Bir randevum var tradutor Português
791 parallel translation
Saat 2 : oo'ye geliyor ve benim bir randevum var.
São quase 2 : 00 e eu tenho um compromisso.
Bu akşam bir randevum var hem de gördüğüm en güzel yaratıkla.
Tenho um encontro esta noite com a criatura mais bela que já vi.
Çok özür dilerim Sinyor Lassparri, ama bir randevum var.
Lamento muito, Signor Lassparri, já tenho um compromisso.
Ama sabah çok önemli bir randevum var John.
Mas eu tenho um compromisso de manhã!
- Bir randevum var.
- Tenho um compromisso.
Bir randevum var.
Tenho um compromisso.
Ofiste bir randevum var. Benimle barışacak mısın?
Tenho um compromisso no escritório.
Aksine, mutlu oldum beyler ama bir randevum var.
Encantada, cavalheiros, infelizmente tenho um compromisso.
Kaba olmak istemem ama bir randevum var.
Não gosto de ser indelicada, mas tenho um compromisso.
Mata Hari ile bir randevum var. - Biraz dedikodu mu? - Evet.
Tenho um encontro com Mata Hari.
Saat 9 : 00'da bir randevum var, ve gideceğim.
Tenho um compromisso às 9 : 00 e vou.
Zulu'larla kampta bir randevum var.
Tenho um encontro no campo com uns Zulus.
Sanırım bir randevum var, ama her ihtimale karşı siz burada kalın.
Acho que tenho um encontro. Mas fiquem por perto, companheiros, só mesmo para se for preciso?
- Pittsburgh. Bundan henüz haberi yok ama, eski dostun Big Jim Colfax ile bir randevum var.
Ele ainda não sabe, mas tenho um encontro com o seu velho amigo, o Big Jim Colfax.
Bir randevum var.
Tenho uma coisa marcada.
Bay Lermontov ile bir randevum var.
Tenho um encontro com o Sr. Lermontov.
- Bir randevum var da.
Tenho um encontro.
- Teşekkür ederim ama bu gece bir randevum var.
- Obrigada, tenho um compromisso.
Leo ile bir randevum var.
Tenho um encontro com Leo.
Bir randevum var da.
Tenho um encontro.
Duke, bir randevum var.
Duke, tenho um encontro.
Şimdi, acil bir randevum var.
Bom, lamento, tenho uma encontro urgente.
Akşam yemeği için bir randevum var ama kendisi müsteşar ve beklemeye alışık.
Tenho um compromisso para jantar mas é um vice-secretário e está habituado a esperar.
Bu gece olmaz Myriame, başka bir randevum var.
Esta noite não, Myriame. Tenho outro compromisso.
- Acele et, önemli bir randevum var.
- Depressa, tenho um encontro importante!
Bu arkadaşımla bir randevum var.
Tenho um encontro aqui com o meu amigo.
Eğer yeni yıl partisi verirsek, o partiye bir randevum var.
Se houver festa no Reveillon, eu vou ter um par.
Bir randevum var, baba.
Eu tenho um compromisso.
Başka bir randevum var.
Já tenho outro encontro.
Bir randevum var.
Tenho encontro no "Gavarni".
Çok üzgünüm ama bir randevum var.
- Desculpem, mas tenho que sair.
İzninizle. Önemli bir randevum var.
Com licença, tenho um compromisso importante.
Kabalık etmek istemem ama saat 14 : 00'de bir randevum var.
Não quero ser indelicado, mas tenho um encontro ás 2, ela é linda.
- Bir randevum var.
- Tenho um encontro.
- Dinle, gitmeliyim. Bir randevum var.
Tenho um compromisso.
Önemli bir randevum var.
Tenho que ir trabalhar.
Bir kaç dakika içinde önemli bir randevum var.
Tenho um compromisso daqui a pouco.
Ayrıca şu genç teğmen ve Fort Bragg'li karısıyla bir randevum var.
E eu tenho um encontro com aquele jovem tenente e a esposa, de Fort Bragg.
Görüyorsun, önemli bir randevum var.
Repare, tenho um compromisso muito importante.
Kusura bakma, bir randevum var.
Sinto, tenho um encontro.
Bir randevum var.
Eu tenho um encontro.
"Yok, gelemeyeceğim. Asil mi asil bir hanımla randevum var."
Não posso, tenho um encontro com uma dama da alta sociedade.
Bir hanımla randevum var. Ünlü deyimi bilirsiniz...
Vou me encontrar com uma senhora daqui a pouco... e sabem o ditado :
Öğle yemeği randevum ve öncesinde yapacak bir dolu işim var.
Tenho um almoço marcado e muito para fazer antes disso.
Los Angeles'de bir iş randevum var.
Tenho uma entrevista em Los Angeles.
Yapacak o kadar işimin arasında, bir de bu gece randevum var.
Com centenas de coisas para fazer, tenho que conseguir um casal para esta noite...
Yarın bir adamla randevum var.
Tenho um encontro amanhã para que me darem um emprego.
- Bir paçozla tanışma randevum var. Demin eskiden tanıdığım bir kızla karşılaştım bu yüzden o kızdan kurtulmam gerek.
Arrumaram-me um encontro com uma encomenda e acabei de encontrar uma garota que conheço.
Evet. Bugün üç aşamalı bir roketle randevum var.
Hoje, tenho um encontro com um foguetão de três andares.
Bu akşam bir arkadaşımın genç ve dul karısıyla randevum var da.
Devo sair esta noite com uma jovem viúva amiga minha.
Bir randevum var. Elbette. Elbette.
- Com certeza.
randevum var 106
randevum vardı 18
vardı 193
varoş 16
vargas 68
vardır 53
varmış 24
var mı 248
var mısın 123
var ya 32
randevum vardı 18
vardı 193
varoş 16
vargas 68
vardır 53
varmış 24
var mı 248
var mısın 123
var ya 32
varsın 16
varım 207
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
varım 207
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23