Bu sebeple tradutor Português
851 parallel translation
İyi bir aileden geliyordu ve Uppsala Üniversitesi'ne giderken de epey inekliyordu bu sebeple de geri kalanımızdan epey fazla şey biliyordu.
Vinha de boa família e tinha estudado na Universidade de Uppsala, portanto ele sabia sempre mais que nós.
Bu sebeple dönemin boşluğunu dolduracak... yeni bir atama yapmam gerekiyor.
Então é necessário nomear outra pessoa para o substituir por tempo indefinido.
Ve işte bu sebeple André'yi davet edeceğim.
Por isso, vou convidar o André.
" Bu sebeple toplantınıza katılamayacağım.
Serei incapaz de ir ao seu encontro tal como planeado.
Bu sebeple beni öldürmeye çalışıyorlar.
É por isso que me querem matar.
Bu sebeple seyahatinin fazlasıyla rahatsız geçtiği sonucunu çıkartıyorum.
Só por isso, espero que a tua viagem tenha sido muito desconfortável.
İşte bu sebeple seninle konuşmak zorundayım.
É por isso que tenho que falar contigo.
Bu sebeple dün otelde ayak altından çekilmemi istedin beni seviyormuş gibi yapıp tüm gece orada tutmak istedin.
Era por isso que me querias fora do caminho ontem na estalagem. Fizeste de conta que me amavas, tentaste fazer com que lá passa-se a noite para que pudesses...
Yazımın geri kalanını okuyamayacağım çünkü ışıklar gitti bu sebeple doğaçlama yapmak durumundayım.
Não consigo ler o resto do discurso, as luzes foram-se... por isso vou ter que falar de improviso.
Bu sefer oldukça faydası dokunan bir şey yaptığımı söyleyebilirim, bu sebeple hoşça kalın diyeceğim.
- Temo que não. Acredito que posso utilizar este tempo muito bem, portanto direi adeus.
Bunu öğrenmem gerekiyordu, bu sebeple onu takip ettim.
Eu tinha que descobrir, então segui-a.
O çocuğa hayranım, bu sebeple de benimle olmaması gerekiyor.
Eu adoro aquele menino, e acho que ele deveria estar comigo.
Bu sebeple düşündüm..... ve "Yorkshire'da bir hemşireyi nasıl bulabilirim?" diye aklımdan geçirdim.
E como encontrar uma enfermeira?
İngiltere'ye geri dönebilmeyi her şeyden çok isterdi. Bense bunun, ülkeme zor gününde sırt çevirmek olacağını düşünürdüm. Bu sebeple o da benimle kaldı.
Adoraria ter voltado... à Inglaterra mas, para mim, seria abandonar meu país... quando ele mais necessitava.
Rüzgar, haftanın yedi günü sarayın üzerinde eser, bu sebeple, eğer geleceksen, beraberinde sıcak tutacak elbiseler getir.
O vento no palácio sopra sete dias por semana, Portanto traga roupas quentes consigo.
- Bu sebeple şampanya içiyoruz.
- Daí o champanhe? - Sim.
Bu sebeple, kararımı değiştirmem için başka bir argüman sunulmayacaksa mahkeme kararını vermeye hazırdır.
Consequentemente, a menos que sejam apresentados novos factos, o tribunal vai dar o seu veredicto.
Bu sebeple asla Şube Şefliği yapamayacağım.
Então, nunca serei chefe da secção em minha vida...
Bu sebeple seni sabah asmak zorundayım. Albay Sharpe'ın öldürülmesi olayı da.
Será enforcado por isso, e pelo assassínio do coronel Sharpe.
Onun ödlek biri olmasını sağladın ve bu sebeple senden nefret ediyor.
Fez dele um covarde e ele a odeia por isso.
Bu sebeple kahvaltıda burada olmayacaksın.
Então não estará aqui para o café da manhã.
- Bu sebeple, uzun süredir hiçbir şey yapmadı.
- Como resultado, não pintou mais nada.
Ben... İşte bu sebeple buraya...
Bem... esta é a razão que eu...
Olan biteni biliyor, bu sebeple gereksiz riskler almayacaktır.
Sabe o que poderia suceder-lhe, assim não tomará riscos desnecessários.
Bu sebeple, önce Yamana'ya geçeceğiz.
Então, cruzaremos primeiro por Yamana. E então, passaremos despercebidos para Hayakawa.
Belki de tam da bu sebeple buradasınızdır.
Quiçá será por isso, justamente, que estão aqui?
Ve bu sebeple ben de öyle.
Dave e eu também.
Bu sebeple, bir devlet okulunun... Spor Günümüze katılıyor olmasının bu ıslahevi için tarihi bir adım olacağından, bunu ne kadar önemsediğim hiçbiriniz için sır değildir herhalde.
Não é nenhum segredo para ninguém que considero esta oportunidade um grande passo adiante na história dos reformatórios.
Bu sebeple de Sali kimseye söylemeden o soygunun yapılacağı yere gitmiş.
Sali foi a Neuilly sem avisar ninguém.
Bu sebeple ötmemesi için öldürülmüş olabilir.
Nesse caso, tê-la-ão eliminado para que não falasse.
Bu sebeple biz de bu kişinin kadın mı yoksa erkek mi olduğunu sorduk.
Perguntamos-lhe : "Foi um homem ou uma mulher?"
Bu sebeple, bu gece seni ararken Faugel'i takip etmeye çalıştık ama onu bulamadık.
Esta noite, enquanto te procurávamos, tentamos localizar o outro, mas não demos com ele.
Bu sebeple o gezegene geri gönderileceksin.
Não, não acredito nisso!
Ve bu sebeple... Sezar kızını... Ermenistan kralına mı vermeli...
César tem que dar a filha em casamento... ao Rei da Arménia!
Bu sebeple silahımı duvara asmaya karar verdim. Bence Ramon haklı.
Por esta razão, resolvi pendurar a minha arma na parede.
O zaman bu sebeple kazanamadılar.
É por isso. Por isso não ganharam.
Bu sebeple bırakmışlar. Bu sakat.
Por isso o deixaram.
Bu sebeple çok kızgın.
Isso é o que machuca realmente ele.
O bir planör. Bu sebeple ben tasarlamadım. Ben sadece motorlu modellerde çalışırım.
Mas não é meu desenho porque é um planador... e eu só trabalho em modelos com motor.
Bu sebeple model uçaklar gerçek uçaklardan çok daha dengeli tasarlanmalıdır.
Portanto, um modelo... se desenha para ter maior estabilidade... que o que você chamou "aviões reais".
Bu sebeple altı yıldır, üzerinde çalışmakta olduğum program hükümet tarafından iptal edildi.
Um projecto em que eu trabalhava, há 6 anos, foi cancelado.
Bu sebeple, ayda 3000 frank kızlarını istemem için yeterli değil.
Por isso é que com 300 mil não posso aspirar à mão desta moça.
İşte tam da bu sebeple senden nefret ediyorum.
Sim, e é por isso que te odeio.
Yetkililer, yaşayan ölülerin beyin hücrelerinin, radyasyon tarafından harekete geçirildiğini, bu sebeple de beynin yok edilmesinin, o canlının yok edilmesi anlamına geldiğini açıkladı.
A Polícia diz-nos que uma vez que o cérebro do monstro foi activado pela radiação, o plano é : Se destruirmos o cérebro, o monstro morre.
- Bu sebeple, belki de günahsızım.
- Portanto, talvez esteja sem pecado.
Bu tren haftanın altı gecesi bomboş gider. Sadece New York'ta sis varsa, millet Boston'a uçar, bu sebeple ekstra kompartmanları açarız.
O comboio circula vazio seis noites, excepto quando há nevoeiro em NI, os aviões vêem para Boston e estas carruagens não chegam.
Bu sebeple sizden bir iyilik rica ediyorum.
Portanto lhe rogo conceda-me um favor.
Ama bu sebeple gelmedim.
Mas essa não é a razão desta vinda.
Bu arada, Bayan Wales'i herhangi bir sebeple kovman gerekirse durumu önce ben gözden geçirmek isterim.
Se tiver de despedir a Menina Wales por qualquer razão, o caso passa primeiro por mim.
Başka ne sebeple kimsenin beni göremediği duyamadığı bu yerde olduğumu sanıyorsunuz ki?
Por que pensa que eu cà estou? Onde ninguém pode ver-me, ouvir-me?
Bu sebeple okula gitmek istiyorum.
É por isso que quero ir para a escola.
bu sen misin 162
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu sensin 203
bu sen değilsin 47
bu senin hayatın 30
bu senin 195
bu seninle benim aramda 18
bu senin için 282
bu seferlik 30
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu sensin 203
bu sen değilsin 47
bu senin hayatın 30
bu senin 195
bu seninle benim aramda 18
bu senin için 282
bu seferlik 30