Burada değilim tradutor Português
1,428 parallel translation
O zaman kırık kalbimdeki acıyı... alacağınızdaa emin olabilirim. Senin için burada değilim.
- Então suponho que vens a recolher os pedaços de meu coração partido e gozar do meu sofrimento.
Ama kızım hakkında konuşmak için burada değilim. Collier hakkında konuşmak için buradayız.
Bem, ela escondia-as de mim e escrevia tudo num diário, mas não estou aqui para falar sobre a minha filha.
Ama kızım hakkında konuşmak için burada değilim.
Mas não estou aqui para falar sobre minha filha.
Ben burada değilim.
Eu não estou aqui.
Yarın burada değilim. Tam o sırada Michael yıllardır görmediği bir kadına rastladı.
Então, Michael encontrou uma mulher que não via há anos.
Bir şeyler kanıtlamak için burada değilim.
Não estou aqui para provar nada.
Burada değilim.
Vou pirar-me.
Çünkü resmen burada değilim.
Tens a certeza? Oficialmente não estou aqui.
Bir haftadır burada değilim ki ben.
Não estive aqui uma semana inteira.
Sana zarar vermek için burada değilim, Ed.
Não estou aqui para te magoar, Ed.
- Burada değilim.
- Não estou aqui.
Burada değilim.
Não estou aqui.
Burada değilim.
Não estou aqui...
Sorularını cevaplamak için burada değilim.
Não estou aqui para responder às suas perguntas.
O amaçla burada değilim, tamam mı?
Não estou aqui para isso? Não estou.
Burada değilim.
Façam dê conta que não estou.
Leonidas'ı temsil etmek için burada değilim.
Não venho representar Leónidas.
Ben para için burada değilim, ben sadece sana, insanlara karşı daha dikkatli olmanı hatırlatmaya geldim... özellikle de kendi iç çemberindekilere!
Não estou aqui pela dívida... Só te quero relembrar... Por favor tem cuidado com essa gente.
Burada değilim.
Não estou, não estou, não estou na minha mente.
Burada değilim. Değilim.
Não estou na minha mente.
Evet, ama bugün bu yüzden burada değilim.
Sim, mas não é por isso que estou aqui hoje.
Sizin elemanınız değilim ve açıkçası burada oturup her ikinizden de böyle muamele görmeyi çekmek zorunda değilim!
Não trabalho para si! E não tenho de ficar aqui a ouvir desaforos de nenhuma de vocês!
- Btün gün burada değil miydin? - Evet ama ben güvenlik değilim!
- Sim, mas não sou guarda.
Burada ne olup bittiğini bize kadar başka bir masum tasarruf değilim!
Não salvo nem mais um inocente até nos dizerem o que se passa!
Burada yasayı çiğneyen "ben" değilim. Devlet sana bir avukat atayacaktır.
- Compreende os seus direitos?
Burada kalmak zorunda değilim.
Não preciso de ficar aqui.
Peki, ben sizin anneniz değilim, ve eğer uygunsuz davranırsanız burada, pataklanırsınız.
Mas eu não sou a vossa mãe e, se se portarem mal, apanham.
Burada ne yapmam gerektiğinden emin değilim.
Não sei o que devo fazer.
- Konuşmayı tekelime aldım. Burada bile değilim aslında.
Estou a monopolizar a situação, e nem devia cá estar.
Ve... ve seninle burada kalmak zorunda değilim.
Tenho 18 anos. Não tenho de ficar aqui em baixo.
- Beni görmedin, burada değilim.
Tu não me viste.
Ben sadece burada pek rahat değilim.
Não estou à vontade aqui.
Sizi rahatlatır mı bilmem ama ben de burada olmaya pek meraklı ve istekli değilim zaten.
Se serve de algum consolo, eu não quero estar aqui mais do que vocês me querem cá.
Burada çürümemi istiyorlar, o yüzden artık onlara bağlı değilim.
Querem que eu apodreça aqui, por isso já não lhes sou leal.
Neden burada olduğumuzdan pek emin değilim, ama...
Continuo sem perceber exactamente porque estamos aqui, mas...
Üzgünüm. Burada neler döndüğünden pek emin değilim.
Não sei bem o que está a acontecer.
Korkarım bu konuyu burada konuşma hakkına sahip değilim.
Não tenho a liberdade de o discutir aqui.
Burada sana ihtiyaçları var ve İtiraf etmeyi ne kadar istemesem de ben senin kadar önemli değilim...
Precisam de ti aqui, e por mais que eu odeie admitir, não sou tão importante quanto...
Onun ölüm sebebini açıklamakta özgür değilim, ama burada geçirdiği zaman boyunca... Doktor Dumais çok büyük bir şeyin parçası oldu.
Não posso lhes revelar a causa de sua morte, mas posso dizer, que durante seu tempo aqui, a Dra. Dumais fez parte de algo muito importante.
Burada kötü adam ben değilim, Ronon.
Eu não sou o mau aqui, Ronon
- El arabalarında da sızdığım oldu. Ama burada konu ben değilim.
Ei, eu já desmaiei em carros de mão, mas isto não é sobre mim.
Burada çalışıyor olabilirim ama buralı değilim!
Posso trabalhar aqui, mas não sou daqui.
Ben değilim... Steve burada değil.
O Steve não está aqui.
Bu akşam burada bulunarak size ne kadar yardımım dokunacağından emin değilim.
Não tenho a certeza do vos poder ser de grande ajuda.
Tetanoz aşısı olmadan burada duracak değilim.
Sim? Não vou ficar aqui sem levar uma injecção contra o tétano.
Ölene dek burada olmak istiyor muyum, emin değilim.
Não sei se quero estar aqui, quando o final chegar.
Burada bölük subayın değilim.
Aqui não sou um oficial.
Amcam tekrar ayakları üstüne basar basmaz, burada duracak değilim.
Assim que o meu tio esteja de pé de novo, não é como se eu fosse ficar a trabalhar aqui.
Evet, burada yaşayan birine benziyorum ama, değilim.
Parece que moro aqui, mas não. Estou de passagem...
Bakın, burada neler olduğunu bilmiyorum ve bilmek istediğimden bile emin değilim.
Olha, não sei o que se passa aqui e tão pouco sei se quero saber.
Burada işe yarayacağından emin değilim.
Não sei bem se vai funcionar aqui em cima.
değilim 815
buradayım 1669
buradasın 260
burada 4271
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
buradan 750
burada kimse yok 180
buradayım 1669
buradasın 260
burada 4271
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
buradan 750
burada kimse yok 180
burada mısın 154
burada neler oluyor 706
burada ne yapıyorsun 1049
buradan gitmek istiyorum 41
burada ne var 74
burada ne işim var 33
buradaydı 142
buradan git 21
buradasınız 63
burada dur 141
burada neler oluyor 706
burada ne yapıyorsun 1049
buradan gitmek istiyorum 41
burada ne var 74
burada ne işim var 33
buradaydı 142
buradan git 21
buradasınız 63
burada dur 141