa de "acidente durante um treino"?
Büyük bir kaza atlattın ama iyi olacaksın.
Sofreste um grande acidente, mas vais ficar bem.
Jimmy'nin telefonunu yok edecek kadar büyük bir kaza olmuş olmalı.
Muito mau para destruir o telemóvel do Jimmy.
- Bir kaza oldu.
- Houve um acidente.
Pretty Vadisi'nde fena bir kaza olmuş.
Ocorreu um acidente bastante grave em Pretty Valley.
Motton'da da bir kaza var.
Também ocorreu um para os lados de Motton.
Dramatik bir kaza olduğunu duydum.
Ouvi um barulho.
Çocuklar eğlencenizi bozuyorum ama bir kaza olmuş.
Pessoal, desculpem interromper a diversão. Houve um acidente. Hollywood, a oeste de Cahuenga.
Bir kaza olduğunu duymuştum.
Ouvi dizer que houve um acidente.
Bu bir kaza, sen de biliyorsun.
Foi um acidente e tu sabes disso.
Eminim yatta olanların bir kaza olmadığını anlamışsınızdır.
Tenho a certeza que você já sabe que o que aconteceu ao barco não foi um acidente.
Bir çeşit kaza kurbanıymış gibi.
Como se tivesse sido um acidente.
Brooks Brothers takım elbisesi giymiş ifadesiz suratlı birinin kocanın kaza geçirdiğini söylemesinin nasıl bir şey olduğunu biliyor musun?
Sabes qual é a sensação de ter alguém a dizer-te na Brooks Brothers... que o teu marido teve um acidente?
Kaza açığa çıkmadan önceki gece tek kullanımlık bir telefonu aramış.
Ligou para um telemóvel descartável, na noite antes do acidente.
Hasmını öldürmeyi başaramayıp üstüne bir de kaza geçiren birine göre fazla neşelisin.
Está demasiado animado para alguém que acabou de falhar matar o inimigo. Depois foi atropelado por um carro.
Bir kaza geçirdim.
Tive um acidente.
Kaza kötü bir izlenim verse de yaralanmamış olabilir.
Talvez desse a impressão que não pudesse estar ferido.
Bir ihtimal ölümü kaza olabilir mi?
Alguma hipótese desta morte ter sido acidental?
Bu davaya kaza olmuş diyemeyiz. Bu bir madde etkisi altında araç kullanma.
Não podemos apresentar este acordo, porque não foi acidente.
Ancak bir kalp krizi veya kaza geçirmiş olabileceğini düşündüm.
Mas pensei que talvez tivesse tido um ataque cardíaco ou um acidente.
- Ve sonra yere güvenli bir iniş yapıp paraşütünü gömdü kaza alanına doğru on beş kilometre koştu ve sonra da kendini hâlâ yanan enkaza mı bağladı?
- E depois... aterrou seguramente, enterrou o pára-quedas, correu 16 km até ao local da queda e prendeu-se aos destroços a arder? Pode...
Bir kaza oldu.
Tive um acidente.
Binlerce kaza mahaline gitmişimdir. Gittiğin bir yerde kimin nasıl davranacağını bilemezsin.
Já estive em milhares de locais de acidente e nunca se sabe como alguém vai reagir.
Sonra, bum, mutlu bir şekilde kaza yaptı.
Por isso, boom, acidente feliz.
Ben sadece... Karen'ın geçirdiği kaza bir türlü aklımdan çıkmıyor.
Eu só... não consigo esquecer a Karen a ser atropelada.
Kazaklarda küçük bir kaza yaşadık.
Um pequeno acidente com as camisolas.
Bir cinayet kadar değil, kaza olsun olmasın.
Não como a de assassínio, acidental ou não.
- Süpermen protokolü çiğnedi. - Ne? Bir çocuğu patlamadan korumak için kaza yerine atladı.
O Super-Homem quebrou o protocolo e foi proteger uma criança com o próprio corpo.
bir kaza oldu 74
bir kazaydı 140
bir kaza geçirdi 16
kazan 69
kazak 25
kaza 70
kazanacağız 59
kazanacağım 25
kazandım 241
kazanmak 22
bir kazaydı 140
bir kaza geçirdi 16
kazan 69
kazak 25
kaza 70
kazanacağız 59
kazanacağım 25
kazandım 241
kazanmak 22
kazara 18
kazandın 147
kazanan 93
kazandık 165
kazandı 52
kazanacak 20
kazandınız 29
kazandın mı 31
kazanırsan 21
kazanacaksın 22
kazandın 147
kazanan 93
kazandık 165
kazandı 52
kazanacak 20
kazandınız 29
kazandın mı 31
kazanırsan 21
kazanacaksın 22
kazanıyorum 16
kazanamazsın 48
kazanırsam 20
kazaklar 20
kazandık mı 21
kazandım mı 18
kazayla oldu 24
kazara oldu 25
kazaydı 82
kaza mı 58
kazanamazsın 48
kazanırsam 20
kazaklar 20
kazandık mı 21
kazandım mı 18
kazayla oldu 24
kazara oldu 25
kazaydı 82
kaza mı 58