Bu sadece bir başlangıç tradutor Português
168 parallel translation
Bu sadece bir başlangıç.
Isto é só o começo do nosso trabalho.
İşte ben de o yüzden yakın ve ucuz olan şehirlere gidiyorum. - Bu sadece bir başlangıç.
claro, isso explica que vá a essas cidades primeiro, são as mais próximas e as mais baratas, é o começo.
Bu sadece bir başlangıç.
Isto é apenas o início.
Aranızdan dört kişi zaten ayrıldı. Ve bu sadece bir başlangıç.
Quatro já desandaram... e é só o princípio.
Ve bu sadece bir başlangıç.
E é apenas o início.
Mahkemeler hayatını alacak, ama bu sadece bir başlangıç olacak.
Os tribunais condenam-no à morte, mas isso será somente o início.
Eğer onun en korkunç dövüşçü olduğunu düşünüyorsanız bu sadece bir başlangıç
Se tinha dúvidas porque é o lutador mais temido... Dê uma olhadela.
Ve bu sadece bir başlangıç.
E é só o começo. Tenho grandes planos.
Ve bu? Bu sadece bir başlangıç.
E isto é só o início.
İyi kanar bulmak çok zor ve bende 3 kasa var. Ancak bu sadece bir başlangıç.
Mas bom kanar é difícil de obter e eu tenho três caixas, e é só o princípio.
Ve bu sadece bir başlangıç, Kes.
E isto é apenas o começo, Kes.
Bu sadece bir başlangıç.
Isto é só o inicio.
Ama senin için, bu sadece bir başlangıç.
Mas para si, é apenas o começo.
Ve bu sadece bir başlangıç.
E é só o começo.
Yoksa bu sadece bir başlangıç mıdır
Ou será o início
Bu sadece bir başlangıç, zamanla daha derine inmeliyiz.
É só um começo, precisaremos nos aprofundar.
Frank McCourt için bu sadece bir başlangıç.
Este é só o começo para o Frankie McCourt.
Cep telefonu satmak, reklam satmak. Her neyse... bu sadece bir başlangıç. Hepsi aynı saçmalık.
Vender telemoveis, anúncios, sabes... é tudo a mesma porcaria.
Ama bu sadece bir başlangıç sayılır.
Mas isso foi apenas um prelúdio do que iria acontecer.
Bu sadece bir başlangıç.
É só um começo.
Ve bu sadece bir başlangıç, daha başka şeyler de var.
Só aos federais. E ainda há o Estado.
Kahretsin, bak bu sadece bir başlangıç.
Foda-se, olha isto é apenas o caralho do começo.
Bu sadece bir başlangıç.
É apenas o começo.
Bu sadece bir başlangıç.
Isto e apenas o início.
Ama bu sadece bir başlangıç.
Mas isto é só o princípio.
Tatlım. Bu sadece bir başlangıç.
Querida, hoje é apenas o começo.
Bu, sadece başka bir yerde yeni bir başlangıç.
É apenas um novo começo noutro local.
Bu sadece benim için bir başlangıç.
Isto é só o princípio, rapaz.
Bu felaket sadece bir başlangıç!
Uma catástrofe total como esta é só o começo!
Bütün bu yaşadıklarımın sadece bir başlangıç olduğuna karar verdim.
Tinha decidido que isto era só o princípio.
Bu olayın altındayatan çok daha büyük bir sorun var. Bu gördüğümüz sadece başlangıç.
E ainda há questões bem mais sérias neste caso do que parece à primeira vista.
Sana kısa sürede bir kaç milyon dolar kazandırır. Ve bu sadece başlangıç.
Logo no começo dá, facilmente, meio milhão de lucro.
Gizli Dosyaların kapatılmasının sadece başlangıç olduğunu,... daha önce hiç bu kadar büyük bir tehlikede olmadığımızı söyledi.
Ele disse que acabar com os Ficheiros Secretos foi só o começo. Nunca corremos um perigo tão grande.
Bu sadece bir başlangıç.
Estas pessoas nem me conhecem.
Göz açıp, kapayana kadar insanları büyük mesafeler taşıyabilecek bir şey, Haron, ama bu ışınlayıcı, sadece bir başlangıç.
Isto pode mover pessoas a grandes distâncias no piscar de um olho, Haron, mas este "transporte" é só o início.
Bu güç kesintisi sadece bir başlangıç.
O corte de energia é só o início.
- Ve bu sadece zafer serilerinin bir başlangıcı olacak.
E isso vai ser apenas o começo de uma série de conquistas.
Fakat bu gece ne olacağını göreceğiz. Bu sadece... Bir başlangıç.
Mas esta noite devemos encarar a possibilidade de isto... ser apenas o começo. "
Ben haritada sadece bir noktaya bakıyordum. Bu muhtemelen başlangıç pozisyonuydu.
Só tenho ligado a um ponto, que devia ser o ponto de partida.
Bu sadece bir başlangıç.
Isto é apenas o começo.
Bu sürüş olayı sadece bir başlangıç, değil mi?
Isto da condução é apenas o início, não é?
Bu odayı dağıtmak sadece bir başlangıç.
Sujámos este quarto mas é só um começo.
Yani hastanede bir şey mi oldu? Bu sadece başlangıç.
Quer dizer que aconteceu alguma coisa no hospital?
Bu sadece başlangıç için bir test.
É só um teste para começar.
- Hayır, gökyüzü bu dostum. Gökyüzü sadece bir başlangıç. Bu yüksek irtifa statik boşalımı.
- Não, o céu, pá, é só o início, simples estática a grande altitude.
- Hey. Bu senin için sadece bir başlangıç.
- Isto é só o começo para ti.
Bu kitap sadece bir başlangıç.
Aquele livro foi só o começo.
Bu bizim "Açığa Çıkarma" dediğimiz bir sürecin sadece başlangıcı.
Isto é só o começo daquilo a que chamamos o Processo de Revelação.
Bu sadece başlangıç, çünkü lastiği ben getirip değiştireceğim siz çimleri biçerken, lastikleri arabaya ben yükleyeceğim veya canınızın istediği herhangi bir şey yaparken.
- Só para começar. Eu levava o pneu e mudava-lho... Mudo-lhe o pneu enquanto você corta a relva.
Sadece bir kütüphanecilik işi, ama bu bir başlangıç.
É apenas um trabalho de contabilidade, mas é um começo.
Biliyorsun, bu sadece yeni bir alanın başlangıcı Sandman.
Sabe, é o começo de um novo ciclo para nós, Sandman.
bu sadece bir oyun 48
bu sadece başlangıç 61
bu sadece bir rüya 16
bu sadece 212
bu sadece bir formalite 16
bir başlangıç 18
bu sabah nasılsın 16
bu sabah 343
bu şarkı 23
bu sana 142
bu sadece başlangıç 61
bu sadece bir rüya 16
bu sadece 212
bu sadece bir formalite 16
bir başlangıç 18
bu sabah nasılsın 16
bu sabah 343
bu şarkı 23
bu sana 142